Sosyal medyaya önceki gün düşen bir görüntüde İstanbul Ataşehir'de bulunan bir şantiyede yemeklerinde böcek çıktığını iddia eden işçilerin yemekhaneyi dağıttığı görüldü.
İşçilerin büyük tepki gösterdiği yemeğin bozuk çıkması ve bunun sonucunda yaşanan toplu gıda zehirlenmeleri özellikle emeğe dayalı iş yaşamının ciddi sorunlarından biri.
İnternette kısa bir arama dahi yapıldığında buna dair onlarca haber bulmak mümkün.
Bunlara dair bazı örnekler şöyle:
9 Aralık 2020 - İstanbul Anadolu Yakası'nda bir şirkete bağlı farklı şantiyelerde aynı gün içinde 200 işçi yemekten zehirlendi
25 Temmuz 2020 –Düzce'de fabrikalara hizmet veren bir firmanın yemeğinden zehirlendikleri şüphesiyle 126 işçi kentteki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
19 Ekim 2020 – Şanlıurfa Organize Sanayi Sitesi'nde bir yemek fabrikasında onlarca işçi yemekten zehirlendi
18 Haziran 2020 - Bursa'nın Gemlik ilçesinde çelik fabrikasında çalışan 61 işçi akşam yemeğinin ardından zehirlendi
25 Haziran 2020 - Konya'da Selçuklu ilçesindeki 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde mobilya ve ekipmanlarının üretiminin yapıldığı bir fabrikada 97 işçi yedikleri öğle yemeğinden zehirlendi.
18 Temmuz 2018 - İzmir'in Aliağa ilçesindeki rafineri de 1800 işçi zehirlendi. Aynı rafineride farklı tarihlerde de gıda zehirlenmeleri oldu.
Yemekte böcek çıktığını öne süren işçiler, yemekhaneyi dağıttı
İşçi protestolarının değişmez gündemi: Kötü, sağlıksız yemekler
Kötü koşulları protesto amacıyla yapılan birçok işçi eyleminde de ana gündem maddelerinden biri de yemeklerin kötü ve sağlıksız olduğu iddiasıydı.
İşte onlardan bazıları da şunlardı:
22 Ocak 2019 - İstanbul Başakşehir'de yapımı devam eden İkitelli Şehir Hastanesi inşaatında çalışan 800 kadar işçi yemekleri ve yemekhane koşullarını protesto etti.
Eylül 2018....Ay boyunca İstanbul 3. Havalimanı inşaatında süren işçi eylemlerinde tepki gösterilen konuların başında sağlıksız ve kötü yemek verildiği iddiası da geliyordu.
27 Mart 2000 - Bakırköy Meydanı'ndaki metro şantiyesinde üç aydır çalışan Bedirhan Aslan, öğlen yemeği adı altında poşetle dağıtılan ekmek arası ıspanağın görüntülerini sosyal medyadan paylaştı. Aslan bir gün sonra işten atıldı.
Ölenler dahi oluyor
Peki bu gıdadan zehirlenme olaylarında her yıl kaç işçi mağdur oluyor?
Bu konuda net bir sayı vermek mümkün değil. Çünkü basına yansıyan olaydan daha fazla yansımayan var.
Buna rağmen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği'nin (İSİG) "2018 Yılı Gıda Zehirlenmeleri Raporu" bir fikir vermekte.
Raporda Türkiye genelinde 104 ayrı olayda toplam 13 bin 190 kişinin gıda zehirlenmesine maruz kaldığı, bu olaylarda 18 kişinin öldüğü kaydedildi.
Gıda zehirlenmelerinin yüzde 63'ü işyerlerinde, yüzde 15'i kamu kurumlarında, yüzde 22'si de açık alanlarda oldu.
Yine zehirlenenlerin yüzde 61'i işçi iken ikinci sırada yüzde 13 ile okul ve yurtlarda tabldot yemek yiyen öğrenciler geldi.
Bunları askerler, göçmenler ve genel olarak nitelendiren her kesimden insan takip etti.
