Demokratik açılım süreciyle birlikte açılan Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerine ilgi azaldı: 79 boş kontenjanı sadece 14 kişi tercih etti

Kürtçe/Zazaca Dili ve Edebiyatı bölümüne ilgi yok denecek kadar azaldı. Eğitimciler, ilginin azlığını yapılamayan öğretmen atamalarına bağlıyor

Demokratik açılım süreciyle birlikte açılan Kürt Dili ve Edebiyat bölümlerine ilgi azaldı / Fotoğraf: AA

Demokratik açılım veya diğer bir adıyla çözüm sürecinin başlamasıyla 2011 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açıldı. 

Ardından sırasıyla Bingöl, Muş ve Tunceli Munzur Üniversitesi öğrenci alımına başladı.

2012'de Milli Eğitim Bakanlığı’nın izniyle okullarda Kürtçe/Zazacanın okullarda seçmeli ders olarak okutulmaya başlaması ve mezun olan öğrencilerin atamasının yapılması bölüme olan ilgiyi artırdı.

Çözüm sürecinin sonlandırılması birçok alanı etkilediği gibi Kürtçe/Zazaca Dili ve Edebiyatı bölümünü de etkiledi.

 

Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri
Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri / Fotoğraf: Fatih Erdoğmuş

 

2019'da bölümden mezun olanlardan hiç atama yapılmazken, 2020'de sadece bir kişi atandı.

79 boş kontenjanı sadece 14 kişi tercih etti

Durum böyle olunca bölüme olan ilgi de yok denilecek bir seviyeye geriledi.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) ek yerleştirme sonuçları, bölümlerde yaşanan gerilemeyi gözler önüne seriyor.

ÖSYM'ye göre, Bingöl ve Munzur Üniversitelerinde Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde toplam boş kontenjan 35 iken, yerleşen kişi sayısı 3. 

Yine Bingöl, Muş ve Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde boş kontenjan sayısı 44 iken, yerleşen kişi sayısı 11.

Eğitimciler, Kürtçe/Zazaca dil bölümlerinde yaşanan gerilemeyi öğretmen atamalarının gerçekleşmemesine bağlıyor.

Muş Alparslan Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi Hatip Erdoğmuş, konuya ilişkin Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu. 

 

Fatih Erdoğmuş
Fatih Erdoğmuş / Fotoğraf: Independent

 

"50 kişilik alım sınavına 500 kişinin girdiği oldu"

Erdoğmuş, AK Parti hükümetinin gelmesiyle birlikte demokratik açılım ve temel hak ve özgürlükler bağlamında ülkede ciddi bir heyecanın başladığını belirterek, ilk defa 2010'da Kürtçe'nin okullara girmeye başladığını söyledi.

2013'te Resmi Gazete de farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi ile ilgili yönetmeliğin yayınlanmasıyla Kürtçe'yi öğrenmenin önünün açıldığını hatırlatan Erdoğmuş, "Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü 2011 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi’nde yüksek lisans alımı ile başladı. İhtisaslar daha sonra işin içine dahil edildi. Daha sonra Bingöl, Muş ve Tunceli'de bölümler açıldı" dedi. 

Açıldığı dönemde bölümlere çok ciddi talep ve kamuoyu desteğinin de buna müsait olduğunu kaydeden Erdoğmuş, "50 kişilik alım sınavına 500 kişinin girdiğini hatırlıyorum. Bu ciddi bir rakam. Fazla talep nedeniyle kontenjanlar artırıldı. Heyecan fazlaydı. Dershane gibi yerlerde çalışırken istifa edip kayıt yaptıranları biliyorum. 2015'te Mardin’den mezun olan 20 öğrencinin tamamına yakını atandı" diye konuştu.

2016'dan sonra Bingöl ve Muş’la birlikte zamanla mezun sayılarının artığını aktaran Erdoğmuş, buna paralel olarak öğretmen atamalarının düşük kaldığını belirtti.

"Atamaların azlığı ve çözüm sürecinin bitmesi ilgiyi azalttı"

Talebin revaçta olduğu bir dönemde dil bölümü öğrencileriyle düzenlediği anketin sonuçlarını paylaşan, Erdoğmuş, şunları kaydetti:

Öğrencilere 'Bu bölümü bilinçli ve isteyerek mi tercih ettiniz' sorusuna yüzde 81 evet demişti. Yüzde 88'i ilk üç tercihleri arasında bölümü seçtiklerini söylediler. Yüzde 86'sı pişmanlık duymadıklarını, yüzde 85'i de çevrelerine tavsiye ettiklerini aktardılar. 2017'de aynı anketi tekrarladık ve benzer sonuçlar çıktı. O yıl bir kırılma yaşandı. Atamaların azlığı, bakış açısının değişmesi ve çözüm sürecinin bitmesi bölüme olan rağbeti düşürdü. Öğrencilerde bir karamsarlık başladı.

