Ömer el-Beşir: Görevi zorla bırakan Sudan’ın eski devlet başkanı kimdir?

“Rejimini hayatta kalma üzerine bina etti, yönetme üzerine değil”

Ömer el-Beşir, bugüne dek görevden alınmasına yönelik birçok girişimi kurnazlık ve çoğu kez siyasi hilekarlık sayesinde bertaraf etti. Ta ki yolsuzluğu, yetersizliği ve gaddarlığıyla ötekileştirdiği sıradan Sudan halkının bir ayaklanmasıyla devrilene kadar… 

Felaket getiren kararları, birçok lider için son anlamına gelebilirdi. Ama o, topraklar, savaşlar kaybederken ve ülkenin varlığını çarçur ederken bile iktidara tutunabilmişti. Gel gör ki korkunç yönetimini en iyi anlatan da buydu.

Uluslararası Kriz Grubu’ndan (ICG) Murithi Mutiga, “Ömer el-Beşir, hayatta kalışıyla hatırlanacak. Müttefiklerinden birçoğunun ayağını kaydırdı. Ona dair hatırlanacak tek şey, dayanıklılığı ve iktidarda sebat etme kapasitesi. Rejimini hayatta kalma üzerine bina etti, yönetme üzerine değil” yorumunu yapıyor. 

El-Beşir’in 30 yıllık iktidarının ilk yıllarında, Sudan’ın petrol zengini güney bölgesinde Arap olmayan Sudanlıların başlattığı isyana nasıl karşılık verileceği konusunda seçkin zümre içinde sürüp giden tartışmalar yaşandı. Bazıları uzlaşma ve sosyal yardımda bulunma konusunda ısrar ederken, bu nasihatleri elinin tersiyle iten El-Beşir, isyanı güç kullanarak bastırabileceği hesaplarına girişti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Söz konusu karar 20 yıl kadar sonra Güney Sudan’ın ayrılmasıyla birlikte Sudan’ın topraklarından devasa bir bölümü kaybetmesine mal oldu.

Mutiga “Bu, iç savaşta binlerce kişinin ölümüne yol açan büyük bir yanlış hesaplamaydı ve en nihayetinde ülkenin parçalanmasıyla sonuçlandı” vurgusunda bulunuyor.  

Şimdi 75 yaşındaki El-Beşir’in karşısında, kendisine bağlı silahlı kuvvetlerin çevirdiği saray entrikalarıyla, ortağı olduğu ve ihanet ettiği siyasi partilerin komploları gibi birçok savaş var. 

Yurtdışında uluslararası yaptırımlar ve kurduğu ittifakların güçlü Arap ülkeleri tarafından onaylanmaması nedeniyle zorluk yaşayan, ayrıca Sudan’ın Darfur bölgesinde Arap olmayan Sudanlılara karşı soykırım ve savaş suçu işlemek ithamlarına maruz kalan El-Beşir, görevi başındayken hakkında dava açılan tek devlet başkanı oldu.

Bedevi bir ailenin çocuğu olarak başkent Hartum’un kuzeyinde dünyaya gelen El-Beşir, 1960’ta orduya katıldı, Kahire ve Hartum’da askeri akademilerde eğitim aldı. İsrail’e karşı yapılan 1973 Arap savaşında Mısır ordusunda paraşütçü asker olarak hizmet etti. Sudan’a dönüp askeri kademelerde rütbe atlamadan önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ordusunda da yer aldı.

30 Haziran 1989 tarihinde öncülük ettiği subaylarla gerçekleştirdiği kansız darbeyle yönetimi ele geçiren Ömer el-Beşir, siyaseti partileri askıya aldı ve yükselişe geçen İslamcıların gözüne girmek için şeriat yasasını uygulamaya soktu. Vaktiyle ittifak kurduğu İslamcı ortaklarına en sonunda ihanet ederek 1993’te devlet başkanlığı gömleğini üstüne geçirdi. 

Aralarında Usame bin Ladin’in de olduğu İslamcı radikalleri barındırdığı iddiaları yüzünden ABD’nin aşağılamalarına maruz kaldı. 

Ne var ki El-Beşir’in mirasına muhtemelen Sudan’da yaşadığı ordu ve güvenlik maceraları damgasını vuracak. 

Kendisi, binlerce muhalifi tutuklayarak işkence yapan, varlığını büyük ölçüde istibdat üzerine kurmuş bir lider. 2003’te Darfur bölgesinde haklarını isteyen isyancılara verdiği cevap, karşıt milisleri üstlerine salmak oldu. Bu hamle de Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) soykırım suçlamalarında bulunduğu olaylara kapı araladı. 

Şimdi birçok Sudanlı protestocu, El-Beşir’in işlediği tüm suçlardan adalet önüne çıkarılmasını istiyor. 

Hartum’da yaşayan aktivist ve gazeteci Ahmet Mahmud, “Şimdilik paçayı kurtarmış bir adam olarak hatırlanacak. Ancak geri alacağız. Onu mahkemede görmemiz gerekiyor” diye konuşuyor. 

Son yıllarını yaptığı iyilikler üzerinden Arap yarımadasındaki monarşilere yakınlık kurarak geçiren El-Beşir, Sudan’daki tarım arazilerinin tümünü satın alıp yatırım yapan bu ülkelere kendi çatışmaları için savaşçı gönderdi. El-Beşir’in hayatta kalma tutkusu, burada bir kez daha işine yarayacak gibi görünüyor.

Falanx Assynt adlı danışmanlık firması analistlerinden Mathias Hindar, “UCM’nin hakkında çıkardığı tutuklama emri hala dururken, bu mahkemenin karşısına çıkarılması pek mümkün değil. Ülke dışına bir çıkarsa muhtemelen Suudi Arabistan’dan barınma teklifi alacaktır” ifadelerini kullanıyor. 

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU