Tanklar ilk defa 1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından 1916 yılında Fransa Cephesi'nde Almanlara karşı sahaya sürüldü.
Bu durum askerlik tarihinde devrim niteliğinde bir gelişme olarak görüldü.
Ancak tankların gerçek anlamda kendini gösterdiği dönem 2. Dünya Savaşı oldu.
Tarihte kendilerine karşı tank kullanılan ilk devlet olan Almanya, 1930'lu yıllarda tank teknolojisinde önemli bir hamle yaparak, binlercesini üretti.
Nazi Almanya'sının kısa denebilecek sürede Avrupa'nın büyük bir kısmını ele geçirdiği "Yıldırım Harekatı Stratejisi"nde tanklar uçaklarla birlikte başroldeydi.
Savaş sürecinde ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği'de yeni tanklar geliştirip, binlercesini cepheye sürdü.
Onların kazandığı zaferlerde de tanklar önemli rol oynadı. .
Taaruza öncülük etmeleri, piyadelere koruma sağlamaları ve zırhlarından dolayı tanklar, Ortaçağ'daki zırhlı şövalyelere benzetildi ve tankçı sınıfı "Muharebe alanlarının şövalyeleri" olarak anılmaya başladı.
Türkiye kendi tankını üretme aşamasında
2. Dünya Savaşı'ndan sonra neredeyse her devlet kendi imkanları ölçüsünde tank edindi ve girdiği mücadelelerde de kullandı.
Türkiye'de dünyada ciddi miktarda tanka sahip ülkelerden biri.
Ağırlıklı olarak ABD ve Alman üretimi tanklara sahip olan Türkiye, eskiyen tank filosunu Güney Kore'den yaptığı teknoloji transferi ile geliştirdiği, yakın gelecekte de seri üretimine başlamayı planladığı yerli Altay tanklarıyla değiştirmeye çabalıyor.
Tankı ilk kullanan Birleşik Krallık Ordusu, tanktan vaz mı geçiyor?
Tam da bu süreçte Times Gazetesi, savunma sektöründe tartışmaya yol açabilecek bir habere imza attı.
Tarihte tankı ilk kullanan ordu olmasına karşın Times Gazetesi'nde çıkan bir haberde, Birleşik Krallık Ordusu'nun değişen koşullar ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni nesil silahlara ilgi duyduğu ve tank kullanımını artık modası geçmiş gördüğü iddia edildi.
Gazete haberinde Savunma Bakanlığı'nın silahlı kuvvetleri modernize etme programı kapsamında tankları tamamın ortadan kaldırma olasılığını düşündüğü de öne sürüldü.
Gelişen tanksavar füzeleri, tankların tahtını sarstı
Aslında tankların etkinliğinin sorgulanması yeni değil. Son yıllarda tankların savaşlarda eski önemini yitirdiği iddiaları farklı çevrelerce de ortaya atıldı.
Bunun ilk nedeni de gelişen tanksavar füzesi teknolojisi.
Artık terör örgütleri tarafından bile elde edilebilen, omuzdan atılıp, tek kişi tarafından kullanılabilen bu silahlar karşısında tanklar son yıllardaki savaşlarda büyük kayıplar verdi.
Tanksavar füzelerinin tankların etkinliğini zorladığı savaşlardan biri 2006 yılındaki Hizbullah – İsrail savaşıydı.
Hizbullah'ın elindeki Rus yapımı Kornet füzelerinin çok sayıda İsrail tankına hasar verdirmesi nedeniyle İsrail elindeki Merkava tanklarının zırhını güçlendirme yoluna gitti.
Bu sefer de tankın daha da ağırlaşması sorunu ortaya çıktı.
Suriye iç şavaşında tanklar ağır kayıp verdi
2011 yılında başlayan Suriye iç şavaşında muhalifler tarafından kullanılan tanksavar sistemleri ve patlayıcılar, eski olmakla birlikte dünyanın en büyük tank filolarından birine sahip olan Suriye'ye mevcut tanklarının büyük bir kısmını kaybettirdi.
Tanklar, Suriye savaşında sahada daha az görülürken, buna karşın silahlandırılmış jeepler daha aktif kullanıldı.
Tanklara yeni düşman SİHA'lar..
Tanksavar füzelerinin dışında son süreçlerde artan SİHA kullanımı da tankları savaş alanlarının bu yeni gücüne karşı açık hedef haline getiriyor.
Özellikle Türk yapımı SİHA'ların gerek Libya'da gerekse Suriye'de Hafter ve Esad güçlerine ait çok sayıda tank, zırhlı aracı vurmayı başarması da güçlü bir hava savunması olmaması halinde tankların bu yeni nesil silahlara karşı zayıf kaldığını gösterdi.
Türk uzmanlar, Birleşik Krallık Ordusu'na katılmıyor
Bütün bu gelişmelerden dolayı son olarak Birleşik Krallık Ordusu'nun da tankların modasının geçtiğine inandığına dair haber son yıllarda etkinliği zaman zaman tartışılan tankların geleceğini merak konusu yaptı.
Tankların modasının geçip geçmediği sorusunu emekli askerlere ve uzmanlara da yönelttik.
Bu konuda genel görüş tanklara halen ihtiyaç olduğu yönünde olsa da gelecekte tanklara duyulan ihtiyacın azalacağını iddia edenler de var.
"Tankların modası geçecek ama henüz daha o dönem gelmedi"
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Times Gazetesi'nde çıkan iddiaya karşın bir İngiliz komutanının "Tankların modası geçecek ama henüz daha o dönem gelmedi" sözünü hatırlatarak konuşmasına başladı.
Pekin, tankların yakın muharebelerde halen önemli olduğunu belirterek, "Şu anki mevcut savaş doktrininde yerine konacak henüz bir silah yok. Tanka şu an ihtiyacımız var ama gelecekte tankların kullanımı tedavülden kalkabilir" diye konuştu.
"SİHA'lar ile tankların yukarıdan vurulması daha kolay oldu"
Pekin, Birleşik Krallık Ordusu'nda tankların öneminin tartışılmasının şu nedenlerden kaynaklanmış olabileceğini öne sürdü:
Tanklar halen önemli bir taaruz gücü ama gelişen füze sistemleri var. İnsansız hava araçları arttı. Tankların yukarıdan vurulması daha kolay oldu. Uzaya silah yerleştirip bunu savaş anında yörüngeden ateşlemek gibi projeler düşünülüyor. Yine yeni tanklar yönetim bilgisayarlarıyla kontrol ediliyor. Buna karşın bu bilgisayarları kontrol ederek tankları da etkisiz hale getirmeye yönelik projeler geliştirilmeye çalışılıyor. Bütün bu gelişmelerden dolayı İngilizler tankların eskisi kadar etkin kullanılamayacağını düşünmüş olabilir.
"Bundan sonra olabilecek insansız tanklardır"
Tankların da mevcut gelişmelere paralel yeni sistemlerle geliştirilmeye çalışıldığını söyleyen Pekin, şu bilgileri verdi:
Tanklar 100 yıldır savaş meydanında ama yeni geliştirilen bir tank modeli de yok. Olanlar mevcut olanların geliştirilmiş hali. Örneğin tanksavar füzelerine karşı koruma sistemleri ekleniyor. Ancak her şeye karşın tankın geliştirilebilecek en son noktaya geldiğini düşünüyorum. Artık yeni tank modeli geliştirmeye gerek yok. Tanklar olabildiğince gelişmiştir ve son noktasına gelmiştir. Bundan sonra olabilecek insansız tanklardır. Bu nedenle yeni tank modeli geliştirmek yerine eldeki eski tankları güçlendirmek daha doğrudur.