 

Demokratik açılım süreciyle birlikte açılan Kürt Dili ve Edebiyat bölümlerine ilgi azaldı
Demokratik açılım süreciyle birlikte açılan Kürt Dili ve Edebiyat bölümlerine ilgi azaldı / Fotoğraf: AA

 

Bölümlerin ilk yıllarında Kürt Dili ve Edebiyatı ile Türk Dili ve Edebiyatı arasında 100 puandan fazla bir makasın olduğunu belirten Erdoğmuş, "455 puanla Muş’a yerleşen öğrenciler vardı. 455 puan demek, İstanbul'da en iyi üniversitelerden birinde Türk Dili ve Edebiyatı veya sosyal bilimler öğretmenliğini okumak demek. Örneğin 2019’da hiç atama yapılmadı. Bu yıl sadece 1-2 kişinin ataması yapıldı. Durum böyle olunca öğrenciler tercih yapmaktan vazgeçti" diye konuştu.

"Atananlar, gelecek kaygısı yüzünden alan değiştiriyor"

Erdoğmuş'a göre Kürt dili bölümüne ilginin artmasının tek yolu, hükümetin ciddi politika yapmasından geçiyor.

Ataması yapılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Kürtlerin yoğun yaşadığı illere yapıldığını söyleyen Erdoğmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

Oysa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Mersin gibi büyükşehirlerde ciddi bir Kürt nüfusu var. Buralarda eminim ki okullarda öğretmen olursa velilerin büyük bir kısmı mutlaka çocuklarını seçmeli dersi tercih etmeye yönlendirecektir. Ayrıca duyduğumuz bir sıkıntıyı da aktarmak isterim. Daha önce Kürtçe ve Zazaca için atanan öğretmenlerinin birçoğunun gelecek kaygısı yaşadığı ve bir etiketleme olasılığı nedeniyle alan değiştirdiğini de eklemek istiyorum.

"Bu yıl Zazaca için bir atama yapıldı, öğrenciler nasıl tercih etsin"

Bingöl Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı İbrahim Dağılma da 2013’te açıldıkları zaman dolu olan kontenjanlarının bu yıl boş kaldığını söyledi.

Son dönemde boş kalan kontenjanları yeterli derecede yapılmayan atamalara bağlayan Dağılma, "Sadece Zaza Dili ve Edebiyatı değil, birçok bölümde öğrenciler önce atamaya bakıyor. Atama konusunda bir belirsizlik olunca doğal olarak öğrenci de bölümü tercih etmek istemiyor" dedi.

İlk yıllarda Zazaca ve Kürtçe7nin eğitim dili olmaması nedeniyle özlem ve hasretle öğrencilerin dile sahip çıkma ve öğrenme arzusuyla bölümü tercih ettiğini ifade eden Dağılma, "Başta hükümette bu konuda ciddi bir irade gösterdi ve öğrenmek için yasal engelleri kaldırdı. Başka nedenlerde var ama büyük neden yeterli atamaların yapılmamasıdır. Bu yıl Zazaca için sadece bir atama yapıldı. Öğrenciler nasıl tercih etsin" şeklinde konuştu.

 

İbrahim Dağılma
İbrahim Dağılma / Fotoğraf: Twitter

 

"Velilerin ders seçimi konusunda başlatacağı bir girişim, atamaları artırabilir"

Okullarda Kürtçe/Zazaca seçmeli dersin istemi konusunda güçlü bir talebin olmadığına değinen Dağılma, devamında şunları kaydetti:

Derslerin seçimi konusunda okul yöneticilerinin de çok istekli davrandığı söylenemez. Yerelde görüştüğümüz il milli eğitim müdürleri haklı olarak okulların ihtiyaç bildirmeden norm kadro oluşturamadıklarını söylüyorlar. Bilindiği gibi seçmeli derslerde şöyle bir durum söz konusu; seçmeli dersler için Zazaca, Lazca, Kürtçe, siyer veya Kuran-ı Kerim farkı gözetmeksizin 400 öğrencinin dersi seçmesi durumunda bir norm kadro oluşturuluyor.

Dil seçiminde velilerin başlatacağı bir girişimin norm kadro oluşturmaya yardımcı olabileceğine dikkat çeken, Dağılma, sözlerine şöyle devam etti:

Örneğin, Bingöl’de dersi 10 bin öğrencinin seçtiğini düşünün. Bu yaklaşık 25 öğretmenin atamasının yapılması demek. Bunun Diyarbakır, Mardin, Hakkari ve Batman gibi Kürtçe ile Elazığ, Tunceli ve Bingöl gibi yerlerde de Zazacanın yoğun konuşulduğu yerlerde benzer talebin olduğunu düşünün. Her ilde 10 bin öğrencinin seçmeli ders talep etmesi demek 25 öğretmenin alınması demektir. Hükümet değişik gerekçeler öne sürerek 25 öğretmen atamasa bile en az 10-15 kadro açar.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU