Pandit Cevahirlal Nehru bugün 800 milyonun üzerinde nüfusa sahip olan Hindistan’da Mahatma Gandi'den sonra en meşhur ikinci isim olarak varlığını sürdürüyor.
Batılı bir Hint olan Nehru, sosyalist bir aristokrat ve rakipsiz bir liderdir.
Nehru, az gelişmiş bir ülkenin modern bir lideriydi. Kutsal aylarda yıkanmış bir ülkede geleceğin adamıydı.
1889'da Allahabad şehrinde doğdu.
Babası Hindistan'daki en büyük ve en zengin avukatlardan biriydi.
Ailesi Keşmir'den önce Allahabad’a, ardından da Delhi'ye yerleşti.
Ailenin erkekleri yüzyıllardır yüksek mevkilerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Nehru, 1905'te İngiltere'ye gitti, Harrow School ve Cambridge Üniversitesi’nde okudu.
Ardında seçkin bir edebiyat ve biyografi çalışmaları bıraktı.
Edward Frederick, bunlar okunmadığı takdirde Hindistan’ın anlaşılamayacağını söylerdi.
Onun biyografisi, Hint ulusunun tarihidir ve çağdaş İngiliz yazarlarını kıskandıracak bir üslupla yazılmıştır.
Nehru, 1923'te Hindistan'a dönerek adeta kendisi için yaratılmış siyaset çalışmalarına başladı.
7 kez hapse girdi ve toplamda 6 yıl hapis yattı.
Biyografisinde, hücresinde genellikle yalnız olmadığını yazdı. Zira yağmur ve güneş için açık tutulan çatısından serçeler gelirdi.
İngilizlerden değil, İngiltere’nin sömürgeciliğinden nefret ettiğini ifade ederdi. Aynı zamanda çalışmalarını İngiliz medeniyetine borçlu olduğunu da tekrarlardı.
Nehru, Hindistan'ın 1947'de bağımsızlığını kazanmasının ardından başbakan oldu.
1964'te 75 yaşında ölene dek de bu görevde kaldı. Öldüğünde Hindistan'ın nüfusu 500 milyon civarındaydı.
Nehru, ülkesinin dünyanın en büyük demokrasisi olması konusunda ısrar etti.
Soğuk Savaş'a girmemenin tek yolu olarak Doğu ile Batı arasında pozitif tarafsızlık fikrini benimsedi.
Hayatının son anlarına kadar yoksulluk, bölgeselcilik ve hurafelerle savaştı.
Vasiyetinde bedeninin yakılmasını ve küllerinin Ganj Nehri'ne bırakılmasını istedi.
Şu sözler kendisine aittir:
Çocukluğumdan beri mevsimlerle birlikte değişen Ganj’ı izledim. Her zaman, çağlar boyunca onunla ilişkilendirilen ve akan suyunun bir parçası olan tarihi, efsaneleri, gelenekleri ve şarkıları düşündüm.
Görüşmek üzere…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Mustafa Yıldız
© The Independentturkish