Save the Children kuruluşu yayımladığı yeni raporda, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli çocukların dayak, çıplak arama ve psikolojik taciz gibi insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını ve sorgu sırasında avukat desteğinden mahrum bırakıldığını ortaya koydu.
Son 10 yılda Batı Şeria genelinde gözaltına alınan 470'ten fazla çocukla görüşen kuruluş, bu çocukların çoğunun evlerinden gece yarısı ve gözleri bağlı halde alındıklarını, ellerinin canlarını yakacak şekilde arkadan bağlandığını bildirdi. Başından geçenleri paylaşan birçok çocuk, kendilerine neden tutuldukları ya da nereye götürüldüklerinin söylenmediğini aktardı.
Toplamda 6 kez gözaltına alınan ve kimliğini saklı tutmak için kendisinden Abdullah takma adıyla bahsedilen bir çocuk, "Giriş kapısını imha ettiler, odama girdiler, kafama bir torba geçirip götürdüler… Babama ertesi gün döneceğimi söylediler. 12 ay sonra döndüm" diye konuştu.
"Askeri sistemde yargılanan tek çocuklar onlar"
İsrail'in her yıl Filistinli yüzlerce çocuğu gözaltına aldığını kaydeden kuruluş, "Sivil yerine askeri bir adalet sistemi aracılığıyla sistematik olarak yargılanan dünyadaki tek çocuklar onlar. En çok yöneltilen suçlamaysa, 20 yıla kadar hapis cezası getiren taş atmak" ifadesini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Save the Children, tutuklandıktan sonra sorgu merkezlerine sevk edilen çocukların burada metal zemine zorla yüzüstü yatırıldığını, banyo, yiyecek ve su gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını ve fiziksel saldırıya uğradığını belirtti.
"Yere fırlatıp sırtıma bastılar"
Fatıma adı verilen 14 yaşındaki bir kız çocuğu, "Okula giderken bir askeri kontrol noktasında tutukladılar. Çantamı arayıp anlamadığım İbranice dilde konuştular. Ellerimi kelepçelediler, yere fırlattılar, sırtıma bastılar" dedi.
Çocuklar başlarından geçen gözaltı tecrübesini "acı verici, insanlıktan çıkarıcı, aşağılayıcı ve dehşetli" ifadeleriyle nitelendirirken, Amine adı verilen 15 yaşında Filistinli bir çocuk ise "O yerde kendinizi insan gibi hissetmiyorsunuz. Bizlere hayvan gibi davrandılar" diye konuştu.
15 yaşındayken tutuklanan İsa da "Sorgulanırken bağırıp durdular. Gözümü korkutmak için masaya bir silah koydular. Çok kötü sözler sarf ettiler. Bu kelimeleri düşünmek bile istemiyorum" dedi.
Tutulduğu yerle ilgili ayrıntılar paylaşan İsa, "Cezaevi korkunç bir yerdi. Gece yarısı 3'e ve sabah 6'ya alarm kurarlardı. Bu yüzden hiç uzun süreli uyuyamazdık. Alarm çaldığında uyanmamışsak döverlerdi. Birkaç kez tahta sopayla dövüldüm. Kötü dövdükleri için hâlâ sırtım ağrıyor" diye konuştu.
Çocukları aileleriyle tehdit ettiler
Çocukların yaklaşık yarısı, haftalarca tecride tabi tutulduklarını ya da tek kişilik hücrelere konduklarını anlattı. Çocukların yarısından fazlası, ailelerini görmelerine izin verilmediğini, bazı zamanlar da "aileleri tarafından terk edildikleri" şeklinde kandırılmak istendiklerini söyledi.
Hayatlarında kalıcı hasar bıraktı
Yardım kuruluşuna konuşan çocukların büyük çoğunluğu, maruz kaldıkları muamelenin uykusuzluk hastalığı, yeme bozukluğu, davranış değişikliği, öfke ve depresyon gibi kalıcı izler bıraktığını ifade etti.
"Köpekleri saldırtmanın bir gerekçesi olamaz"
Save the Children Ortadoğu Bölge Direktörü Jeremy Stoner raporla ilgili şöyle konuştu:
12 yaşındaki çocuklar bize İsrail'in askeri gözaltı sisteminde gerçekten insanlık dışı muameleden bahsetti. Köpekleri çocuklara saldırtmanın, bu çocukları dövmenin veya metal sandalyelere zincirlemenin hiçbir gerekçesi olamaz. Suçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın bu çocuklara her şeyden önce çocuk gibi davranılmalıdır.
Hiçbir çocuk, kendisine bakması gerekenlerin elinde böyle bir zulüm yaşamamalı. Çocuklar artık askeri mahkemelerde yargılanmamalı. Sistemli kötü muamelenin gözaltı merkezlerinde Kovid-19 tehdidi ile birlikte artması nedeniyle çocukları hapishanelerden çıkarmak hiç bu kadar aciliyet arz etmemiştir. Ancak bu değişikliklerin yapılmasıyla Filistinli çocukları geri dönülemez zararlardan koruyabiliriz.
Kuruluş ayrıca, İsrail hükümetini uluslararası hukuka riayet etmeye ve bu çocukların askeri yasa uyarınca gözaltında tutulması ve kötü muameleye maruz kalmasına son vermeye çağırdı.
Tutukluluk sırasında işkence gören çocuklara dair raporda elde edilen bulgular şu şekilde özetlendi:
Yüzde 81'i dövüldü, yüzde 89'u sözlü tacize maruz kaldı.
Açıkça talep edilmesine rağmen yüzde 88'ine yeterli ve zamanında sağlık hizmeti verilmedi.
Neredeyse yarısı (yüzde 47) avukat hakkından mahrum bırakıldı.
Yüzde 52'si ailelerine zarar vermekle tehdit edildi.
Yüzde 86'sı çıplak aramaya maruz bırakıldı.
Independent Türkçe, Save the Children
Derleyen: Elvide Demirkol