Yemen’deki savaşta ölenlerin sayısı, 70 bini geçti. Silahlı Çatışma Yeri ve Olay Verileri Projesi (ACLED), yalnızca 5 ayda 10 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Uluslararası sivil toplum kuruluşu olan ACLED verilerine göre, saldırılarda 7 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Hazırlanan raporda, en fazla sivil ölümünden Körfez liderdiğindeki koalisyonun sorumlu olduğu belirtildi.

Öte yandan, bu 70 bin kişinin içerisinde, sayısı belirlenemeyen başka sivillerin de bulunduğu düşünülüyor.

Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği, Ağustos 2018’de 17 binden fazla sivil zayiat yaşandığını açıkladı. Bunların arasından, 6 bin 500 kişinin öldüğü belirtildi.

Birleşmiş Milletler (BM) ayrıca, 2017’de yaklaşık 10 bin kişinin öldüğünü ifade etmiş, ancak bu rakamın ne kadarının sivillere ait olduğunu açıklamamıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü de Yemen Hükümeti ve Körfez ittifakına karşı mücadele eden Husilerin döşediği çok sayıdaki mayın konusunda uyardı. Örgüt, bu mayınların Yemen’de yüzlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olduğunu, yardım gruplarının da savunmasız insanlara ulaşmasını engellediğini söyledi.

New York merkezli sivil toplum kuruluşu, söz konusu mayınların tarım alanlarına, köylere, su kanallarına ve yollara döşendiğini, sadece el-Hudeyde ve Taizde, 19’u çocuk, en az 140 kişinin ölümüne yol açtığını bildirdi.

Kuruluşun yöneticisi Priyanka Motaparthy, “Husilerin mayınları, sivilleri öldürmekle ve sakatlamakla kalmıyor, savunmasız Yemen halkının mahsul toplamasını ve hayatta kalmak için temiz su kaynaklarını kullanmasını engelliyor” dedi.

Örgütün yayımladığı raporda, Husilerin anti personel mayınlarının yanı sıra araçlara yönelik mayınları da sivil bölgelerinde kullandığı kaydedildi.

Ayrıca Husilerin, söz konusu mayınları kaya ve ağaç parçalarıyla kamufle ettiği ve balıkçılar için büyük risk oluşturmasına rağmen, sulak bölgelere de deniz mayınları yerleştirdiği belirtildi.

Örgüt, Husi grubunun bu tür silahları kullanmayı acilen bırakması için çağrıda bulundu.

Dünyanın en korkunç insanlık dramını yaşatan ve Yemen’i kıtlığın eşiğine getiren savaş, İran destekli Husilerin kontrolü ele geçirmesiyle ve ülkenin o dönemdeki devlet başkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi’nin kaçmasıyla başladı.

2015 baharında Suudi Arabistan ve Körfez ittifakı, Yemen’deki müttefiklerine yardım için bombardıman harekatı başlattı. 4 yıl süren çatışmaların kesileceğine dair çok az umut var.

Öte yandan BM, her 2 tarafı da savaş suçu işlemekle itham etti. BM uzmanları, Suudi liderliğindeki ittifakın düğünleri, cenazeleri ve pazar yerlerini bombaladığını, Husilerin de ayrım gözetmeden sivil mahallelere saldırdığını dile getirdi.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğindeki koalisyon ise, geçmişte sivil kayıplara neden olduğunu, ancak bunu kasıtlı olarak yapmadığını ifade ederken, uluslararası hukuka uyacağını da açıkladı.

BM, ülkenin ticaret merkezi olan Hudeyde’deki kırılgan ateşkesin, çatışmalara son verebilecek uzun süreli bir barış anlaşmasına evrilmesini umuyor.

Diğer yandan, Pazartesi gecesi Husiler, ateşkesin sona ermesi durumunda uzun menzilli füzeleri ateşlemeye hazır olduğunu açıkladı.

İsyancılar, daha önce Riyad’a kadar ulaşabilen uzun menzilli füzelerle Suudi Arabistan’a defalarca ateş açmıştı.

Almasirah TV’ye konuşan Husi lideri Abdül Malik el-Husi, füzelerinin Riyad’ın da ötesine, Dubai ve Abu Dabi’ye ulaşabileceğini söyledi.

Husi sözlerine şöyle devam etti:

“Hudeyde’de yaşanacak herhangi bir hareketlilikte, stratejik, hassas, önemli ve etkili noktaları hedef alabiliriz. Emirliklerin ekonomisini ciddi şekilde sarsabilecek gücümüz var.”

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Çağla Üren