Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, bütün taleplerine rağmen koronavirüs salgını döneminde infaz düzenlemesi sonrasında meclisin çalıştırılmadığını söyledi.
Meclisin açılır açılmaz bekçilerin yetkilerini genişleten yasa teklifinin getirildiğine dikkat çeken Beştaş, söz konusu teklifin tehlikeli ve toplumun ihtiyaçlarına karşılık vermediğini belirtti.
“Fotoğrafları kim servis etti”
Bekçilerin yetkilerini arttıran yasayı “şiddet yasası” olarak nitelendiren Beştaş, son dönemlerde artan bekçi ve polis şiddetine değindi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son bir haftada artan bekçi ve polis şiddetinin kamuoyuna yansıdığını dile getiren Beştaş, “Diyarbakır Bağlar son örnek olması için de onu örnek vermek isterim. M.C.E. gözaltına alındı. Gözaltında işkenceye uğradığını aleni bir şekilde gördük. Şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu fotoğrafları kim servis etti, hangi saikle bu fotoğrafları paylaştı” dedi.
"İçişleri Bakanlığı suçüstü yakalanmıştır"
İçişleri Bakanlığı’nın işkence yapanlara karşı gerekenin yapılması için harekete geçmediğini belirten Beştaş, “Bu onların suçlu psikolojisini gösteriyor. Bu fotoğrafta kolluk da İçişleri Bakanlığı da suçüstü yakalanmıştır. Bütün Türkiye’nin gördüğü fotoğrafı ben de yorumlamak isterim. Onların yaptığı açıklamada ‘Zanlı ağzındaki jiletle polise saldırmaya çalışmış’, zanlının kolları önden değil arkadan kelepçeli kolları arkadan kelepçeli birinin saldırması hayatın olağan akışına aykırı. Bu ifadelerle 90’lı yıllara ait dava dosyalarını hatırlamamak mümkün değil. Bunun ile ilgili yargı kolluk ve idare pratiği var. Ne zaman işkence yapılsa absürt hayatın olağan akışına aykırı gerekçeler sürüldü” diye konuştu.
“Herkese yönelik bir tehdit var”
Hrant Dink Vakfı’na giden tehdit mektuplarını ve Rakel Dink'in tehdit edildiğine ilişkin ciddi bir hassasiyet oluştuğunu hatırlatan Beştaş, şöyle devamında şu ifadeleri kullandı:
“Herkese yönelik bir tehdit var. İşte bu nefret ikliminden çıkmamız gerekiyor. Peki, nedir bu şiddet. Barış Çakan’ın öldürülmesi meselesi nedir? Bunların hiç biri birinden bağımsız değil. Türkiye’de yaşayan 82 milyon yurttaşın dili hangi dil olursa olsun aynı hak ve özgürlüklere sahip değil mi? Hangi diller yasaklı gelin bunu tartışalım. Sanki bunlar yeni açığa çıkmış gibi bir kara propaganda var. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.”
“Siyasi krediniz bitti”
Kamu bankalarının 4 yeni kredi destek paketine de değinen Beştaş, iktidarın yandaş müteahhitlerini ihya etmek için krediyi onayladığını savundu.
“Toplumda siyasi kredisini sıfırlayan bir iktidar, konut kredisi faizini indirerek iktidarını kurtaramaz” diyen Beştaş, “Siyasi krediniz bitti, konut kredinizle siyasi kredinizi tekrar tahsis edemeyeceksiniz. Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonların olduğu bir ülkede bu yurttaşlar nasıl konut alsın? Evine ekmek alamayan, evinde et yiyemeyen, mutfağı için pazara gidip alışveriş yapamayan bir coğrafyada, iklimde konut kredisi faizlerinin düşürüldüğünün müjde olarak verilmesi gerçekten çok acı" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe