İktidar koalisyonu ve Sudan’daki barış ortakları, Başbakan Abdullah Hamduk’un liderlik ettiği sivil hükümette federal bakanlıkları paylaşma konusunda uzlaşma sağladı.
Böylece Cuba Barış Anlaşması’nda öngörüldüğü üzere Devrimci Cephe koalisyonuna devredilmesi kararlaştırılan yedi bakanlığı belirlemek için bir haftadan fazladır devam eden tartışmalar sona ermiş oldu. Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) koalisyonunun bakanlığa aday gösterme sürecini tamamlayıp gelecek hafta başbakana sunması bekleniyor.
Sudan hükümeti ile Devrimci Cephe koalisyonu altında toplanan “silahlı mücadele” hareketleri arasında 3 Ekim’de imzalanan barış anlaşması iktidarın paylaşılmasını, federal bakanlıkların yüzde 25'inin Devrimci Cephe’ye devredilmesini, Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın askeri bileşene devredilmesini ve 17 bakanlığın ÖDBG koalisyonuna devredilmesini öngörüyor. Böylece mevcut hükümette bakanlık sayısı 20 iken kurulması planlanan bakanlıklarla birlikte bu sayı 26’ya çıkmış oluyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İktidar koalisyonundan (ÖDBG) dün Şarku’l Avsat’a demeç veren kaynaklar üç tarafın (ÖDBG, Devrimci Cephe ve askeri bileşen) uzun bir müzakere maratonunun ardından her bir tarafa devredilecek bakanlıkların belirlenmesinde uzlaşma sağladığını belirtti. Gazeteye konuşan kaynağın ifadelerine göre Devrimci Cephe Maliye ve Ulusal Ekonomi Bakanlığı, Kentsel Gelişim Bakanlığı ve Madencilik Bakanlığı’nı aldı ancak yedi bakanlık için aday göstermedi.
Kaynağa göre Devrimci Cephe, Tarım Bakanlığı ile Yatırım Bakanlığı’nı tuttu ancak ÖDBG ekonomi ile ilgili bakanlıkların hepsinin bir tarafa devredilemeyen tek bir paket olduğunu öne sürdü. Bu da geçen hafta yapılması beklenen anlaşmanın gecikmesine neden oldu.
Kaynak ÖDBG’nin yedi bakanlık da dahil olmak üzere her bakanlık için aday gösterdiğini ancak Devrimci Cephe’nin kotasından olan yedi bakanlığın adaylarını bir kenara bırakacağını ve adayların isimlerine ilişkin kararın Devrimci Cephe ile yapılan anlaşma sonrasına ertelendiğini söyledi.
Diğer taraftan ÖDBG dosyalarının ÖDBG ile Ulusal Ümmet Partisi arasında güçlü bir çatışmaya sahne olması bekleniyor. Ulusal Ümmet Partisi, Bakanlar Konseyi’ndeki kaynakların partinin ÖDBG’nin toplamda elinde bulundurduğu 17 bakanlıktan altısını tek başına istediğini bildirdiği sırada tüm koalisyon toplantılarına katılmasına rağmen koalisyon kurumlarındaki üyeliğini dondurduğunu açıklamıştı.
Kaynak, iktidar koalisyonu kurumlarının her bakanlık için üç bakanı aday gösterme sürecini tamamlamasının ve aralarından birini seçmesi için Başbakan Abdullah Hamduk’a teslim etmesinin beklendiğini ifade etti. Aynı zamanda kaynak Hamduk’a ilgili bakana bağlılığı hususunda onunla tartışma hakkını saklı tutarken, mevcut bakanlarından bırakmak istediği kişileri bırakmayı talep etme yetkisi verildiğini kaydetti. Federal iktidar kurumlarını tamamlama çerçevesinde ÖDBG, Devrimci Cephe ve askeri bileşen arasında Geçiş Dönemi Yasama Konseyi’ni kurma konusunda istişareler devam ediyor. Ancak gazeteye konuşan kaynak buna ilişkin yaptığı açıklamada “Henüz değil, eyaletlerin Yasama Konseyi’ne adaylıklarını bekliyoruz” dedi.
Geçiş dönemini yöneten anayasa belgesi, ÖDBG ile Askeri Geçiş Konseyi arasında iktidarın paylaşılmasını ve üçte ikisi ÖDBG’den, üçte biri ise askeri bileşen ile sivil bileşen arasında yapılacak istişareler sonucunda belirlenmek üzere 300 üyeden oluşan bir yasama konseyinin oluşturulmasını öngörüyordu.
Ancak anayasa belgesinin ilgili tarafları belgede değişiklik yaptılar ve söz konusu değişikliklere göre Yasama Konseyi’ndeki tarafların oranlarının gözden geçirilmesine karar verildi. Böylece Devrimci Cephe toplam üyelerin yüzde 25’ini, ÖDBG yüzde 55’ini ve askeri bileşen de dahil olmak üzere taraflar arasında uzlaşma sonucu belirlenenler de yüzde 20’sini almış oldu.
Siyasetçiler ve sosyal medyadaki aktivistler, geçiş hükümetini Yasama Konseyi’nin kuruluşunu ağırdan almakla suçluyor ve bunu anayasa belgesinin “bir ihlali” olarak değerlendiriyor. 2019 yılının Ağustos ayında imzalanan anayasa belgesinde konseyin imzalar atıldıktan sonra üç ay içerisinde kurulması öngörülüyordu; ancak taraflar, Devrim Cephesi’nin talebine bir yanıt olarak konseyin kurulmasını barış anlaşması imzalanana kadar ertelemişti.
Cuba Barış Anlaşması’nın imzalanmasının üzerinden üç ay geçmesine rağmen Geçiş Dönemi Yasama Konseyi’ni kurma sürecinde buna katılmak isteyen çok fazla siyasi birlik olduğu için zorluklar yaşanıyor. Diğer taraftan -şehirlerde ve mahallelerde ortaya çıkan ve eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimini deviren halk ayaklanmasının toplanmasına öncülük eden- “direniş komitelerinin” temsilcilerinin Hartum ve eyaletlerde nasıl dahil edileceğine dair geniş çaplı bir tartışma sürüyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat
© The Independentturkish