Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Niğde'nin Bor ilçesi yakınlarında meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki deprem sonrasında, başta Hasandağı olmak üzere Türkiye'deki volkanların durumuna dikkati çekti.
Niğde depreminin, Tuz gölü fayının güney ucunda gerçekleştiğini ve depremin olduğu yerin kuzeyinde Hasandağı volkanının bulunduğunu belirten Sözbilir, bu ve diğer yanardağların aktiflik durumlarını yitirip yitirmediğinin ortaya çıkarılmasının şart olduğunu söyledi.
Sözbilir, özellikle Manisa'da 10 bin yılda var olan volkanlar nedeniyle, tarihte insanların öldüğüne dair verilerin bulunduğunu da anlattı.
"10 bin yıl ve daha genç fayların deprem üretmesini bekliyoruz"
Sözbilir, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
İki olasılık var. Niğde depremi, tektonik (faya bağlı) kökenli ya da volkanik kökenli bir deprem. Türkiye'de 485 fay bulunuyor ve bu fayların, 'diri fay' sınırında değerlendirilmeleri için belli bir yaş aralığında olmaları gerekiyor. Holosen dediğimiz, 10 bin yıla denk gelenler ile daha genç fayların deprem üretmesini bekliyoruz.
"50 bin yaşındaki fazlar, 'ölü fay' sınıfındadır"
50 bin yaşındaki fayların 'ölü fay' sınıfına girdiğini belirten Hasan Sözbilir, araştırmaların, Türkiye'nin her yanına dağılmış 18 volkanın 10 bin yıl ve daha genç bir zamanda püskürdüğünü gösterdiğini, bu yanardağların insanlar yaşarken püskürdüğünü, Hasandağı volkanının da son püskürmesini M.Ö. 7000 yılında (günümüzden 9 bin yıl önce) gerçekleştirdiğine işaret ettiğini söyledi.
Hasandağı volkanının bu sebeple Holosen denilen 10 bin yıllık sınırın içinde kaldığına vurgu yapan Sözbilir, bu alanda Çatalhöyük yerleşiminin bulunduğuna da dikkati çekti.
"Dünyanın en eski haritasında Hasandağı'nın püskürdüğüne dair çizim var"
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, şu ifadeleri kullandı:
Dünyanın en eski haritası, milattan yaklaşık 7000 yıl önce Çatalhöyük’te yapılmış. 3 metre uzunluğunda, 90 cm genişliğinde olan ve duvara çizilen bu haritada, Çatalhöyük’ün planı ve arka planda Hasan Dağı yer alıyor. Dikkatli bakildiğinda Hasan Dağı'nın zirvesinden volkanın püskürdüğüne dair çizim var. Yani Çatalhöyük'te insanlar yaşarken, Hasandağı volkanı patlamış. Çatalhöyük'te milattan önce 7000'li yıllarda Neolitik çağda insanlar yaşamış. Hasandağı volkanından alınan en genç kayaların yaşı da M.Ö. 7000'li zamana karşılık geliyor. Türkiye'de Holosen dediğimiz son jeolojik zaman içinde püskürmüş 18 adet volkan olduğu biliniyor. Bunlar özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde (Büyük Ağrı, Küçük Ağrı, Süphan, Tendürek ve Nemrut dağları), İç Anadolu Bölgesi’nde (Erciyes, Hasandağı, Melendiz, Karadağ, Karacadağ ve Karapınar çevresi), Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde; Karacadağ, Batı Anadolu bölgesinde Kula volkanları... Bu volkanların bir kismi 7 bin-8 bin yıl önce patlamalarına rağmen, bazı volkanlarımız son 2 bin yıl içinde aktif hale geçmiş ve günümüzden 165 yıl öncesine kadar değişik zamanlarda püskürmüştür. Bunlardan Erciyes volkanı milattan sonra 253 yılında, Nemrut volkanı 1441 yılında, Tendürek volkanı 1855 yılında patlamıştır.
"'Türkiye'de bütün volkanlar sönmüştür, aktif yanardağ yoktur' düşüncesi çok da doğru değil"
Doğu Anadolu'daki volkanların durumuna da değinen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu volkanların yaklaşık olarak son 200 yıl içinde püskürmüş olduklarını söyleyerek, şu uyarıyı yaptı:
'Türkiye'de bütün volkanlar sönmüştür, aktif yanardağ yoktur' düşüncesi çok da doğru değil. Bazı volkanlarımız çok yakın zamanda patlamış ve bir volkan patlamadan önce küçük küçük depremler üretir. Sürekli faylar üzerinden doğal afet ihtimali dile getirilse de Türkiye'de çok genç volkanlar da var ve bunların da incelenmesi gerekiyor. Onlar da patladığında bir doğal afettir, can ve mal kaybına neden olur.
2012 senesinde Yunanistan ile Ege arasında yer alan Santorini yanardağına da değinen Sözbilir, bu genç volkanın, yakın zamanda insanların ölmesine neden olduğunu hatırlattı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Türkiye'de volkan bilimi konusunda yetişmiş çok az uzman var"
Türkiye'de volkanoloji (volkanbilimi) konusunda çok az sayıda yetişmiş uzman bulunduğuna da değinen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, incelenmesi gereken volkan sayısı 18'ken, hoca sayısının 5'i geçmediğini ifade etti.
Sismometre yerleştirilmesi gerektiğini, uydu görüntüleriyle jeodezik yöntemler kullanılarak o bölgenin kabarıp kabarmadığının ölçülebildiğini ve Türkiye'de bu tür çalışmaların yapılmasının şart olduğunu belirten Sözbilir, jeoloji, jeofizi ve jeodezi konusunda uzman isimlerin, bu volkanlar üzerinde çalışması gerektiğini anlattı.
Hasan Sözbilir, böylelikle 'Türkiye'de volkanik püskürme konusunda yakın gelecekte bir tehlike var mı, önlem alınması lazım mı, yerleşimler nasıl dağılmış' gibi soruların yanıtlanacağını ve bu tür yerlerin ortaya çıkarılacağını, bunun şart olduğunu da sözlerine ekledi.
© The Independentturkish