Ocaktan bu yana kritik durumda olan koronavirüs hastalarıyla ilgilenen, Peking Union Medical College Hospital’in Yoğun Bakım Direktörü Du Bin, en yüksek ölüm riskinin yüksek tansiyona sahip koronavirüs hastalarında olduğunu açıkladı. 

Virüsün ilk kez görüldüğü Çin’in Vuhan kentinde ocak ayında yaşamını yitiren 170 kişinin hemen hemen yarısında hipertansiyon görüldüğünü aktaran Du Bin, “Bu çok yüksek bir oran. Henüz konuyla ilgili yayınlanmış araştırma yok. Ancak diğer doktorlarla görüşmelere ve verilere dayanarak, hipertansiyonun en tehlikeli faktör olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. 

İki ay önce Pekin’den Vuhan’a görevlendirme ile gelen doktor, “Gözümüz yüksek kan basıncı olan yaşlı hastalarımızda olacak. Onlar öncelikli odağımız” dedi. 

“Solunum bozukluğuna acil müdahale şart” 

Bloomberg’e konuşan Doktor Du Bin, meslektaşlarına seslenerek solunum bozukluğu yaşayan hastaların organ yetmezliği riskine sahip olması nedeniyle acil ventilasyon yapılması gerektiğini ve erken müdahalenin hayat kurtardığını ifade etti. 

“Sihirli bir ilaç yok” 

Koronavirüs salgınıyla birlikte hastalığı geçirecek ilaç üzerine çalışmalar, hatta yatırımcıların bu konu için milyarlarca dolar yatırım yapması da devam ediyor. 

Ancak Du Bin’e göre ilaçlar tek başına hastaları, özellikle kritik durumdakileri, koruyamaz. 

17 yıl önce patlak veren ve yaklaşık 800 kişinin yaşamına mâl olan SARS salgınında birçok hastanın anti-viral ilacı almadan iyileştiğini hatırlatan Du Bin, “Ne zaman bir virüs enfeksiyonu olsa, onu öldürebilecek bir ilacın olmasını bekliyoruz. Ancak ‘sihirli bir kurşun’ yok” dedi. 

“Yoğun bakım doktoru orkestra şefi olmalı” 

Çinli doktor, yoğun bakım ünitelerinde doktorlar ve hemşireler arasındaki takım çalışmasının daha önemli olduğuna vurgu yaptı ve ekledi: Yoğun bakım doktoru orkestranın şefi gibi hareket etmeli ve hayati müdahaleyi farklı uzmanlarla konuşarak yapmalı. 

“Yeniden koronavirüs kapmak teorik olarak mantıksız”

Koronavirüsü atlatan ancak yeniden yakalanan hastalarla ilgili de konuşan Du Bin, hastaların hastaneyi terk ettikten günler sonra hastalanmasının teorik olarak mantıklı olmadığını çünkü hastalıkla savaşırken kanda çoğalan antikorların hemen yok olmadığını söyledi. Du, bu antikorların sonsuza kadar kalmadığını da sözlerine ekledi. 

“Testleri yeniden pozitif çıkan kişilerin negatif testlerinin doğruluğuna bakılması gerek” diyen doktor, hastadan alınan farklı örneklerin farklılık gösterebileceğini ya da farklı üreticiler tarafından üretilen test setlerinin uyumsuz sonuçlar verebileceğini söyledi.  

Hamile kadınlar ve çocukların koronavirüsten ciddi seviyede etkilenmediğini söyleyen Du, bu durumun koronavirüsü, influenza gibi virüslerden ayırdığını aktardı. 

Çin'den sonra en fazla ölüm İtalya'da

Çin'in 11 milyon nüfuslu Vuhan kentinde başlayan salgın, üç ayda 4 bin 366 kişinin ölümüne yol açtı. Çin'de hayatını kaybedenler 3 binden fazla. Çin'i, 631 ölüm ile İtalya takip ediyor. 

Toplam vaka sayısı ise 121 bini aştı. Bunlardan bir adedi dün ilk defa Türkiye'de kaydedildi. Sağlık Bakanlığı, hastanın durumumun iyi olduğunu açıkladı. 

Independent Türkçe, Bloomberg