İstanbul’da yaşayan Mehmet Y.D, e-devlet üzerinden Diyanet’e koronavirüsten korunmak için okunacak dua olup olmadığını sordu.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, soru soran kişiye verdiği cevapta sağlık ile ilgili konuların dini olmaktan çok, tıbbi konular olduğunu, bu konuda hekimlerin sözlerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Cevabında, “Allah’a imanı olan kimselerin, O’nun takdirine tam bir tevekkül ile teslimiyet göstermesi gerektiğini” de belirten Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, tıbbi olarak öngörülen bütün önlemler alındıktan ya da hastalık başlamışsa tedavi aşamasına riayet ettikten sonra okunacak dualar hakkında tavsiyelerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Manevi destek sağlar
“Bu teslimiyet sırasında da gerek Kur’an-ı Kerim’den gerekse de Hz. Peygamber Efendimiz’in (sas) bizzat yapmış olduğu dualardan ve zikirlerden bilinenlerin tekrar edilmesi de manevi anlamda bir destek olacaktır” diyen Diyanet, “Bu sebeple, hangi niyetle okunursa ona deva olacağı bildirilmiş olan Fatiha ve Yâsîn sureleri başta olmak üzere, Ayet el-Kürsî, Hz. Yunus’un (as) duası olan Enbiya Suresi 87. ayeti, Kureyş, İhlas, Felak ve Nâs surelerini tekrar etmekte fayda vardır. Bununla birlikte Kur’an-ı Kerim’in bizzat kendisi şifa olduğu için; imkanı olanların tamamını hatmetmesi ya da bildiği yerleri okmaya devam etmesi de Allah Teâlâ’nın izniyle muhafazaya ve şifaya vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.
Peygamberin okuduğu bazı dualar
Hz. Muhammed’den nakledilen pek çok dua olduğunu hatırlatan Diyanet söz konusu duaları şöyle sıraladı:
Enes (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.s) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım! Alaca hastalığından, delilikten, cüzzamdan ve kötü (müzmin) hastalıklardan sana sığınırım.”
Resûlullah, torunları Hasan ve Hüseyin için (atası Hz. İbrâhim’in oğulları İsmâil ile İshak için yaptığı dua ile;) “Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah’ın tam kelimelerine (sonsuz iradesine ve hükmüne) sığınırım.” diye dua ederdi.
Peygamber Efendimizin dualarından biri de şöyleydi: ‘Allah’ım! Verdiğin nimetlerin yokluğundan, bahşettiğin afiyetin yitip gitmesinden, ceza ve gazabının gelip çatmasından sana sığınırım.
"Hastalığı yayanlar vebal altında"
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, koronavirüs önlemlerine de işaret ederek bulaşıcı hastalığı yayanların dinen vebal altına girmiş olacağı uyarısında bulundu:
Kemik kırılması, böbrek taşı sorunları gibi bulaşıcılığı olmayan ve ilgili şahısla sınırlı olan sorunlarda, kişi kendisine yapılan tavsiyelere uyup uymamakta kendi iradesini ortaya koyabilir. Ancak bulaşıcı ve hayati sakıncası olan konularda, her fert yetkililerin verdiği direktiflere ve kurallara uymakla yükümlüdür. Bu yükümlülük kanuni olduğu kadar, ahlakın ve dinimizin gerektirdiği bir zorunluluktur. Çünkü hiçbir ferdin başka insanlara hastalık bulaştırmaya, onların hayatlarını riske atmaya hakkı yoktur. Aksine hareket edenler dinen vebal altına girmiş olurlar.
Independent Türkçe, Körfez Haberi