İSİG, 2019 yılının ilk altı ayında dair bir verisinde de bu süreçte 208 işçinin gıda zehirlenmesine maruz kaldığı duyuruldu.
En çok zehirlenme vakaları şantiyelerde
Gıda zehirlenmesinin en sık yaşandığı yerler yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı büyük inşaat şantiyeleri.
Bu nedenle yaşanan sorunun boyutunu bu alanda faaliyet gösteren sendikaların temsilcilerine sorduk.
"Yemekleri en ucuza yapan şirketlere yaptırıyorlar"
İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlusu Deniz Gider, patronların da yemek konusunda ucuza kaçtığını ancak asıl olarak yemek işinin taşerona verildiği zaman rezalete dönüştüğünü öne sürerek iddialarına şöyle devam etti:
Bir işçinin yemeği tabldot 3+1 olarak verilir. Yemekleri en ucuz şekilde temin eden catering şirketlerine yaptırıyorlar. Üzerine üç beş lira koyup daha kaliteli yemek yerine nereden kısabiliriz diye bakıyorlar. Son olarak Ataşehir'de işçilerin tepki gösterdiği yerde yaşanan ilk olay değil. Daha önce de bu konuda tepki gösterildiği halde düzeltilmedi. Sonuç olarak en sonunda işçiler patladı.
"Merdiven altı atölyelerde üretiliyor, 6-7 liraya mal ediliyor"
Şantiyelerde ve fabrikalarda yaşanan gıda zehirlenmelerinden daha fazlasının basına yansımadığını belirten Gider, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yemekler çok ucuz bir paraya yaptırılınca merdiven altı atölyelerde üretiliyor. Ben de işçiyim o nedenle biliyorum. Üç çeşit tabldot yemek 6-7 liraya getirilmeye çalışılıyor. Aynı yağın kaç kere kullanıldığı, salçanın tarihinin geçip geçmediği belli değil. Gelen ekmekler de tarihi geçmiş olabiliyor. Kaç kere belgeledik bunları.
"Kalite düşürüldüğü için zehirlenme vakaları çok oluyor"
Dev Yapı İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, toplu şantiyelerde yemeklerin dışarıda yapıldığını ve maliyeti düşürmek için en ucuz yerlere verildiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
Onlar da maliyeti karşılamak için kaliteyi düşürdüğü için zehirlenme vakaları çok sık yaşanıyor. Sadece geçen yıl bizim müdahil olduğumuz altı vaka vardı. Birinde Beykoz’daki bir hastane inşaatında 120 işçi, birinde 65 işçi zehirlenmişti.
"Hijyenik olmayan koşullarda yapılan yemeğe zaman zaman böcek karışabiliyor"
Karabulut, özellikle zehirlenme vakalarının yaz aylarında arttığını kaydederek, şu iddiada bulundu:
Maliyeti düşürünce sadece kullanılan malzemelerin kalitesi düşmüyor. Muhtemelen hijyenik koşulların uygun olmadığı merdiven altı diye tabir edilen ortamlarda yemekler yapılıyor. Böyle yapınca yemeğe zaman zaman böcek de karışabiliyor. Yıkanmadan konulmuş yeşillikler, kurtlanmış ürünlere denk geliyoruz. Yine maliyeti düşürme adına deneyimli aşçı yerine işi bilmeyen kişiler de çalıştırılıyor ayrıca gıdanın sağlıklı olup olmadığını kontrol edecek bir gıda mühendisi bulundurulmuyor.
"Kalitesiz yemekler yüzünden mide rahatsızlığı da çok yaygın"
Zehirlenmeler işin bir boyutu olsa bir diğeri de uzun vadede etkisini gösteren sağlık sorunları.
Özgür Karabulut, genellikle düşük kalitede veya ucuz yağlar ile yapılan yemeklerden dolayı işçilerin birçoğunun mide rahatsızları yaşadığını sözlerine ekledi.
© The Independentturkish