Birleşik Krallık'ta yer alan Bath Üniversitesi'nden Doktor Andrew Preston koronavirüs aşılarının etkinliğini değerlendirdi.
Pfizer/BioNTech ve Moderna’nın ulaştığı yüzde 95 etkinliğin oldukça yüksek olduğunu belirten Preston, "Bu, aşılanan her on kişiden en az dokuzunun, Covid-19'a maruz kalırsa hastalanmayacağı anlamına geliyor. Aşı kişinin enfeksiyona yakalanmasını durdurmayabilir, ancak hastalığın belirtilerinin gelişmesini önleyebilir. Ancak harhangi bir aşının yüzde yüz koruma sağlaması mümkün değil" diye konuştu.
Nottingham Üniversitesi'nde viroloji profesörü olan Will Irving ise hedefin yüzde 100 etkili bir aşı olmakla birlikte, bunu başarmak imkansız olduğunu, çünkü insan yapısının büyük bir değişkenlik gösterdiğini söyledi.
"Çiçek aşısı da yüzde 95 etkiliydi"
Bununla birlikte bilim insanları, aşıların sadece bireylerdeki semptomları durdurmakla kalmayacağını, aynı zamanda hastalığın dolaşımını da durdurabileceğini söyledi.
NTV'de yer alan habere göre; Preston, "Örneğin, insanların yüzde 90'ından fazlasına koronavirüs aşısı yapılırsa, bu dolaşımdaki hastalık miktarını azaltır ve böylece sürü bağışıklığı oluşturarak aşılanmayanları da korur. Sonuçta bu, çiçek hastalığında olduğu gibi bir hastalığın ortadan kaldırılmasına yol açabilir. Çiçek aşısı da yüzde 95 etkiliydi" dedi.
Öte yandan uzmanlar, son zamanlarda yüzde 95'e varan etkinlik oranları ile sonuçlar bildiren üç koronavirüs aşısının, daha önce çeşitli hastalıklar için geliştirilen aşılardan çok yüksek olduğunu ifade etti. Grip aşısının ortalama olarak yalnızca yüzde 50 etkili olduğunu açıklayan bilim insanları boğmaca aşısının ise başlangıçta yüzde 80 etkiliyken, korumanın dört yıl sonra yüzde 60'a düştüğünü belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"İnsanların bağışıklık sistemleri bir aşının yüzde 100 etkili olamayacak kadar çeşitlilik gösteriyor"
Doktor Preston, “Herhangi bir toplumun popülasyonunu oluşturan insanların bağışıklık sistemleri bir aşının yüzde 100 etkili olamayacak kadar çeşitlilik gösteriyor. Örneğin, yaşlandıkça bağışıklık sistemimiz daha az tepki veriyor, bu da genel olarak yaşlıları aşılamanın bir sorun olduğu anlamına geliyor. Büyük ölçüde yaşlı insanlara yönelik olan grip ve zatürre aşılarının, aşıya karşı bağışıklık tepkisini artıran, yani antikor üretme ve korunma olasılığımızın daha yüksek olduğu anlamına gelen adjuvanlar içermesinin nedeni budur. Obezite dahil, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durum, aşıya verdiğimiz yanıtı da etkileyebilir. Obezite vücutta enflamatuar bir durum yaratır ve artan enflamatuar durumun bağışıklık sistemini tüketerek aşılara daha az yanıt vermesini sağlayabileceği düşünülüyor" açıklamasını yaptı.
Öte yandan uzmanlar tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60'ı aşılandığında salgının durabileceğini söyledi. Uzmanlar maske, mesafe, el hijyeni ve yayınlanmış olan kısıtlamalara harfiyen uyulmasıyla aşının toplumun yüzde 60’ına değil yüzde 10’una bile yapılmasının salgın için bir fren görevi göreceğini ve işi yavaşlatacağını vurguluyor.
İlk onay verildi
Aşı tartışmaları sürerken Birleşik Krallık, Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının yaygın kullanımına onay verdi.
Pfizer ve BioNTech, 18 Kasım'da 3'üncü aşama klinik denemelerini tamamladığını, aşı adayının virüse karşı bağışıklık sağlamada yüzde 95 etkili olduğunu bildirmişti.
NTV, Independent Türkçe