Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hakkında 9 maddelik önerilerini açıkladı.
T24 sitesine konuk yazar olarak bir yazı yazan Demirtaş, muhalefetin ortak talebi olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin, geçmiş yıllardaki parlamenter sisteme dönüş olmadığını belirtti.
“Tartışmalara katkı verebilmek amacıyla, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'den ne anladığımı, sistemin nasıl olması gerektiğini aktarmak istiyorum” diyen Demirtaş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in sadece parlamentodan ibaret olmadığını, “kamunun bütün karar alma, uygulama ve denetleme çalışmaları ile toplumun ve bireyin bu çalışmalara katılmasının en demokratik şekilde düzenlenmesi gerektiğini” ifade etti.
Tartışmalar halkın doğrudan katılımıyla yürütülmelidir
Bu sistemin meclis (yasama) yürütme (hükümet), yargı, bürokrasi, medya, sivil toplum, yerel yönetimler ve ekonomik model ayakları demokrasiyle buluşturulmadan sistemin demokratikliğinden söz edilemeyeceğini belirten Demirtaş,şu ifadeleri kullandı:
Yeni sistem sırf parlamentonun demokratikleştirilmesinden ibaretmiş gibi ele alınırsa ortaya bir tür parlamentarizmden başka bir şey de çıkmayacaktır…
Tabii ki sadece siyasi partiler değil; akademi dünyası, sivil toplum, aydınlar, medya, özellikle gençler ve kadınlar bu tartışmalara aktif şekilde ve somut önerilerle mutlaka katılmalıdır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in ne olması gerektiği tartışmaları bizzat halka mâl edilerek ve halkın doğrudan katılımıyla yürütülmelidir
Yüzde bir oy alan mecliste temsil edilmeli
Demirtaş, siyasi partilerde lider hakimiyetine son verilmesi gerektiğini, milletvekili ve belediye başkanı adayları için ön seçimin yasal zorunluluk olmasını ve yüzde 50 cinsiyet eşitliği güvence altına alınmasını önerdi. lıdır.
Seçim barajı kaldırılmasını öneren Demirtaş tüm aldıkları oy oranına göre hazine yardımı alması gerktiğini aktardı.
Demirtaş’ın önerilerinden birisi de Türkiye milletvekilliği oldu. Demirtaş, “yüzde bir oy alan her partinin en az bir milletvekiliyle parlamentoda temsil edilmesi olanağı sağlanmalıdır” dedi.
Akıllı telefonla oy kullanma hakkı
Medya kuruluşlarının sahiplerinin, devletle herhangi bir ticari ilişki içinde bulunmasına yasal engel getirilmesi gerektiğini belirten Selahattin Demirtaş, basın çalışanları ve yerel basın için de düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.
STK’ların sendikaların, meslek odalarının, derneklerin, vakıfların veya platformların var olmaları ve kamu yönetime katılamsı gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Akıllı telefon uygulamalarıyla tüm yurttaşların devlet, yani kamu faaliyetlerine katılarak görüş belirtme, oy kullanma ve denetleme hakkı olmalıdır” dedi.
Belediyelerin yetkileri ve belediye bütçeleri artırılması gerektiğini söyleyen Demirtaş, kayyum atamaları için ise şunları aktardı:
Seçimle gelen yöneticiler hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları olmadan onları görevden uzaklaştırmak mümkün olamamalıdır.
Kayyım ve benzeri antidemokratik uygulamalara zemin sağlayan yasalar kaldırılmalıdır. Mahkeme kararıyla görevden alınan yerel seçilmişlerin yerlerine ya belediye meclisi tarafından ya da halk tarafından seçimle yeni görevlendirme yapılmalıdır.
Meclis güçlenecek, cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanacak
Hükümet eskiden olduğu gibi meclisten oluşturulmasını öneren Demirtaş, cumhurbaşkanının da Meclis tarafından seçilmesi gerektiğini ifade etti. Demirtaş, tarafsız olması gereken cumhurbaşkanın ve yetkilerinin de azaltılmasını istedi.
Yargı ekonomi ve bürokrasi ile ilgili önerilerini de sıralayan Demirtaş, bir anlayış devrimine ihtiyaç olduğunu belirtti. Demirtaş yazısına şu ifadelerle son verdi.
Halkın demokratik çıkarları dışında hiçbir amacı, hedefi, hırsı ve gündemi olmayan siyasi aktörlerin öncülüğünde ve tüm toplumsal kesimlerin el ele vererek oluşturacakları demokrasi ittifakının gücüyle başarılı olunabilir. Kolay değil ama imkansız da değil. Biraz daha samimiyet ve cesaret yeterli olacaktır.
Belirttiğim çerçevede Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçilirse devlet demokrasiyle buluşmuş olur ve tüm toplumsal sorunların çözümü mümkün hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin artık kişilerin, grupların veya partilerin devleti olmaktan çıkarılarak halkın devleti haline getirilmesinin zamanıdır.
Demirtaş'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız
Independent Türkçe, T24