Modern hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilen, Victoria Dönemi’nin simgelerinden Florence Nightingale, 200 yıl önce bugün dünyaya geldi. 1853-1856 Kırım Savaşı’nda 39 hemşireyle birlikte İstanbul’a gelen Nightingale, o dönemde askeri hastaneye dönüştürülen Selimiye Kışlası’nda görev yaptı. Gece gündüz demeden hasta askerlerle ilgilendiği için “Lambalı Kadın” lakabı takılan hemşire, hastalardan topladığı bilgilerle istatistik ve veri görselleştirmesinde öncü oldu.
Nightingale, el yıkama gibi basit hijyen tekniklerinin bulaşıcı hastalıkları durdurabileceğini göstermek istiyordu. Bugün koronavirüs pandemisi nedeniyle sık sık dile getirilen bu teknik, 19. yüzyılda pek de yaygın bir önlem değildi. Askerlerin daha çok hijyensiz koşullar yüzünden öldüğünü kanıtlayan Nightingale'i ve hazırladığı grafikleri, tüm dünyanın salgınla savaştığı bugünlerde özellikle hatırlamak gerek.
Nightingale’in çizdiği en ünlü grafikler, “gül diyagramı” diye biliniyor. Londra Üniversitesi'nden istatistik tarihçisi Eileen Magnello’ya göre Nightingale, pasta grafiğin bir çeşidi olan bu şemada Kırım’da savaşan askerlerin savaş yaralarından ziyade, zayıf sanitasyonun neden olduğu salgın hastalıklar yüzünden öldüğünü gösterdi. Magnello, bu grafiğin bulaşıcı hastalıkların ortadan kaldırılabileceği konusunda kesin kanıtlar sağladığını ifade ediyor.
Nightingale grafiği hazırlamak için, askeri hastanelerde ve kamplarda İngiliz askerlerine bakarken topladıkları verileri kullandı. Askerlerin yaşam koşullarını gözlemleyen Nightingale, kirli çarşafları, bit ve pire bulaşmış giysileri ve yatakların altında saklanan sıçanları gördü. Bunun sonucunda çok sayıda askerin kolera, tifüs ve dizanteri gibi hastalıklardan öldüğünü fark etti.
Öte yandan bu grafik, Nightingale’in tek veri görselleştirme girişimi değildi. Hemşire; halkı, sağlık personelini ve politikacıları sanitasyonun hayat kurtardığına ikna etmek için bir dizi başka grafik de çizdi.
Hatta bir örnekte Nightingale, barış zamanında bile askerlerin önlenebilir hastalıklardan ölme olasılığının, erkek sivillerden çok daha yüksek olduğunu gösterdi. Bunun için İngiliz kışlalarındaki hijyen eksikliği nedeniyle ölen askerleri göstermek için bir çubuk grafik kullandı.
“Yarasa kanadı” diye nitelenen diğer grafikler ise gül diyagramlarının öncülüydü. Nightingale, bir yarasa kanadı grafiğinde, Kırım Savaşı sırasında Nisan 1854 ve Mart 1855 arasındaki ölümleri, Nisan 1855 ve Mart 1856 arasındaki ölümlerle karşılaştırmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu grafiklerin amacı, ordu kamplarında ve hastanelerde uygulanan hijyen tekniklerinin asker ölümlerini önemli ölçüde azalttığını göstermekti. Grafiklerdeki her radyal çizginin uzunluğu ölüm oranlarına denk düşüyordu. Grafik, savaşın ortasında gönderilen Sağlık Komisyonu'nun çalışmalarının ölüm oranını önemli ölçüde azalttığını göstermişti.
Ancak grafikleri açıklayan metinde radyal çizgilerin değil, gölgeli alanların ölüm oranına karşılık geldiği yazılmıştı. Bu durum, yanıltıcı bir tablonun ortaya çıkmasına neden oluyordu. Nightingale daha sonra bu hatayı fark edip düzeltse de söz konusu grafiği kullanmayı bıraktı. Bu olay, ünlü gül diyagramlarının “deneme yanılma” yöntemiyle ortaya çıktığını gösteriyordu.
Bu çalışmalar sayesinde Nightingale’nin hijyen konusundaki fikirleri halkın bilincine nüfuz etmeye başladı. Askeri ve sivil hastanelerdeki hastaların temiz yatak örtülerine, havaya ve tabak çanağa erişimi mümkün hale geldi. Science News’in aktardığına göre hemşire, daha sonra gözünü Hindistan’daki askerlerin durumuna çevirdi. Çalışmaları, Avrupa dışındaki o kışlalarda da benzer sağlık ve hijyen reformlarına öncülük etti.
Veri görselleştirme, Nightingale'in hayat kurtaracak sağlık reformlarını anlatmak için başvurduğu yöntemlerden biri haline gelmişti. Ağustos 1957 tarihli bir mektubunda Nightingale, duygularını grafiklerle gösterdiğini yazıyordu:
Ne zaman çileden çıksam, yeni bir grafikle intikamımı alıyorum.
Independent Türkçe, Science News