ABD Ulusal Uzay Konseyi'nin Ağustos 2019'daki toplantısında uzay programı için cinsiyet odaklı inovasyonların öneminden bahsetme fırsatım olmuştu. Bu toplantıyı, şimdilerde koronavirüs görev gücünü idare eden Başkan Yardımcısı Mike Pence yönetiyordu. Uzayın keşfi konusunda cinsiyet odaklı inovasyon ihtiyacını ele almak için davet edilmiştim. Görüşlerimi paylaşmaya şu ifadeyle başladım:
Toplumsal cinsiyet ve biyolojik cinsiyet, hem yeryüzünde hem uzayda hayatımızın her alanını etkiliyor. Kadın astronotlara uymayan tek şey uzay giysileri değil. Giydiğimiz ayakkabı ve kıyafetlerden, kullandığımız elektronik cihazlara, sürdüğümüz arabalara ve hatta aldığımız ilaçlara kadar bu etkiyi görüyoruz. Cinsiyet odaklı inovasyon için görünümleri değiştirmek ya da "pembesini yap veya küçült" yaklaşımına başvurmak; uzay, savaş alanları, sıcak bölgeler ve evlerimiz dahil hiçbir ortamda asla işe yaramayacak.
Bu açıklama, salgınlar sırasında enfekte olmalarını önlemek için kadınların ihtiyaçlarına uygun tasarlanmış kişisel koruyucu ekipmanlara (KKE) sahip olmanın neden önem taşıdığını da vurguluyordu.
Kovid-19 tüm dünyaya yayılırken hastalığa yakalanan (ve bazı yerlerde sayıları erkek hasta sayısını aşan) kadınların hangi yaş aralığında ya da coğrafi bölgede olurlarsa olsunlar ölüm oranlarının erkeklerin yarısına karşılık gelebildiğini öğreniyoruz. Şimdi herkese yetecek KKE bulmakta zorlanırken, kadınların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış KKE'leri geliştirmek için artık elimizde bize armağan edilmiş bir zaman yok. Bu yüzden erkek ve kadın ölüm oranları arasında neden farklılıklar olduğunu anlamak önemli.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Birincisi; erkeklerin ve kadınların bağışıklık sistemleri patojenlere farklı tepkiler verir. Genelde kadınlar, hastalığın bulaşmasına karşı daha dirençlidir, enfekte olduklarında da kendilerini koruyabilecek güçlü tepkiler geliştirirler.
Bağışıklık tepkisindeki bu cinsiyete dayalı farkların zaman zaman kadınlara zarar verdiğini, kadınların otoimmün hastalıkları erkeklerden büyük ihtimalle yüzde 80 daha fazla geliştirmesinden anlıyoruz. Ayrıca "sitokin fırtınasıyla" sonuçlanan influenza enfeksiyonlarıyla birlikte görülebilen bulaşma sırasında kadınlarda inflamatuar hücrelerin aşırı üretimi yaşanabilir. Bu, akciğerlerin sıvı ve irinle dolmasına ve potansiyel olarak Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu'nun (ARDS) gelişmesine yol açan aşırı aktif bir bağışıklık tepkisidir. Ölümcül olabilir.
Dolayısıyla, salgında kadınlardaki düşük ölüm oranının nedenlerinden biri olabilecek aşırı savunma ile korunma arasında ideal bir nokta var. Bağışıklık tepkisindeki bu düzenleme, kadınların söz konusu hastalığı neden atlattığını anlamada anahtar işlevi görebilir.
Endişe verici olan şu ki hamile kadınlar enfeksiyonlara karşı dirençli olsalar bile vücutları cenini reddetmemeye adapte olunca aynı güçlü tepkiyi veremeyebilir. Ayrıca ceninin büyümesiyle birlikte derin nefes almak daha zor hale gelebileceği için nefes almada kısıtlama yaşanabilir. Hamile kadınların 2009-2010 arasındaki H1N1 influenza (domuz gribi) pandemisi sırasında hastalığa yakalanma ve ölüm oranı daha yüksekti. Şimdi bu örüntünün koronavirüs pandemisi sırasında da tekrarlayıp tekrarlamadığını anlamak için çalışmalar yürütülüyor. Küçük çaplı çalışmalar şu anda olumsuz bir etki bulmadı.
Dahası, (nikotin ve esrar dahil) sigara ve elektronik sigara içmenin yanı sıra sağlık hizmetinin ne zaman verildiği ve erkeklerin daha ileri hastalıklar geliştirip geliştirmediği gibi sağlık sonuçlarında cinsiyet ve risk faktörlerinin etkisine bakmak da önemli. Çoğu ülkede, erkeklerin sigara içmesi daha muhtemel ve ciddi derecede hastalandıklarında yardım istemek için daha uzun süre beklemeleri de olası.
Erkeklerin ve kadınların nasıl bağışıklık tepkileri geliştirdiğini anlamak, hayat kurtarmak için önemli olacak. İşin olumlu tarafına bakacak olursak, bağışıklık tepkisindeki cinsiyet farklılıkları, belki de kadınların ve kız çocuklarının aşıları ve başka tedavileri daha küçük dozajda almasını sağlayabilir, ki bu da dünyanın daha fazla aşıya ve diğer tedavilere ulaşmasına imkan tanıyacaktır.
Dr. Saralyn Mark, Beyaz Saray, NASA, ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (HHS) eski tıp/politika başdanışmanı. Tıp doktoru Mark ayrıca, kâr amacı gütmeyen iGIANT® (impact of Gender/Sex on Innovation and Novel Technologies - Toplumsal/Biyolojik Cinsiyetin İnovasyon ve Yeni Teknolojiler Üzerindeki Etkisi) adlı kuruluşun kurucusu/başkanı ve "Stellar Medicine: A Journey Through the Universe of Women’s Health" (Uzay Tıbbı: Kadın Sağlığı Evrenine Bir Yolculuk) kitabının da yazarı
Saralyn Mark'ın tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Kadınlar koronavirüse daha çok yakalansa da erkeklerin ölüm oranı daha yüksek, bunun sebebi şu olabilir
*Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu
© The Independent