Suriye'de yeni durum

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Mazlum Abdi ve Ahmed eş-Şara Şam'da SDG'nin devlet kurumlarına entegrasyonu için bir anlaşma imzaladı, 10 Mart 2025 / Fotoğraf: AFP

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile SDG (YPG) temsilcisi terörist Mazlum Abdi, 8 maddelik bir anlaşma imzaladılar.

Genel bir değerlendirme yapalım.

Önce hatırlatayım, bölgede değişiklikler çok hızlı oluyor.

Türkiye, Suriye, İsrail, hatta İran, Rusya ve Lübnan… 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hatırlattıklarımın her biri geniş biçimde, konuya ilişkin önceki yazılarımda mevcuttur: 

"Terörsüz Türkiye!", "SDG ve PKK terörünün geleceği" ve "Terör politikasına tarihi bakış"...


Bölgede hızlı değişim

Suriye'deki hızlı değişimin 5 önemli konusu ortaya çıktı: 

  1. Ahmed eş-Şara komutasındaki güçlerin Esad'ı yaklaşık 10 gün gibi bir sürede devirmesi; 
  2. İran ve Rusya'nın bölgeyi terk etmesi;
  3. İsrail'in Şam bölgesine yakın alanda yer tutması; 
  4. Washington'un CENTCOM'a bölgeden Amerikan askerlerinin çekileceği talimatını vermesi; 
  5. Şam Yönetimi ve SGD'nin anlaşmaya varmaları.

Suriye'de bu olanların yanı sıra, Türkiye için de bir hatırlatma yapalım.

3 konu:

  1. Terörist başı Öcalan bir bildiri ile PKK terör örgütünün fesih sürecini başlattı.
  2. Buna bağlı olarak Kandil'deki terör baronları kongre toplayacaklarını açıkladılar.
  3. Türkiye için terör örgütünün feshi konusunda en çok endişe yaratan nokta Suriye'deki ABD destekli SDG/PYD/YPG'nin akıbeti idi. 


Başat güç ABD

Suriye'de başat güç olarak ABD gibi bir ülke var.

Bu bütün durumu değiştirmeye yeterli bir sebep!..

ABD'nin bölgedeki amaçlarını daha önce yazdım, tekrar edelim: 

  1. İsrail'i korumak ve hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırmak; 
  2. İran'ın bölgeyi terk etmesini sağlamak ve İran destekli "direniş ekseni” dedikleri paramiliter güçlerin faaliyetlerini durdurmak; 
  3. Rusya'yı bölgeden uzaklaştırmak; 
  4. Bölgedeki enerji kaynaklarının ve ulaştırma hatlarının kontrolünü sağlamak, bölgede üstünlüğü sürdürmek.

ABD bu amaçlarını yerine getirmek için Barack Obama döneminde başlattığı süreci sürdürüyor.

Bu periyotta ise (buna planın sonları diyelim) Donald Trump asker çekilmesini işaret ediyor.

ABD bölgeyi elbette terk etmiyor, bir düzenlemeye gidiyor. 

Trump, bölgedeki sorumlu askeri güç ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı'na (CENTCOM) rapor hazırlanması talimatını vermişti.

General Erik Kurilla en son dönemde bölgede kendisi için gerekli tüm aktörleri gezdi (İsrail, Irak, Suriye, Suudi Arabistan) ve nihai raporunu Washington'a sundu.

Öyle anlaşılıyor ki ABD'nin 2015'te kurduğu ve o tarihten beri yılda yaklaşık 300 milyon dolarlık bütçeyle desteklediği SDG için artık misyon değişiyor. (Bunları daha önce yazmıştım.)


Açıklamalar neler?

General Kurilla, önceki gün sabah terörist Mazlum Abdi ile görüştü.

Görüşmeden notlar: 

  1. ABD'nin Suriye'den çekileceği; 
  2. DAEŞ ile mücadelenin Türkiye'nin garantörlüğünde ilerleyeceği; 
  3. SDG'nin (YPG) Şam ile anlaşması gerektiği.

Daha sonraki saatlerde anlaşma açıklandı.

Suriye televizyonu şunu söyledi: 

Şam ile SDG arasındaki anlaşma, Trump yönetiminin yakın zamanda ABD ordusunu Suriye'den çekme niyeti nedeniyle 20 Şubat'ta nihai şartları formüle edilen Amerikan desteğiyle yapıldı. Mazlum Abdi, Amerikan uçağıyla Şam'a ulaştı.


Sky News Arabia'ya konuşan SDG terör örgütü yetkilisi şöyle dedi: 

Ahmed el-Şara ile Mazlum Abdi arasındaki anlaşma ABD'nin arabuluculuğunda gerçekleşti. Mazlum Abdi, Humus kırsalındaki bir havaalanından ABD'ye ait bir helikopterle Şam kırsalındaki Zimer askeri üssüne geldi. Burada Ahmed el-Şara ile 8 maddelik anlaşmayı imzaladı.


Reuters'in haberi: "Şam ile SDG arasındaki anlaşma ABD'nin himayesinde gerçekleşti." 

PYD sözcüsü Salih Müslim şöyle dedi: 

Biz bu kadar savaştık ve bu kadar mücadele ettikten sonuçta artık her şeye ortak oluyoruz; bunu diyebiliriz. Bu devletin her şeyine ortak oluyoruz. Yönetimine, anayasasına, yaşamına, ekonomisine, her şeyine ortak oluyoruz.

Anlaşma Öcalan'ın mektubuyla uyumlu. O mektup bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yani Suriye'nin bir parçası olmak, beraber olmak, barışı sağlamak. Yani biz o mektupta söylenenlerin dışında değiliz.

Bu 8 maddenin her bir maddesi için bir komite oluşturulacak. Silahlı güçlerin bir komitesi olacak. Silahlı güçlerin nasıl katılacağını tartışacak. Bir anlaşmaya varılacak, ondan sonra yönetimin nasıl olacağına ilişkin tartışma olacak.

Bu komiteler bir yıl içinde tüm bu anlaşmayı sağlamış olacak. Bunun içinde Anayasa meselesi de olabilir, bir geçici anayasa da olabilir. Daha sonra bu geçici Anayasa referanduma tabi tutulur.


ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio sosyal medyada yayımladığı mesajında şöyle ifade ediyor:

ABD, Suriye Geçici Hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri arasında yakın zamanda duyurulan, kuzeydoğuyu birleşik bir Suriye'ye entegre etme amaçlı anlaşmayı memnuniyetle karşılıyor. ABD, daha fazla çatışmayı önlemenin en iyi yolunun, mezhep ayrımı gözetmeyen, güvenilir bir yönetim olduğunu gösteren siyasi bir geçişe desteğini yineliyor. Geçici yetkililerin aldıkları kararları izlemeye devam edeceğiz ve azınlıklara yönelik son dönemde yaşanan ölümcül şiddeti kaygıyla takip edeceğiz.


ABD yönetimi Suriye'deki son durumu sahipleniyor.

Çeşitli haberler böyle…


Anlaşma ve sonuçları

3 konu var: 

  1. Petrol tesisleri başta olmak üzere SDG'nin kontrolünde olan tesislerin ne olacağı? 
  2. ABD'nin SDG'ye verdiği ve içinde ağır silahların da bulunduğu askeri malzemenin kimde kalacağı? 
  3. İsrail için yeter şart ve durumun ne olduğu?

Şam Yönetimi ile SDG anlaşması CENTCOM'un maharetiyle gerçekleştirildi.

ABD'li yetkililer, tarafların ulaştırma ve haberleşme kolaylıklarını sağladılar.

O halde şu açık; bu anlaşma ABD çıkarına hizmet eden bir sonuç üretti. 

Öyleyse yukarıda işaret ettiğim süreçlere ve amaçlara ilişkin bir gelecek tahmini yapmak doğru olacaktır.

Bundan böyle SDG ismi kullanılmayacak olabilir, gerek de kalmadı.

Suriye'nin toprak bütünlüğü bağlamında Şam ve SDG güçlerini birleştirmiş olabilir, öyle de oldu.


Merak edilen konular var:

  1. Yeni Suriye anayasası yazıldığında ABD projesi halinde iş gören (proxy) SDG veya bu yönde örgütlendirilen Kürt gruplarına ne gibi haklar verilecek? 
  2. Şam Yönetimi, -SDG'nin elindekiler aktarılarak- ABD silahlarını ve yetişmiş Kürtleri kullanacak ise, bu silahlar ve şapkası değişen SDG'liler Yeni Suriye Ordusu olarak Türkiye'nin sınır bölgesi dahil, önemli merkezlerin korunmasında görev alacaklar mı? 
  3. İsrail, mevcut Suriye topraklarından bir bölümde varlığını sürdürmeyi meşrulaştıracak ise bu SDG'den aktarılan ABD uzantısı Yeni Suriye Ordusu içindeki Kürtler görev alacaklar mı?

Baştan sona bu analizde geçen hususlara bir daha bakın ve yukarıdaki sorulara bir cevap verin, ne dersiniz? 

Cevap: Evet!

Şimdi anlaşma maddelerinin sağlamasını yapalım: 

  1. Tek Suriye var mı, var! 
  2. Kürt toplumunun vatandaşlığı teminat altında mı, evet! 
  3. Çatışmaya gerek kaldı mı, hayır! 
  4. Tesisler korunacak mı, evet!
  5. Mülteciler korunacak mı, evet! 
  6.  Suriye korunacak mı, evet! 
  7. Ortak hareket edilecek mi, evet! 
  8. Anayasa yazılana kadar yeteri süre verilmiş mi, evet!


Suriye'de ABD'nin projesi tamamlanıyor mu?

Bir başat gücün bir nüfuz alanı dahilinde yerleştirmek istediği şudur; ideolojisinin, parasının ve silahının kullanılması. 

Buradaki başat güç ABD, nüfuz alanı Suriye'dir. 

Durumu gözden geçirelim:

  • ABD'nin küresel ve bölgesel açıdan rakibi ve engeli olan, Rusya ve İran bölgeyi terk etti mi? Evet.
  • Yerelde ABD'nin hedefindeki isim (katil) Esad ülkeyi terk etti mi? Evet.
  • Başat güç ABD'nin Suriye'de istediği düzeni yerleştirmesi için ortam hazır mı? Evet.
  • Suriye Geçici Yönetimi ile ABD'nin projesi olan (ABD dolarını ve silahını kullanana, her türlü eğitimini alan, bazı özel kadroların zaman içinde yetiştirildiği) SDG, ABD himayesinde anlaşmaya vardı mı? Evet.

Şimdi ne olacak? 

  • PARA: Suriye genelinde ABD doları kullanılacak mı? Evet. Suriye'nin imarı için kaynak gerekli mi? Evet. 
     
  • SİLAH: Eski silahların yerine yenileri verilecek ve bazı askeri tesisler elden geçirilecek mi? Evet. Yeni üsler açılacak mı? Evet. SDG'ye verilen silah ve mühimmat (ki ABD menşeili ağır silah ve askeri araçlar sahil) Merkezi yönetim bünyesinde kullanılabilecek mi? Evet. Bunların kullanımı için ABD'nin hazırladığı güçler kullanılacak mı? Evet.
     
  • İDEOLOJİ: Serbest Piyasa Ekonomisi geçerli olacak mı? Evet. Kuzey Irak Kürt Bölgedi, Yeni Suriye ve ABD ile özellikle ekonomik yönden bölgede müşterek çalışan İsrail, Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE, Katar, vs. ülkelerle serbest piyasa koşullarına uygun bankacılık, sigortacılık, finans işleri yapılabilecek ve enerji dahil olmak üzere yeni bütün yatırımlar ABD usullerine tabi olacak mı? Evet.

Şimdi uygulama başlıyor. İlk büyük hedef ise yeni anayasa yazılması.


Türkiye

Türkiye'deki gelişmeler veya merak edilenler bağlamında bir cümle kuralım:

Bu anlaşmada PKK terör örgütü var mı, yok.

Devam edelim; Kandil fesih yönünde karar alabilir mi, evet!

Zira konuya bütünüyle bakmak yerinde olur.


Sonuç

Sonuçta genel mahiyette aranan hususlar şunlardır: 

  1. Bölgede terörün son bulması.
  2. Suriye'nin toprak bütünlüğü.
  3. Bölgede huzur ve istikrar. 

Geriye kalan endişeli noktalar neler? 

  1. İsrail. 
  2. Terörizm.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU