Çin’in Vuhan kentinde 12 Aralık’ta ortaya çıkan koronavirüs (Covid-19) salgını kısa sürede birçok ülkeye yayıldı.
31 Ocak’ta “acil durum” ilan eden Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 12 Mart’ta koronavirüsün pandemik salgın olduğunu ilan etti.
Dünya genelinde vaka sayısı 171 bini geçerken, ölen kişi sayısı 6 bin 531 kişiye ulaştı.
Salgının yayılmasını önlemek amacıyla birkaç ülke sokağa çıkma yasağı uygularken birçok ülke ise olağanüstü hal ilan etti.
Türkiye’de öğretim kurumların tatil edilmesinden sonra İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “koronavirüs tedbirleri” konulu ek genelge gönderdi.
Bakanlık genelgede koronavirüs (Kovid-19) salgınından vatandaşları korumak ve salgının yayılmasını engellemek için Sağlık Bakanlığı ile yapılan değerlendirilmelerde; Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri olarak faaliyet yürüten ve vatandaşların çok yakın bir mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma riskini artıracağı, bu nedenle pavyon, diskotek, bar, gece kulüplerinin 16 Mart saat 10:00 itibariyle geçici süreliğine faaliyetleri durdurulacağı belirtildi.
Koronavirüs nedeniyle dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de alınan önlemlerin ekonomide bir yavaşlamaya yol açacağı konuşulurken, bakanlığın genelgesinden sonra işsizlere yardım ve mülk sahiplerinin kiracılardan kira almasın önerisi tartışılmaya başlandı.
İSTESOB: Hem devlet hem halkın fedakarlıkta bulunması gerekiyor”
Konuyla ilgili Independent Türkçe’ye açıklama yapan İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, salgının olumsuz etkilerini bertaraf etmek için hem devletin hem de halkın fedakarlıkta bulunması gerektiğini söyledi.
Salgının sağlığı tehdit ettiği kadar ekonomiyi de tehdit ettiğini kaydeden Yılmaz, “Bu süreçte başta ulaşım sektörü olmak üzere lokantalar, kıraathaneler, oteller, düğün salonları, tekstil ve gıda sektöründeki esnaf ve sanatkar ekonomik açıdan zor günler geçiriyor” dedi.
fazla oku
Söz konusu durumdan ötürü insanların kapalı alanlarda bulunmak istemediğini, bundan dolayı dükkanların kapanabileceği ve işletmelerin işçi çıkartmak zorunda kalabileceğini hatırlatan Yılmaz, devamında şu ifadeleri kullandı:
Salgının olumsuz etkilerini bertaraf etmek için hem devletimizin hem halkımızın fedakarlıkta bulunması gerekiyor. Dükkan kiraları İstanbul’da çok yüksek. Bu noktada devletimiz 3 ay boyunca kira desteği verebilir. Esnafımızın kredi borcu da bulunuyor. Esnaf ve sanatkarın bu dönemde ayakta kalması için kredi alacakları da ertelenmeli.
Zor günlerde herkesin dayanışma göstereceğine inandığını vurgulayan Yılmaz, birlik ve beraberlik içerisinde halkın birbirlerine destek vererek atlatacaklarını sözlerine ekledi.
THD: İşsizin parası patronlara dağıtılıyor”
İşsiz ve dükkanını kapatmak zorunda kalan esnaflara yardımcı olmak için mülk sahiplerine çağrıda bulunan Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, mülk sahiplerinin bu zorlu süreçte yardımcı olmasında yarar olduğunu belirtti.
İşsizlere ait fondan patronlara kaynak aktarıldığını ileri süren Çakar, “Burada önemli bir konuya değinmek istiyorum. Türkiye’de işsizlik fonu neden kuruldu? İşsizlere para vermek için değil mi? İşsizlere 700 civarında para verilirken işverenlere iki katı veriliyor. Bu fon işsizlere ait neden patronlara dağıtılıyor. İşçinin hakkı neden işverenlere dağıtılıyor. Bu nasıl bir anlayıştır” değerlendirmesinde bulundu.
İşsizlik fonundan işsiz kalanların yaralanması gerektiğini belirten Çakar, fondan patronların yararlanmasının doğru bir uygulama olmadığını ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
TÜSİAD: Hep birlikte yoğun çaba sarf etmeliyiz
fazla oku
Konuyla ilgili bugün bir açıklama yapan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) önlemlerin ve kapsamı tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek, "Meselenin ekonomik boyutlarına karşı önlemlerin de hızla hayata geçirilmesi, daralma dönemini yeni geride bırakmış ekonomimizde toparlanmanın devam edebilmesi ve istihdamın korunması için önemlidir" ifadelerine yer verdi.
“Bireylerin birbirleriyle temasını ve kalabalık ortamlarda bir arada bulunmalarını önleyici tedbirler riski azaltabilmek için kritik önemdedir” hatırlatmasında bulunan açıklamada, “Kamunun salgınla mücadele tedbirlerini etkili şekilde hayata geçirmesi, bu süreçte özel sektör, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların tam bir iş birliği ile hareket etmesi insan yaşamına karşı ortak sorumluluğumuzdur. Ülkemizde virüsün yayılım hızını azaltarak sağlık sistemi üzerinde ani ve aşırı bir yükün oluşmasını önlemek için hep birlikte yoğun çaba sarf etmeliyiz” denildi.
İnsanlığı tehdit eden koronavirüsle mücadelede uluslararası koordinasyon ve iş birliğinin eksikliğine vurgu yapılan açıklamada, devam eden ve artabilecek insani dramların üstesinden gelebilmek için uluslararası toplumun geniş iş birliği harekete geçirilmesi hatırlatıldı.
TÜSİAD, iş dünyası olarak gerek toplumun sağlığı ve gerekse ekonomi açısından süreci en az hasarla atlatılması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirtti.
© The Independentturkish
