Asgari ücret, ortalama maaşa dönüştü, vasıfsızların iş bulması zorlaşabilir… Uzmanlar: 10 milyon çalışan asgari ücret seviyesinde yaşıyor

Düşük ücret politikaları nedeniyle asgari ücret artık Türkiye'de ortalama maaş haline geldi. 10 milyona yakın kişi asgari veya buna yakın ücretle çalışıyor. Aradaki makasın daralması sebebiyle artık deneyimsizlerin iş bulması güçleşebilir

Uzmanlara göre Türkiye'de maaş ortalaması yıllar içinde düştü / Fotoğraf: AA

Milyonlarca insanın merakla beklediği asgari ücret açıklandı.

Yüzde 21,56 oranında artış yapılan asgari ücret miktarı 2 bin 825 lire 90 kuruş oldu.

Ancak bu rakam, en azından 3000 liranın üzerinde bir meblağ talep eden işçi sendikalarını memnun etmedi.

Sosyal medyada yapılan yorumlar çoğunlukla artan hayat pahalılığı karşısında bu rakamın çok yetersiz kalacağı yönünde.

Birçok sosyal medya kullanıcısı da aldıkları maaşların asgari ücrete çok yakın miktarlar olduğunu, kendilerinin de yıllar içerisinde asgari ücretli seviyesine düştüğünü öne sürdü.

Gerçekten bugün Türkiye'de birçok sektörde maaş ortalamaları şayet yönetici değilse 3 ile 4 bin lira arasında değişmekte.

Yetersiz zamlar, bazen de yıllarca hiç zam yapılmaması maaş ortalamalarını iyice düşürdü. 

Bu nedenlerle maaşları genel olarak asgari ücrete yakın hale geldi.

özgür.jpg
Özgür Erdursun / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Bugünkü şartlarda bin 500 lira emekli maaşı alacaklar"

Bu soruna dikkat çeken isimlerden biri de sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun.

Türkiye'de 14 milyon 500 bin ücretli çalışanın 7 milyonunun asgari ücretli olduğunu, 3 milyon kişinin de asgari ücrete yakın rakamlar aldığını belirten Erdursun, "Yani 10 milyonun üzerinde insan asgari ücretle ya da ona yakın rakamla çalışıyor. Bu insanlar bugünkü şartlarda emekli olduklarında 1500 lira civarında bir emekli maaşı alacaklar" dedi.

"Asgari ücret, çalışılan yıla göre artmalı"

"Türkiye'de asgari ücret ortalama bir ücret oldu" diyen Erdursun, bu nedenle asgari ücretin çalışılan yıla, kademeye ve prim gününe göre artırılmasını önerdiğini, böylece kaçak çalışmanın da önüne geçileceğini belirtti.

"Bu asgari ücretle tecrübesizler hiç iş bulamaz"

Buna karşın mevcut düzenlemede asgari ücretin herkes için aynı olduğunu anlatan Erdursun, son yapılan zam ile olası bir riski şöyle anlattı:

Şimdi 20 yıl bir yerde çalışıp başka bir yerde işe başlayan adam da 2 bin 800 lira asgari ücret alacak, iş hayatına yeni başlayan biri de. Bu durumda işveren niye yeni başlayan, deneyimsiz birini alsın k? Gider aynı paraya bu kadar çok deneyimli işsizin olduğu bir ortamda daha deneyimli birini alır. Bu asgari ücretle tecrübesizler hiç iş bulamaz hatta iş bulmaları imkansız. Kimse tecrübesiz birini çalıştırmak istemez.

"Fiyatlara yüzde 40 oranında yansıyabilir"

Son yapılan asgari ücret düzenlemesinde devletin elini taşın altına koymadığını ve bütün yükü işverenin üzerine yıkarak işçi ile işvereni karşı karşıya getirdiğini öne süren Erdursun, sözlerini şöyle tamamladı:

1 milyon 900 bin işletme var. Bunun 1 milyon 600 bininde 1 ile 10 arasında işçi çalışıyor. Son zam ile bir kişinin maliyeti beş bin liraya çıktı. Bu yükü işveren karşılayacak. Oysa devlet, asgari ücretliye katkı sağlayarak, işveren üzerindeki yükü de azaltmalıydı. Yüzde 21 zam maliyetleri artırdığından fiyatlara yüzde 40 oranında yansıyabilir.

arzu.jpg
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu / Fotoğraf: DİSK

 

"Avrupa'da asgari ücretli yüzde 2,3'ü geçmiyor"

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı (DİSK) Arzu Çerkezoğlu da Avrupa ülkelerinin çoğunda asgari ücretin sembolik bir ücret olarak kabul edildiğini ve bütün çalışanlar arasında bu ücreti alanların yüzde 2 ile 3'ü geçmediğini öne sürerek Türkiye'deki durumu şöyle anlattı:

Ücretlerin yıllardır baskılanması politikası sonucu asgari ücret ortalama ücrete dönüştü.  Bugün Türkiye'de çalışanların yarısı asgari ücret ya da asgari ücrete yakın para alıyor. Hatta bu rakama ulaşamayanlar bile var. 3 milyon işçi asgari ücretin altında para alıyor. Özellikle bu kadın çalışanlar arasında daha da yüksek.

ofisler.jpg
Ofis çalışanları arasında da maaş ortalamaları yıllar içinde düştü / Fotoğraf. AA

 

"Toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı düştükçe asgari ücretli artıyor"

Asgari ücretli sayısındaki artış ve ücretlerin düşmesinin en büyük nedeninin sendikalaşma önündeki engeller olduğunu öne süren Çerkezoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

Toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı düştü. Toplu sözleşme yapma hakkına sahip işçi ne kadar düşerse asgari ücretli sayısı o kadar artar. Bugün 10 milyona yakın çalışan ya asgari ücret ya da asgari ücrete yakın para alıyor. Asgari ücretlinin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede rakamın devlet ve işveren eliyle belirlenmesi adil değil.

zeynepökten.jpg
Prof. Dr. Zeynep Ökten / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Ortalama ücretin yüzde 72'si asgari ücretten oluşuyor"

Ekonomist Prof. Dr. Zeynep Ökten de ekonomicilerin "ortalama" veya "orta ücret" olarak diye adlandırdıkları ücretin asgari ücrete çok yakın olduğunu belirterek, şöyle konuştu;

Asgari ücretten tuttuk en üst ücrete kadar yazdık. Burada bir orta ücret var. Bu ortanca ücret dediğimiz ücretin yüzde 72’si asgari ücretten oluşuyor. Ortanca ücret, asgari ücrete o kadar yakınki insanların ortalama ücreti asgari ücret gibi alınmaya başladı. Onun için asgari ücret Türkiye'deki tüm ücretlilerin ortalamasını verir hale geldi. Bu nedenle asgari ücreti belirleme sadece asgari ücretlileri değil büyük bir çalışan kitlesinin de durumunu belirliyor. Böyle bir sorunumuz var.

"Türkiye'de maaş ortalamaları dünyadan da fazla düştü"

OECD 2018 verilerine göre Türkiye'de ortalama ücretin asgari ücrete oranı yüzde 71 olduğunun tespit edildiğini kaydeden Ökten, bu durumun aynı zamanda ücretlerin genel olarak da düşük olduğunu gösterdiğini öne sürerek, sözlerini şöyle detaylandırdı:

1990'lardan itibaren liberal ekonomik politikalara geçişle birlikte tüm dünyada görülen ücretlerin düşüşü Türkiye'de daha hızlı bir düşüşe denk gelmiş. 1993 ile 2017 yılları kıyaslandığında Türkiye'de emeğin milli gelir içindeki payı yüzde 28 geriledi. Güney Afrika'da yüzde 9, Brezilya'da yüzde 3 gerileme var. Türkiye, ihracata dayalı bir ekonomi çabası içindeyken bunu düşük ücrete dayanarak yapmaya çalışmış ve bundan dolayı ücretler düşük kalmış.

asgariücret.jpg
Düşük ücretin iş verimliliğini de azalttığı belirtildi / Fotoğraf: AA

 

"Düşük ücret, mutsuzluğa ve verimsizliğe yol açıyor"

Düşük ücret politikasının çalışanları mutsuzlaştırdığı gibi verimsizliği de artırdığını öne süren Ökten, işsizliğin yüksek olmasının da ücretler üzerindeki olumsuz etkisini şöyle anlattı:

İşsizliğin yoğun yaşanması içeridekiler ve dışarıdakiler prensibini çok belirgin kılıyor. Dışarıda ne kadar çok işsiz varsa içeride ücretler o kadar baskılanıyor. Deniyor ki senin yerine geçecek çok insan var. Maalesef işsizlik oranlarının yüksekliği ve düşük ücrete dayalı rekabet, ihracat politikası Türkiye’de ücretleri düşük tutuyor.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU