ABD’nin Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerini 6-9 Ağustos 1945 tarihlerinde atom bombasıyla vurmasından bu yana 75 yıl geçmiş olsa da tehlikeyi göze alarak saldırıların hemen ardından bölgeyi görüntüleyen fotoğrafçıların çektiği o kareler bugün de etkisini koruyor.
Bu bombardımanların insanlar üzerindeki etkisini belgeleyen fotoğrafların yer aldığı “Flash of Light, Wall of Fire” adlı yeni kitap, içinde bulundukları riskli koşullara rağmen tarihe kayıt düşen muhabirlerin çabasını ortaya koyuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
New York Times’ın haberine göre Ağustos 1945’te Japon gazetesi Asahi Shimbun, ABD ordusunun atom bombalarıyla yıkıp geçtiği iki şehri görüntülemek üzere bölgeye Tokyo’dan bir fotomuhabiri gönderdi.
Bu vazifenin öncesinde Japonya’nın diğer şehirlerine atılan yangın bombalarının haberini yapmış olan Eiichi Matsumoto, Hiroşima ve Nagasaki’ye vardığında daha önce hiç görmediği boyutta bir yıkımla karşılaştı.
Hiroşima’da patlamanın merkezinde kurulan Kızılhaç hastanesine giden Matsumoto, burada vücutları kırmızı beneklerle dolmuş yaralılarla bir araya geldi, Nagasaki’deyse ıssız sokaklarda ailelerin kaybettikleri yakınlarının cenazelerini yakmasına şahit oldu.
Kitapta aktarılanlara göre, o dönem 30 yaşında olan Matsumoto atom bombasından hayatta kalmış kişilere “Tarifsiz acınızı görüntülemem için sizlere yalvarıyorum. Yaşadığınız kıyameti tek kelime etmeden bu dünyadaki insanlara göstermeye kararlıyım” dedi.
Matsumoto’nun atom bombasının atıldığı sırada durmuş duvar saatini çektiği kare de hafızalara kazınan o anlardan biri oldu.
2004’te hayatını kaybeden Matsumoto, Japonya’nın teslim olmasıyla sonuçlanan bombardıman sonrası iki şehirdeki manzaraya şahit olan onlarca gazeteciden biriydi.
O dönem sahada çalışan gazetecilerin çektiği görüntülerin bazıları, ülkedeki Amerikan işgali 1952’de bitene kadar yasaklandı, ardından zaman içinde Japonya genelinde müzelerde ve diğer mekanlarda sergilenmeye başladı.
Kayda alınmış kareler, bu tür silahların yasaklanmasının gerekliliğini göstermek adına nükleer karşıtı eylemlerde de kanıt olarak kullanıldı.
Ancak ABD’de bu fotoğrafların varlığının hâlâ bilinmediği belirtilirken, kitabı bir araya getiren ekipte yer alan Teksas Üniversitesi’nden Benjamin Wright, “Atomik savaş deyince Amerikalıların aklına mantar bulutu gelir, belki de yok edilmiş bir şehir ve daha çok da kuş bakışı görüntüler” dedi.
Japon şehirlerine atom bombasının atılmasının 75. yıldönümü anısına piyasaya sürülen kitabın bu algıyı değiştirmeyi hedeflediği belirtildi.
Independent Türkçe, New York Times