Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu beraberindeki heyetle beraber makamında ziyaret etti.
Yaklaşık bir saatten fazla süren görüşmede Türkiye'nin sorunları ele alındı. Karamollaoğlu'na Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Mesut Doğan ve Cafer Güneş eşlik etti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Siyasi partilerle görüş alışverişi yapmak için talepte bulunduklarını, MHP’nin bu talebi reddettiğini ve AK Parti’nin de yanıt vermediğini belirten Davutoğlu, “Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu ile görüşmeler gerçekleştirmiştik, bugün de Sayın Karamollaoğlu ile görüşme gerçekleştirdik” dedi.
"En kapsamlı harekâtı yapan hükümetin başbakanı bendim"
Terörle mücadele konusunda partilerinin tutumunun net olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Terörle mücadelede en net talimatı veren ve sınır ötesine en kapsamlı harekatı yapan hükümetin başbakanı bendim. Bu bir ilkedir ve taviz söz konusu olmaz. Yarın iktidar olduğumuzda da teröre karşı en sert mücadeleyi veririz, kimse bundan şüphe etmesin” diye konuştu.
“Parti kapatmayla o partiye oy verenler cezalandırılmış olur”
Davutoğlu, Ulusal Kanal muhabirinin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı HDP’nin kapatılması çağrısı hakkındaki görüşlerini sorması üzerine, “Parti kapatma bir yöntem olarak benimsendiğinde sadece o partiyi yönetenler değil, o partiye oy verenler de cezalandırılmış olurlar.
Sayın Cumhurbaşkanı da başta olmak üzere geçmiş dönemde Türkiye'de parti kapatmanın tümüyle ortadan kaldırılması için çalışma yapan bir anlayış hakimdi. Biz siyasi partilerle mücadeleyi siyasi alanda, terör örgütleriyle mücadeleyi güvenlik alanında yaparız. Vatandaşlarımızın oylarının yok sayılması ve parti kapatma ile bir mesafe alınamayacağı, aksine geniş kitlelerin terör örgütlerinin propagandalarına açık hale getirileceği de geçmiş tecrübelerden bilinir” diye yanıt verdi.
“Öcalan’a çiçek verenler, teröristi TRT’ye çıkartanlar PKK ile ilişkilerini netleştirsin”
Gelecek Partisi’nin Doğu ve Güneydoğu’da en çabuk örgütlenen parti olduğunu ve bunun nedeninin de halkın haklarına, tercihlerine saygılı olmaları, terörle mücadelede kararlı olmaları ve AK Parti ile HDP arasına sıkışmış geniş kitlelere bir alternatif sunmalarından kaynaklandığını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmişte terör örgütünün elebaşısını yurt dışında kamplarda ziyaret edip ona çiçek verenler PKK ile olan ilişkilerini tanımlasınlar. Daha 2019'da sadece bir seçim kazanmak için devletin kırmızı bültenle aradığı bir terör liderlerinden birini TRT'de ağırlayan kimse, ona cevaz veren kimlerse onlar önce PKK ile ilişkilerini tanımlasınlar, netleştirsinler. Öcalan'dan mektup getirip seçim kazanma yöntemini kim benimsemişse PKK ile ilişkilerini tanımlasınlar. Sayın Erdoğan'dan habersiz o mektup gidemez, Sayın Bahçeli de onu meşru kılmıştır.”
“Bunların bize PKK hesabı sormaya hadleri yok”
“Doğu Perinçek PKK'nın en fazla terör eyleminde bulunduğu ve vatandaşlarımızı katlettiği bir dönemde gidip Öcalan'a yurt dışında çiçek vermiş biridir” diyen Davutoğlu, “Bunların bizim karşımıza geçip de PKK hesabı sormaya hadleri, hakları yok. Bizim mazimiz de temizdir. Gelecek Partisi iktidarında teröre nefes aldırmayız ama hiçbir vatandaşımızın siyasi tercihi dolayısıyla ötekileştirilmesine, dışlanmasına izin vermeyiz. Siyasi mücadeleyi de siyasi alanda yaparız” şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanı da Bahçeli de Çin karşısında sessiz”
İktidarın Doğu Türkistan’da yaşananlara karşı sessiz kaldığını ifade eden Davutoğlu, “Çin bugün milyonlarca soydaşımızı dininden, Türkçesinden dolayı, sadece "Selamun Aleyküm" dediği için terörist ilan ediyor. Türkiye'de içeride milliyetçilik taslayan Sayın Cumhurbaşkanı da Bahçeli de sessiz. Çin'in zulmüne sessizler, Çin'in Türkiye'deki sözcülüğünü yapan bir partinin peşine takılmışlar bizim de mazlum kitlelere sessiz kalmamızı bekliyorlar” dedi.
Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“’Kimsesizlerin sahibi' diye yola çıkan Sayın Cumhurbaşkanı'nın aylardır Uygur Türkleri ile ilgili tek bir söz sarf etmemesinin, Bahçeli'nin niye BM'de 38 ülkenin imza attığı bir metne Türkiye imza atmadı diye hesap sormamasının hesabını da millet onlardan sorar. Uygur Türklerinin haklı mücadelelerinin sonuna kadar yanındayız"
"Başkanlık sisteminin devam ettirilemez"
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ise, başkanlık sisteminin devam ettirilemez olduğunu, revize edilmesi ve parlamentonun güçlendirilmesine gereksinim bulunduğunu savunan Karamollaoğlu, "Bu problemlerin düzeltilmesi sağlıklı bir müzakere ortamının oluşmasıyla sağlanı" ifadesini kullandı.
Sorunların çözülmesi için muhalefette bulunan ve birtakım nosyonları paylaşan siyasi partilerin biraraya gelmesini öneren Karamollaoğlu, "Biz bu müzakereleri devam ettirmeyi arzu ediyoruz" diye konuştu.
Karamollaoğlu, hükümetin dış politika, eğitim ve ekonomi alanındaki adımlarını da eleştirdi.
Karamaollaoğlu: 2022’den önce seçim mümkün görünmüyor
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise muhalefetin her zaman erken seçim isteyeceğini kendilerinin de her an seçime hazır olduklarını belirterek, “İktidar buna razı mı o ayrı bir konu. Kararı verecek olan da Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisi, biz temennide bulunabiliriz. Ne zaman seçime gidileceğini bilmiyoruz. Ama benim kanaatim 2022’den önce seçim olmaz. Önümüzdeki sene seçim olmayacaktır diye düşünüyorum. Çaresizlik ayrı, eğer çaresizliği ciddi manada hissederse o zaman belki bir seçim atmosferinde halkın desteğini sağlamaya çalışacaktır” dedi.
Independent Türkçe