Nihal Bengisu Karaca: Tehditlerin ya da meydan okumaların hiç değilse bir kısmının da askeri muhatap alması icap eder öyle değil mi?

Habertürk yazarı Karaca, son günlerde tekrar yükselen darbe tartışmalarıyla ilgili yazısında, "Makul olan gri yapay sentetik ve sıkıcı bir ‘şey’ olarak kodlandı, ilkesizlikle özdeş bir şey gibi sunuldu" dedi

Görsel: Pixabay

Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, bugünkü köşesini darbe söylentilerine ayırdı.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Darbeyi asker yaptığına göre, tehditlerin ya da meydan okumaların hiç değilse bir kısmının da askeri muhatap alması icap eder öyle değil mi” ifadelerini kullanan Karaca, “Çünkü hangi kılığa, hangi ideolojiye ya da kimliğe bürünmüş olursa olsun sonuçta tam teşekküllü bir darbe ancak asker eliyle olur” diye yazdı.

Darbe söylentilerinde askere yönelik bir imada bulunulmadığına dikkati çeken Karaca, şunları kaleme aldı:

Ama hayır, askere tek laf yok, ima da yok.

Olsun demiyorum, dikkat edin. Darbeye maruz kalma olasılığından şikayet ediyorsanız ve fakat sadece bazı sivil kurumları hedef alıyorsanız; ordu içinde bir hareketlenme olduğu yönünde hiçbir detaylı inandırıcı gelişme yoksa ya da hareketlenme var ama çoğuna sahip olduğunuz medya organlarında bu haberlere yer vermek yerine gizlemeyi seçiyorsanız o zaman “Birileri darbe istiyor” iddianızın da endişenizin de samimiyeti sorgulanır diyorum.

Kim yapacak darbeyi?

Canan Kaftancıoğlu mu?

“Erken seçimle ya da bir şekilde gidecekler” cümlesindeki ‘bir şekilde’nin içerdiği ‘parantez’ sorunlu kabul edilebilir ama buradan bir darbe olasılığı çıkar mı? Özgür Özel’in cerbezesinin dozu kaçmış “Gidecekleeer!” cümleleri rahatsız edici olabilir ama rahatsız edici olan her muhalif söylemde darbe iması aramak yanlış olmaz mı?

Ayşenur Arslan’ın berbat videosunu da izledim. “CHP’nin de silahlı ya da silahsız bir şekilde direniş göstermesi lazım” gibi laflar ileri sürdüğü yayını. Üşenmedim yayının tarihini buldum. 28 Aralık 2014 tarihinde yapılmış bir yayın. Basit sözler değil ama eski. Ağız dolusu kınanmayı gerektiriyor ama tekrar ediyorum: Eski. Bugün bu sözleri “Darbe geliyor” çığırtkanlığına yormak anlamsız değil mi? Üzerinden beş yıl geçmiş yahu.

Yayının mecrası da Halk TV değil bu arada. Ulusal Kanal. Hani çok yakın zamanda bazılarının çıkıp yerli ve milli yayınlarını överek “Tez frekans tesis edile, Ulusal Kanal yedirilmeye!” diye buyurduğu kanal. Gerçek sahibi (Doğu Perinçek) her hafta hükümet medyasına konuk olan kanal.

O zaman soruyu tekrar sorabiliriz.

Darbeyi kim yapacak?

MİLLET O YETKİLERİ BİR DAHA DARBE OLMASIN DİYE VERMEDİ Mİ?

FETÖ artık darbe yapamaz. Darbe yapma/darbeyi destekleme olasılığı olan aktörlerin çoğu iktidarla arasını iyi tutuyor.

Kaldık yine Kaftancıoğlu’na, Özel’e. Ne yapacaklar gençlik teşkilatıyla mı yapacaklar darbeyi? İmamoğlu’ndan zabıta desteği mi isteyecekler sonra?

Bu ülkenin darbeli demokrasisini defalarca hatmettik ve bu ülkede aklı darbeye yatan kalmamıştır, artık kimse darbe hayali kurmaz da diyemeyiz.

Ancak incir çekirdeğini doldurmayan şeylerden darbe vehmine kapılmak son derece küçültücü.


Habertürk 

DAHA FAZLA HABER OKU