Yeni Zelanda’daki ölümcül terörist saldırı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katil zanlısının çektiği şiddet içerikli görüntüleri mitinginde kullanmasıyla birlikte Türkiye’de yaklaşan yerel seçimlerin malzemesi oldu.
Erdoğan, İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde haftasonu gerçekleştirdiği miting sırasında, “Kardeşlerim. Şimdi sizi Yeni Zelanda’ya götürmek istiyorum” dedikten sonra cuma günü yaşanan olayın görüntülerini paylaştı.
“Bunları ekranda izlememizde bir fayda var” diyen Erdoğan, “Türkiye'nin yükselişi elbette Haçlı artıklarının zoruna gidecek” diye ekledi.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiyi hedef alan terörist saldırı Türkiye’yi sarstı. Erdoğan, saldırılarda Türk kökenli en az 3 kişinin öldürüldüğünü söyledi.
74 sayfalık ipe sapa gelmez manifestosunda Erdoğan için “halkımızın en eski düşmanlarından birinin ve Avrupa içindeki en büyük İslami grubun lideri” diyen ve Erdoğan’ı ölümle tehdit eden 28 yaşındaki zanlı Brenton Tarrant, Türkleri “şu anda Avrupa’yı işgal eden etnik askerler” olarak tanımlamıştı.
Balkanlar ve Doğu Avrupa kökenli beyaz ırkın üstünlüğü ideolojilerinin ve aşırı sağın taraftarı olduğu görülen Avustralyalı Tarrant yazdığı belgede, Türkleri “Boğaz’ın doğusuna” sürme isteğinden bahsederken, “Konstantinopolis’e gidip şehirdeki tüm minare ve camileri yok edeceğiz” tehdidinde bulunmuştu.
Erdoğan, kendisine yönelik tehdit içeren bu sözlere pazar günü I. Dünya Savaşı’nda Gelibolu Çıkarması’nın 104. yıldönümü törenlerinde yaptığı konuşmada doğrudan yanıt verdi.
“Biz bin yıldır buradayız ve inşallah kıyamete kadar da burada olacağız” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler. Sonra da kimi ayakları üzerinde, kimi tabutla döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz.”
Türk yetkililer ayrıca, Tarrant’ın 2016’da Türkiye’ye yaptığı ve birinde yaklaşık 6 hafta kaldığı iki geziyi inceliyor. Türk medyasının haberlerine göre, Tarrant ziyareti sırasında erken dönem Hristiyan eserlerini ve şehirleri gezdi.
Yeni Zelanda’daki saldırılar Türkiye’de son birkaç günde, özellikle hükümet yanlısı medya kuruluşları üzerinde oluşturduğu tehlikeli eğilimle, ülke gündemine damgasını vurdu.
Türkiye’den, “Batılı ülkelerdeki faşizm dalga dalga yayılıyor. Her yer ‘terörist Tarrant’larla dolu” açıklaması geldi.
Yerel seçimlerde bazı rakiplerinin çetin meydan okumalarıyla karşı karşıya olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lideri Erdoğan, yer yer bulanıklaştırılmış haldeki videoyu, İzmir ve Antalya’daki birkaç mitingde gösterdi. Yüksek bir tonda konuşan Erdoğan, Batılı yetkililerin şüpheliyi neden “Hristiyan terörist” olarak tanımlamadığını sordu.
Siyasi gözlemciler, Erdoğan’ın ekonomiyle ilgili kötü haberler yüzünden sarsılan büyük ölçüde geleneksel ve İslami eğilimli seçmen kitlesini elinde tutma çabasında olduğunu söylüyor. Bunun altında da, huzur içinde namaz kılan Müslümanların Batılı katil zanlısı tarafından silahla vurulma anının görüntülerinin yaklaşan seçimler öncesi gösterilmesi olduğunu belirtiyorlar.
Erdoğan son seçimlerde taraftarlarını galeyana getirmek için Avrupa’nın Türkiye’ye hakaret ettiği algısına tutunmuştu. Uzmanlar, bu durumun kendisine yalnızca birkaç oy yüzdesi daha kazandıracağını ancak bunun da yaklaşan seçimde partisinin zafer elde etmesine yeteceğini belirtiyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden Doç. Dr. Emre Erdoğan, “Amacı, harici bir günah keçisi kullanarak seçmen kitlesini sağlamlaştırmak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la soyadı benzerliği dışında herhangi bir bağı olmayan akademisyen şöyle devam etti:
“Erdoğan, ‘Haçlılar bize saldırıyor’ gibi bir terminoloji kullanıyor. NATO üyesi ve önemli bir ticaret ortağı olmamıza rağmen bize saldırmaya devam ediyorlar mesajını veriyor. Mağdur edebiyatı yapıyor.”
Erdoğan’ın katil zanlısının görüntülerini ve sözlerini kampanyasına destek için kullanması Wellington’da tehlike çanlarının çalmasına yol açtı. Gazetecilere yaptığı açıklamada, aralarında üst düzey bakanların da olduğu Türk yetkililerin videoları kullanmasını ele alan Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı Winston Peters şunları söyledi:
“Saldırganın Yeni Zelanda vatandaşı olmadığını göz önünde bulunduracak olursak, bu ülkeyi yanlış temsil eden her türlü şey, Yeni Zelanda halkının ve yurt dışında yaşayan insanlarımızın geleceğini ve güvenliğini tehlikeye atar. Bu hiç de adil değil.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east
Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız
© The Independent