Tunus Sosyal İşler Bakanı Muhammed Trabelsi, örfi nikahın Tunuslular arasında yaygınlaştığını, 900’ü üniversite öğrencisi olmak üzere bugüne kadar 1200 örfi nikah vakasına rastlandığını açıkladı. Trabelsi, bu olayın Tunus toplumunda yaygınlaşmasına yönelik endişesini dile getirdi.
14 Ocak 2011 halk ayaklanmasından beri Tunus’ta birçok değişiklik oldu. Bunlardan en önemlisi okullarda ve şehirlerde yayılan örfi nikah. Söz konusu nikahta iki kişi, ailelerine haber vermeden ve iki tarafın yerine getirmesi gereken görevleri yapmadan şahitler huzurunda nikah kıyarak evleniyor.
Eş mi cariye mi?
Gençlerin böyle bir nikah tarzına neden başvurduğuyla ilgili cevaplar ararken, bu nikahı kıyan bir kişiye ulaştık. 22 yaşındaki kız öğrenci Sundus başkent Tunus’ta edebiyat fakültesinde okuyor. Başlarda konuşmak istemese de sonrasında bize söylediği sözler şunlar oldu:
“Selefi akımına kapılan bir arkadaşımla evlenmek zorunda kaldım. İsteği benim ilgimi çekti. Ona ihanet edemeyeceğimi, onsuz yapamayacağımı düşünüyordum”
Sundus, başlarda eşinden medeni nikah kıymasını istedi. Ancak aşırı dinci arkadaşı, onu Tunus’taki resmi evliliğin şer’en haram olduğuna ikna etti.
Psikolojik açıdan çöküntü yaşayan Sundus, bir süre sonra eşinden kurtuldu ve normal hayatına geri dönmeyi başardı. Sundus, üçüncü kişinin şahitliğinde el yazısıyla bir kağıdın üzerine yazı yazılarak evlendiği eşiyle 7 ay birlikte kaldığını söyledi.
Ailesine ve kendisine haksızlık yaptığını söyleyen Sundus, eşinin kendisine ve evliliğe saygı göstermediğini, kendisini cariye olarak gördüğünü ifade etti.
Tunus’a entegre olmuş bir adet
Öte yandan Sosyal Bilimler Uzmanı Emire Nefzi, örfi nikahın Tunus toplumuna entegre edilmiş bir adet olduğunu söyledi. “1959’dan önceki çok eşlilik bile bu denli değildi” diyen Nefzi, örfi nikahın aslında Körfez’de yaygın olduğunu ve Tunus kültürü içinde yer almadığını söyledi.
Ocak kalkışmasından bu yana Tunus toplumunun sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda değerlerin dengesizleşmesi anlamına gelen ve sosyal bilimde “anomi” olarak adlandırılan bir durum içerisinde olduğunu söyleyen Nefzi, bunun yanında İslami akımların da yaygınlaştığını aktardı.
Evlilik masraflarının artmasından dolayı gençlerin örfi nikaha yöneldiğini söyleyen Emire Nefzi, bunun kanunen yasak olduğunu ekledi.
Din adı altında düzenbazlık
İslami Araştırmacı Dr. Gufran Husayni, resmi olarak medeni halde bir değişiklik yapılmadığı için örfi nikahın kanunda yeri olmadığını söyledi. Bu nikahın iki tarafla beraber şahitlerin katılımıyla gerçekleştiğini aktaran Husayni, bazılarının kanunsuz bir şekilde bu nikahı el yazısıyla kayda geçtiğini ifade etti ve şöyle ekledi:
“Bu nikah tarzı, yaşamın gelişiminden ve hukuksal düzene oturtulmuş bir sosyal sisteme geçilmeden önce uygulanıyordu. Zamanın şartlarına göre uygundu. Ancak günümüze uygun değil”
İslam’ın evlilik için beş şart koştuğunu, bunlardan birinin bile uygulanmaması halinde nikahın şeri olarak geçerli olmayacağını söyleyen Husayni, bu şartlardan birinin de anne-baba onayı olduğunu belirtti.
“Bu, kadın, erkek ve çocuk haklarını koruyan bir ön kanun gibidir. Örfi nikah yapmak isteyen erkekler din adına düzenbazlık yapıyor. Çünkü genellikle kızın evlenmesi için babasının onayı gerekmektedir. Bu evlilik türü İslam hukuku ile çelişkilidir” diyen Husayni, bu evlilik türünün kadınları erkeklere bağlayan ve haklarını elinden alan “köleliğe” benzer bir uygulama olduğunu söyledi.
Kanundaki karşılığı hapis ya da para cezası
13 Ekim 1956’da kadınların bir kazancı olarak çok eşliliğin fiilen ve kanunen yasaklanmasının ardından gelişen süreçte örfi nikah yasal bir "kaçış" haline geldi. Çok eşliliğin yasaklanması Arap-İslam dünyası için bir ilkti. Ancak 1956 Tunus Ceza Kanunu, örfi nikahı da yasaklıyor.
Tunus hukuku, evliliğin geçerliliği için yaşın uygunluğu ve tanıkların varlığı gibi çeşitli koşullar getiriyor. Daha da önemlisi, bu işlemin yetkili kişiler tarafından resmi kayda geçerek yapılması gerekiyor.
Tunus Ceza Kanunu’na göre örfi evlilik yapan erkek ve kadınlar 5 yıla kadar hapis cezası alıyor. Bu ceza bazen para cezasına çevrilebiliyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independentarabia.com/node/12616
Independent Türkçe için çeviren: Abdurrahman Koç
© The Independent