"Türkiye için tankın modası geçmiş demek mümkün değil"
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, İngiltere'nin bir ada devleti olduğunu, buna karşın Türkiye'nin ise kara devleti olduğunu hatırlarak şöyle konuştu:
İki ülkenin coğrafi konumları farklı. İngiltere için önemi azalmış olabilir. Belki eskisi gibi uzak ülkelerde diyelim ki Afrika çöllerinde operasyon yapmayacaktır. Ama Türkiye uzun kara sınırları olan bir ülke. Bizim için tankın modası geçmiş demek mümkün değil. İngiltere'de emperyal bir ülke olarak kalmak istiyorsa kara operasyonları için tanklara ihtiyacı var. Sonuçta bu iddianın da Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'nca benimsendiğini düşünmüyorum. Muhtemelen bir yazarın analizi. Tankların halen kullanıldığını ancak ileride tankların öneminin azalmış olabileceğini iddia etmiş olabilir.
"Tanklar moral gücünü arttırıyor, sesiyle ürpertiyor"
Kuloğlu, tanksavar füzelerinin gücünün arttığını doğrularak buna karşın tankın özellikle piyade üzerinde bir moral gücü tesiri olduğunu, sesiyle görüntüsüyle ürperti yarattığını kaydederek, "Yakın bir zamanda tankların kullanılmayacağını düşünmek mümkün değil. Belki ileride Yıldız Savaşları gibi konular çıkarsa önemi kalmayabilir. Ama şu an için değil"
"Tanklar en belirgin hedefler haline geldi"
Düşünce Enstitüsü Savunma Koordinatörü Emekli Albay Mithat Işık, tanksavar füzelerinin, SİHA'ların ve tanksavar füzesi yüklü taaruz helikopterlerinin artmasıyla tankların ve zırhlı araçların en belirgin hedefler haline geldiğini, bu nedenle tanklarda bir değişime gidilmesi gerektiği fikrinin son dönemlerde tartışıldığını belirterek, şöyle konuştu.
Tankların zırhlarının gelişmesiyle tanksavar füzelerinin gelişmesi aynı düzeyde olmadı. Tanklar daha hantal kaldı. Ancak yine de tanklardan bu aşamada vazgeçilemez.
"Daha hafif, hızlı tanklar geliştirilmesi gerektiği konuşuluyor"
Işık, buna karşın rakip silah sistemlerinin gelişmesinden dolayı askeri çevrelerde artık gerektiğinde meskun mahal çatışmalarında sokak aralarında da kullanılabilmeleri için daha hafif, daha süratli, hem gidiş hem atış menzili daha uzun, daha az personel taşıyan ve ayrıca tanksavar füzelerine karşı da etkili sistemlerle donatılmış tanklar üretilmesi düşüncesinin geliştiğini ve bu yönde çalışmaların sürdüğünü kaydetti
"İngiltere için bile tankın modasının geçtiğini düşünmüyorum"
Savunma Sanayi İST Araştırmacısı Anıl Şahin, "Tankın modası kime göre geçti?" diye sorduktan sonra konuşmasına şöyle devam etti:
Türkiye için mi geçti? Bir ada ülkesi olan İngiltere için mi geçti? Bu ülkelerin coğrafyasına ve silahlı kuvvetlerinin yapısına göre değişen bir durum. İngiltere için modası geçmiş olabilir öyle algılıyor olabilirler. Ancak ben İngiltere için bile tankın modasının geçmiş olduğunu düşünmüyorum.
"Daha güçlü tanklara ihtiyacımız var"
"Bizim için modası geçmesi bir yana daha güçlü tanklara ihtiyacımız var" diyen Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
Örneğin biz Suriye'ye giriyoruz. Girerken tankları kullanıyoruz. Türkiye ve çevresindeki ülkeler için tankların modası geçmiş olması bir yana daha gelişmiş tanklar üretmeye çalışıyorlar. Ben tankın modasının İngiltere için bile geçmiş olduğunu düşünmüyorum. Evet tanksavar füze teknolojisi tankların zırh teknolojisinin bir tık önüne geçmiş olabilir. Ancak ikisi arasında sürekli bir rekabet var. Belki beş - on sene sonrada tanklardaki aktif koruma sistemi teknolojisi o kadar gelişecek ki o zaman da tanksavar füzelerinin mi modası geçti soruları sorulacak.
© The Independentturkish