Koronavirüs salgınının artmasıyla Mart ortalarından itibaren özellikle üretim yapmayan birçok firma çalışanlarını eve göndererek işleri uzaktan çalışmayla yürütmeye başladı.
Normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte özellikle bayram sonrası pek çok firması çalışanlarını tekrar ofise çağırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Hal böyle olunca önemli kısmı iki aydır ofisten değil evden çalışan insanlarınbir uyum sorunu yaşaması kaçınılmaz görünüyor.
Kurumsal şirketlere eğitim danışmanlığı yapan Canan Duman ile Psikolog Cansu Yurtseven, çalışanlar ve şirketler açısından yaşanabilecek uyum sorunlarını ve bunlara karşı neler yapılabileceğini anlattı.
“Çalışanları ofise dönmenin güvenli olduğuna ikna zaman alacaktır”
Kurumsal şirketlere eğitim danışmanlığı yapan Canan Duman özellikle şirketlere önemli uyarıları var.
Şirketlerin çalışanların aylardır uzak oldukları ofise dönmelerinin ya da açık ofiste çalışmalarının kolay olmayacağını kabul etmeleri gerektiğini belirten Duman, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çalışanları ofise dönmenin güvenli olduğuna ikna etmek zaman alacaktır. Salgın sonrası işyeri geride bıraktığımız gibi görünmeyecektir. Ofiste normal yaşama dönmeden önce çalışanlar önce güvene ihtiyaç duymaktadır. Kurumlara düşen, çalışanların korkularını gidermeye çalışmaktır.
"CEO tarafından bir karşılama mesajı yayınlanmalı"
Duman’ın şirketlere bu konuda önerileri de var:
Personelle sürekli iletişim ve şeffaflık önemlidir. Çalışanları işletmenin ne yaptığından haberdar etmeli, bunun için çalışanların ofise döndüğü ilk gün en yetkili ağızdan, örneğin genel müdür ya da CEO tarafından bir karşılama mesajı yayınlanmalı, alınan tedbirler hakkında bilgi verilmeli ve herkesin tedbirlere uyması istenmelidir. Çalışanların şefkatli bir ortama döndükleri mesajı hissettirilmeli, kendilerine değer verildiği belirtilmelidir. Kriz zamanlarında, çalışanlar bir sonraki adımları öğrenmek için liderlerine bakar ve iş ve yaşamın durmasına izin vermemek için yönergeleri takip eder.
"Ofise gelmesine gerek olmayanlar için acele edilmemeli"
Canan Duman, şirketlerin ofislere dönülmesiyle birlikte hem koronavirüs riskini azaltmak hem de çalışanlarından daha verimli faydalanmalı için şu önerileri getirdi
Kurumlar kriz yönetim ekibi oluşturmalıdır.
Sağlık ve iş güvenliği ekipleriyle yakın iş birliği sağlanmalıdır.
Ofise geri dönme standartları (work place guide) oluşturulmalıdır.
COVID-19 hakkında, çalışanların istedikleri zaman erişebilecekleri güncel bir portal hazırlanmalıdır.
Çalışanları duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlıklarına zaman ayırmaları için motive etmelidir.
Her yönetici, ekipleriyle sağlık ve güvenlik konularına odaklanmalı, her çalışanından geri bildirim almaya teşvik edilmelidir. Yöneticilerin ekipleriyle altta yatan gerilimlere karşı hazırlıklı olması ve potansiyel çatışmayı azaltma konusunda hassas davranması sağlanmalıdır.
Kurumda hijyen bilinci oluşturulmalıdır.
Ofise gelmesi zorunlu olmayan, işlerini evden de başarılı bir şekilde yürüten ofis çalışanlarını geri getirmek için çok hızlı hareket etmek yerine ihtiyatlı davranmalıdır.
Çalışanların masaları arasındaki mesafeler artırılmalıdır.
Çalışanların ortak kullanılan masalara dizüstü bilgisayarlarını veya klavyelerini koymadan önce tek kullanımlık kağıt örtüler kullanılmaları sağlanmalıdır. Toplantı odaları için de bu örtüler değerlendirilmelidir.
Çalışanlar arasında mouse veya klavye paylaşımı yasaklanmalı, paylaşılan klavyeler için tek kullanımlık plastik kapaklar kullanılmalıdır.
E-form, e-posta ve e-bankacılık gibi hizmetlere ağırlık verilmeli, kağıt kullanımından kaçınmalıdır.
“Uzun tatillerden sonra iş dönüş oldukça zor”
Psikolog Cansu Yurtseven ise uzun süren tatillerin ve uzaklaşmaların ardından işe dönüşün oldukça zor olduğunu hatırlatarak, “Hele ki şuan da ülkemizde yaşanan tehditin halen sürüyor olmasının verdiği kaygı devam ederken daha da zor olacaktır” diyerek uyum sağlamayı kolaylaştırıcı önerilerini şöyle anlattı.
“Uyku düzenine dikkat, ekran kullanımını azaltın”
- Özellikle uyku düzeninizde değişiklikler meydana geldiyse, bu düzeni iş hayatı başladıktan sonra oturtmaya çalışmayın. İşe döneceğimiz bu günlerde daha az zorlanmak ve daha hızlı adapte olabilmek için düzeni iş hayatına uygun hale getirmeye şimdiden başlamalıyız.
- Alınacak önlemlere özen gösterdikten sonra akışa dönebilmeye dikkat edin. Virüsle mücadelemiz halen devam ettiği için pek çoğumuz tekrardan diğerleriyle etkileşimde olacağı bu alandan kaçınmak isteyebilir. Bu yüzden iş yerinde kendimizi daha huzursuz ve kaygılı hissetmemiz olasıdır. Bu şartlarda zihnimizde devamlı virüsü düşünmek bizi ondan korumayacak aksine tüm günümüzü, performansımızı ve ruh sağlığımızı etkileyecektir. Bu bağlamda; maske, eldiven, kolonya, dezenfektan ve el yıkama gibi önlemlerimizi aldıktan sonra günlük akışa dönebilmek önemlidir.
- Ekran kullanımını azaltın. Bu zaman dilimi hepimizin telefon, tablet, televizyon ve bilgisayarlarla ilişkimizi yakınlaştırdı. Ancak fazla ekran kullanımı beraberinde uyku, yeme, dikkat ve odaklanma gibi problemleri getireceği için adaptasyon sürecimizi sekteye uğratacaktır. Bu azalmaya birkaç gün önceden gidebilmek önemli.
“Kendinizi her şeyin zor olacağı düşüncesinden uzaklaştırın”
Yurtseven önerilerini şöyle sürdürdü:
- İş ile dinlenmeyi dengede tutmaya özen gösterin. Son günlerde dinlenme kısmına ağırlık verdiğimiz bu dönemde dengeyi kurmak zor olacaksa da dengenin kurulabilmesi adına evi içi dinlenmeleri, hareketsizliği ve tüm günü yatarak geçirmeyi sonlandırmalı, yapabileceğimiz şekilde küçük egzersizler yapmalıyız.
- Zihninizi her şeyin zor olacağı düşüncesinden uzaklaştırın. Böylesi bir uzaklaşmanın ardından adapte olamayacağınızı, zorlanacağınızı, yapamayacağınızı, alışamayacağınızı düşünüyor. olabilirsiniz. Ancak bu tarz düşünceler gerçekte böyle olmayacaksa da sizi bu koşullara hazırlar. Olumsuzluk beklentisi sizi olumsuzluğa sürükler. Bu sebeple iş ile ilgili olumlu ve kendinizi motive edici cümleler kullanmaya dikkat edin.
- Ve son olarak adaptasyon için kendinize zaman tanıyın. Düzeni değiştirmek, bir farklılığa alışmak, eski rutinler de olsa belirli araların ardından onlara dönüşler zaman alabilir. Bu sürece alışabilmek için acele etmeyin.
© The Independentturkish