Suriye Savunma Bakanı Murheb Ebu Kesra, çatı yapısını Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin oluşturduğu SDG ve diğer silahlı gruplarla müzakere yollarını açtıklarını, bu grupların Savunma Bakanlığı çatısı altına girmeleri için çalıştıklarını belirtti. Bununla birlikte, her türlü ihtimale karşı hazırlıklı olduklarını da ifade etti. Bakan, ayrıca Rusya’nın Suriye topraklarında kalmasına izin verebileceklerini ve ABD ile Türkiye ile gelecekteki askeri üslerin durumu hakkında görüşmeler yürüttüklerini vurguladı.

Murheb Ebu Kesra, Amerikan basınına verdiği röportajda SDG ile müzakereler ve Rusya, Türkiye, ABD güçlerinin geleceği konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Ebu Kesra, Esad’ın devrilmesinin ardından Rusya’nın Suriye’ye olan tutumunun çok daha olumlu hale geldiğini ifade etti. Bakan Kesra, "Siyasette ebedi düşman yoktur. Eğer Suriye’nin çıkarlarına hizmet edecekse, Rusya güçlerinin kalmasına izin verebiliriz" dedi.

28 Ocak 2025’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in özel temsilcisi Mihail Bogdanov başkanlığındaki Rus heyeti, Şam’da geçici hükûmet yetkilileri ile görüşme gerçekleştirdi. Bakan, Beşar Esad’ın iadesi talebi konusunun görüşüldüğünü belirtti ancak detay vermedi.

Savunma Bakanı, Suriye'nin güneyindeki yaklaşık 100 silahlı grubun Savunma Bakanlığı çatısı altına girmeye hazır olduğunu belirtti. Ancak güneydeki bazı grupların buna henüz razı olmadığını söyledi.

"Kan gölü yaratır"

SDG ile diplomatik yollarla çözüm aradıklarını ifade eden Bakan Kesra, olası bir askeri müdahalenin “kan gölü yaratacağına” inandıklarını dile getirdi.

Kesra, "SDG’nin Savunma Bakanlığı’na bağlanmasını istiyoruz, ancak bağımsız bir birim olarak değil" dedi. Bu konuda barışçıl bir çözüm için görüşmeler yürüttüklerini, fakat her türlü ihtimale karşı da hazırlıklı olduklarını belirtti.

"SDG kendi birimine sahip olsun"

Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Eşbaşkanı İlham Ahmed ise geçtiğimiz hafta İsrail medyasına verdiği demeçte şu açıklamayı yapmıştı:

Suriye’nin kuzey ve doğusu Özerk Yönetim’in kontrolü altında, sahil bölgeleri ise özel bir statüye sahip. Dürziler kendi idari birimlerine sahip ve kendi güçleriyle bölgelerini koruyor. İdlib ise başka bir idarenin elinde."

İlham Ahmed, tüm bu güçlerin tek bir sistem altında toplanmasının "iç savaşa yol açacağını" savundu.

İlham Ahmed ayrıca, "SDG’nin Savunma Bakanlığı’na ya da Suriye Ordusu’na bağlanmasında sorun yok, ancak kendi özel birimlerine sahip olmaları ve komutada söz sahibi olmaları gerekiyor" dedi.

"Türk güçleri Suriye'den çekilebilir"

Suriye Savunma Bakanı, ülkedeki yabancı askeri üsler konusunda Türkiye ve ABD dahil olmak üzere bazı ülkelerle müzakerelerin devam ettiğini belirterek, Ankara ile bir anlaşmanın Türk güçlerinin Suriye topraklarından çekilmesine yol açabileceğini dile getirdi.

ABD güçlerinin varlığı hakkında ise değerlendirmelerde bulunan Bakan Kesra, bu konudaki görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

2015'ten bu yana IŞİD’e karşı Uluslararası Koalisyon Güçleri'nin bir parçası olarak Rojava’da bulunan ABD, SDG’nin en büyük destekçisi olarak kabul ediliyor.

ABD Savunma Bakanlığı'na göre Suriye'de yaklaşık iki bin Amerikan askeri bulunuyor.

Independent Türkçe, Rudaw