Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri büyükelçileri ile katıldığı toplantıda açıklamalarda bulundu.
2020 yılının Türkiye ile AB ilişkileri bakımından kolay geçmediğini söyleyen Erdoğan, "Geride bıraktığımız dönemde çoğu suni olarak üretilen pek çok tatsız konuyla uğraşmak zorunda kaldık" dedi.
Bazı üye ülkelerin, Türkiye ile ikili problemlerini AB koridorlarında çözme çabasına girdiğini savunan Erdoğan, bu şekilde Türkiye ve AB gündeminin suistimal edildiğini kaydetti.
"Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta ciddi haksızlıklara maruz kaldık"
Erdoğan, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusuna da değinerek şunları aktardı:
Stratejik körlük olarak nitelendirdiğimiz bu tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta ciddi haksızlıklara maruz kaldık. Sahillere hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz. Doğu Akdeniz'i rekabet değil iş birliği havzasına dönüştürmeliyiz. Son yıllarda hava sahası ihlallerini ve adalar konusunda hukuka aykırı faaliyetlerini artıran Yunanistan'ı gerginliği tırmandıran faaliyetlerinden vazgeçmeye davet ediyoruz. Yunanistan'la 25 Ocak'ta başlayan istikşafi görüşmelerin yeni bir dönemin habercisi olacağına inanıyorum. AB'nin hem bu konularda hem de Kıbrıs meselesinde samimi bir özeleştiri yapması gerekiyor.
"Avrupa tarihini Türkiye'siz anlamak mümkün değildir"
Türkiye ile AB ilişkilerinin tarihi ve kültürel bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, "1000 yıldır ortak coğrafyayı paylaşıyoruz. Türk tarihini Avrupa'sız okumak nasıl mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiye'siz anlamak mümkün değildir" dedi.
Türkiye'nin yaklaşık 60 yıldır AB'ye tam üyelik için mücadele ettiğini de vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti:
Onca çifte standart ve haksızlığa rağmen, tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik. 2002 yılında göreve ilk geldiğimizde Kopenhag kriterlerine gerekirse Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz demiştim. Tarihi nitelikte adımlar attık. Anayasamızın 3'te 2'sini değiştirerek, darbe döneminin izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdık. Darbelerle, cuntalarla maruf bir ülkeyi ileri demokrasi rayına oturttuk. Ülkemizde sessiz bir devrime imza attık.
"Türkiye 15 Temmuz'da Avrupa'dan beklediği desteği göremedi"
15 Temmuz darbe girişimine de değinen Erdoğan, bu konuda AB'nin "sessiz" kaldığını savundu.
Erdoğan, "15 Temmuz gecesi kimi Avrupa liderleri darbeye çanak tutan bir tavır sergilemiştir. Türkiye 15 Temmuz'da Avrupa'dan beklediği desteği göremedi" ifadelerini kullandı.
Avrupa'daki İslam karşıtlığı konusuyla ilgili yorumlarda bulunan Erdoğan şöyle devam etti:
İslam karşıtlığı Avrupa'da yaşayan 6 milyon insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra AB açısından da büyük bir karadeliğe dönüşüyor. Türkiye'de herhangi bir kiliseye karşı böyle bir bomba atma, herhangi bir eylem girişimi söz konusu olmuş mudur? Olamaz. Böyle bir şeye asla müsaade etmeyiz. Tam aksine biz bunların hazinemizden, kendi cebimizden restorasyonlarını yapmak suretiyle ibadete açıyoruz. Tüm bunlar açıkken, Fransa'da Almanya'da, Avrupa'nın birçok yerinde Müslümanların ibadethanelerine yapılan saldırıları neyle izah edeceğiz? Türkiye'nin tam üyeliğinin kültürel ırkçılıkla mücadelede birliğin elini güçlendireceğine inanıyoruz.
Türkiye'nin AB ile ilişkilerini tekrar rayına oturtmak için hazır olduğunu vurgulayan Erdoğan, Avrupa'nın da aynı iradeyi sergilemesi gerektiğini kaydederek, "Düzenli Türkiye-AB zirvelerini ve üst düzey diyalog toplantılarını da tekrar başlatmakta fayda görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan:Tarihini bilen, inançlı ve ahlaklı gençler yetiştirmeden geleceğimize güvenle bakamayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Geleneksel Sporlar Tesisi açılışında konuştu.
Geleneksel sporlar için Ankara'daki vatandaşlara hizmet edecek tesisin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, tesisin özellikle binicilik, okçuluk ve ata yadigarı güreş gibi sporları öğrenmek, bu alanlarda kendilerini geliştirmek, hoşça vakit geçirmek isteyen herkes için yeni bir nefes alanı olacağına inandığını söyledi.
Erdoğan, çocukları geleneksel sporlara yönlendirmenin aslında onları kendi medeniyet ve kültür miraslarına sahip çıkmaya davet etmek anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi:
Kendini bilen, tarihini bilen, medeniyetini bilen, inançlı, ahlaklı, erdemli gençler yetiştirmeden geleceğimize güvenle bakamayız. Son dönemde tarihimizi ve kültürümüzü anlatan dizilerin ilgi çekmesinin gerisinde milletimizin geçmişini bilme, tanıma ve yaşatma heyecanı yatıyor. İşte bu anlayışla yılların ihmalini giderecek, ata sporlarımızı insanımıza tanıtacak, özellikle çocuklarımızın tarihlerine sahip çıkmasını sağlayacak her çabaya destek veriyoruz.
Independent Türkçe