Kılıçdaroğlu'nun avukatı: Kastın öldürmeye yönelik olduğunu ispatladık

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, "Böylesine bir olayın onda birinin bile Recep Tayyip Erdoğan’a ya da AKP’li başka bir siyasetçiye yapılması halinde o insanlar mutlaka tutuklanacaktı ve adam öldürmeye teşebbüs kapsamında dava açılacaktı" diye konuştu

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik 2019'da Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesindeki linç girişimine ilişkin davanın ilk duruşması 1.5 yıl sonra Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, davayı Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'a anlattı. İlk duruşmada, "kastın öldürmeye yönelik olduğunu deliller ile ispatladıklarını" söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

Bir sanık, Genel Başkan'ın sığındığı evin merdivenlerine çıkıp eve girmek istiyor. Sonrasında elindeki keseri ve ona benzer aletleri başkalarına vermeye çalışıyor. Elindeki kesiği, kanlı elini bir askere göstererek ‘Komutanım bak elime. Kılıçdaroğlu'nu öldüreceğim, onu sağ çıkarmayacağım' anlamında sözler söylüyor. Birçok kişi ‘Yakın' diye bağırdı. Birçok kişi ‘Öldürün' laflarını kullandı. Genel Başkan'ın eve götürülme aşamasında birinin, elinde keserle Genel Başkan'a hamle yaptığını, o sırada bir partilinin elini kaldırıp engel olması sonucu bu hamlenin başarıya ulaşmamış olduğunu ispatladık. Birinin, sustalı diye tabir edilen bıçakla Genel Başkan'a saldırdığını belgeledik.

Adalet Bakanlığı'ndan ret

Dosyanın üst mahkemeye gönderilmesi gerektiğini söyleyen Çelik, bir eylemin yaralama mı yoksa öldürmeye yönelik mi olduğunun değerlendirilmesini asliye ceza mahkemesinin yapamayacağına işaret etti. 

Çelik, "Böylesine bir olayın onda birinin bile Recep Tayyip Erdoğan'a ya da AKP'li başka bir siyasetçiye yapılması halinde o insanlar mutlaka tutuklanacaktı ve adam öldürmeye teşebbüs kapsamında dava açılacaktı. Yargıda çifte standart olan bir durum" ifadelerini kullandı. 

Çubuk'taki asliye ceza mahkemesine dava açıldığında, mahkemenin, yargılamanın Ankara'da yapılması amacıyla Adalet Bakanlığı'na başvurduğunu ancak bakanlığın başvuruyu kabul etmediğini söyleyen Çelik, "Adalet Bakanlığı, bu tür şeylere hep olumlu yaklaşırken, olayın mağduru Kılıçdaroğlu olduğundan dolayı, olayı daha az vahim gösterebilmek iradesiyle ‘Dosya Çubuk'ta kalacak' anlamında değerlendirme yaptı" dedi.

Madımak katliamına benzetti

Çelik, linç girişiminin Madımak katliamı ile benzeştiğine dikkat çekerek, "Orada da ‘Yakın' sözleri ile başlamıştı. ‘Öldürün' diyenler, keserle, bıçakla, sopayla saldıranlar vardı. Arada ne fark var? Bu olayın basit bir yaralama suçu kapsamında ele alınmaya çalışılması doğru değil. Madımak ile ilgili tutanakları, görüntüleri bir dahaki duruşmaya getireceğiz. Bu olayın ne kadar vahim olduğunu görsünler" diye konuştu.

"Kastımız olsaydı zaten öldürülürdü"

Kılıçdaroğlu'na saldırı davasının sanıklarından Delibaş mahkemede yeptığı savunmada "Avukat kasten öldürmeye teşebbüs olduğunu söylüyor. Bu kastımız olsaydı orada zaten öldürülürdü. Çünkü köye adam sığmıyordu. 'Gelme' denmiş, gelmiş. O anki kalabalığın öfkesiyle bu işler oldu. Bir kışkırtmayla bu işler oldu" ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu’na yumruk atmakla suçlanan sanık Osman Sarıgün ise hakimin “Olay nasıl oldu, anlat” sözüne “Unuttum, çok zaman geçti” diye yanıt vermişti.  Sarıgün ayrıca "Olaydan dolayı pişmanım, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan özür diliyorum" ifadelerini de kullanmıştı.

 

Cumhuriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU