Bilim insanları, gezegenlerin eksen eğikliğine yol açan “bilinmeyen güçlü mekanizmayı” keşfetmiş olabilir.
Üzerinde hayat olma ihtimali olan birçok gezegenin de sıradışı özellikleri var.
Bilim insanları gezegenleri tuhaf yörüngelere çeken, son derece güçlü ve enteresan bir mekanizmayı nihayet kavramış olabilirler.
Gökbilimciler yıllardır Güneş Sistemimizin dışında yer alan çok sayıda gezegen çiftinin nasıl böyle sıradışı bir düzen içerisinde bulunduğunu açıklamaya çalışıyordu. Bu gezegen çiftlerinden birçoğunun yörüngelerinin kaymış olduğu gözlemlenebiliyor ancak hangi gücün buna sebep olduğu konusunda kesin bir şey söylenemiyordu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bilim insanları artık aradıkları cevabı bulduklarını düşünüyorlar. Görünüşe bakılırsa merkezlerine göre eğik görünen bu gezegenlerin kutuplarıyla ilgili de en az yörüngeleri kadar tuhaf bazı şeyler söz konusu.
Araştırmacılar, yaptıkları keşfin, evrende Dünyamıza benzer yerler aradığımız şu sıralarda, Güneş Sistemi’nin dışında yer alan gezegenlerin yapısı, iklimi ve yaşanabilirliğine dair anlayışımızı değiştirebileceğini söylüyorlar.
NASA'nın Kepler görevi, evreni tararken Güneş'e benzer yıldızların yaklaşık yüzde 30'unun süper Dünyalara sahip olduğunu tespit etmişti. Dünya'dan daha büyük ama Neptün'den daha küçük bu gezegenler, yıldızlarının etrafında 100 günden daha az süren dairesel bir yörüngede hareket ederler.
Bu gezegenlerin birçoğu aynı zamanda tuhaf derecede dengesiz gözüken yörüngelerde, çiftler halinde yer alıyorlar.
Bilim insanları şimdilerde ise bu özelliğin "eğiklik" sayesinde, yani eksen ile yörünge arasında bir çeşit eğim ile açıklanabileceğini düşünüyorlar. Yale Üniversitesi gök bilim araştırmacıları Sarah Millholland ve Gregory Laughlin, aslında bu eğikliğin ya da yana yatmanın gezegenleri daha da uzağa ittiğini söylüyor.
Araştırmacılar, yaptıkları keşfin, evrende Dünya benzeri gezegenleri aradığımız şu zamanlarda, Güneş Sistemi’nin dışında yer alan gezegenlerin yapısı, iklimi ve yaşanabilirliğine dair anlayışımızı değiştirebileceğini söylüyorlar.
NASA'nın Kepler teleskobu, evreni tararken Güneş'e benzer yıldızların yaklaşık yüzde 30'unun süper Dünyalara sahip olduğunu tespit etmişti. Dünya'dan daha büyük ama Neptün'den daha küçük bu gezegenler, yıldızlarının etrafında 100 günden daha az süren dairesel bir yörüngede hareket ederler.
Bu gezegenlerin birçoğu aynı zamanda tuhaf derecede dengesiz gözüken yörüngelerde, çiftler halinde yer alıyorlar.
Bilim insanları şimdilerde ise bu özelliğin "eğiklik" sayesinde, yani eksen ile yörünge arasında bir çeşit eğim ile açıklanabileceğini düşünüyorlar. Yale Üniversitesi gök bilim araştırmacıları Sarah Millholland ve Gregory Laughlin, aslında bu eğikliğin ya da yana yatmanın gezegenleri daha da uzağa ittiğini söylüyor.
Millholland durumu şöyle açıklıyor:
“Çok az eğimli ya da eğime sahip olmayanlara göre böylesi geniş eksen eğikliğine sahip bu tip gezegenlerde, gelgitler yörüngesel enerjiyi ısıya dönüştürmede ileri derecede etkili oluyor. Bu güçlü gelgit dağılımı da yörüngeleri birbirinden ayırıyor."
Dünya ve uydusu Ay da benzer bir yapıdadır. Birbirlerinden uzaklaşırken, Ay'ın yörüngesi yavaş yavaş büyüyor ve Dünya'nın günleri giderek uzuyor.
Görünüşe göre eğim, gezegenler hakkında bir dizi özelliği belirliyor.
Laughlin’in izahı şöyle:
“Bu durum gezegenlerin iklim, hava ve küresel hareketleri gibi fiziksel özelliklerinden bazılarını etkiliyor. Büyük bir eksen eğimine sahip bir gezegendeki mevsimler, iyi hizalanmış gezegenlerden çok daha ekstremdir ve hava durumları muhtemelen karmaşıktır.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style/gadgets-and-tech/news/
Independent Türkçe için çeviren: İsmail Aydın
© The Independent