Mısır’ı 30 yıl boyunca yöneten diktatör Hüsnü Mübarek, selefi Enver Sedat’ın suikasta uğramasıyla beklenmedik şekilde ülkenin başına geçti. 91 yaşında hayatını kaybeden Mübarek, umulmadık bir biçimde uzun süre görevde kaldı ancak 2011’de yine beklenmedik şekilde Arap Baharı’yla devrildi.
İktidarı süresince Mübarek, Batı’da birçokları tarafından ülkesinde denge unsuru olarak görüldü. Fakat Mübarek'in denge usulü, hem siyasi hem de ekonomik açıdan durgunluk getirdi. Mübarek rejimi demokrasiye yönelik hiçbir önemli adım atmadığı gibi muhalefetin acımasızca bastırılmasını sürdürdü.
Esasen çok az tanındığı için Cumhurbaşkanı Sedat'ın kendisine yardımcı olarak seçtiği Mübarek, siyasi hırslara sahip biri olarak görünmeyerek tehdit sayılmadı. Ancak Sedat’ın Ekim 1981’de ölümüyle birlikte kendisini cumhurbaşkanlığı koltuğunda bulan Mübarek, selefinden daha başarılı bir politikacı ve diplomat olduğunu gösterdi. Mısır’ı içinde bulunduğu ekonomik bataklıktan çıkarmayı başardı ve İslami ayaklanmayı bastırırken sergilediği acımasız tutuma rağmen uluslararası alanda itibar kazandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Devlet idaresinden önce tüm hayatını Mısır hava kuvvetlerinde geçirdi, İsrail’in 1967’de Mısır’ı küçük düşürdüğü sırada şans eseri sorumlu tutulacak bir pozisyonda değildi. Eğitiminin çoğunu Sovyetler Birliği’nde alan Mübarek, Mısır ve Suriye’nin İsrail’e karşı ani saldırılar başlattığı Ekim 1973’teki savaştan kısa süre önce Ruslarla işbirliğini güvenceye almak için de Moskova’daydı. Savaştan hemen önce hava kuvvetleri komutanlığına atandı, Mısır’ın hava gücünü büyük ölçüde iyileştirmesiyle takdir topladı ve 1975’te güvenilir bir kişi olarak cumhurbaşkanlığı yardımcılığına atandı.
Sedat’ın 1981’de suikasta uğraması, radikal İslamcıların ortada güçlü bir eylem olmaksızın iç savaşa dönüşebilecek isyanını tetikledi. Mübarek hızla ve acımasızca hareket etti, bazı bölgelerde polis birimlerini desteklemek için askerleri kullandı.
Tüm deneyimlerine ve Rusya’yla varsayılan bağlantısına rağmen kendisini ABD'yle aynı hizaya sokmasını tavsiye eden kurnaz ekonomi danışmanlarına sahipti. En nihayetinde her yıl Washington’ın bölgedeki yakın müttefiki İsrail’e verilenle neredeyse eşit yardım ödeneğinin Mısır’a da verilmesini garantileyen bir anlaşmayı müzakere edebildi.
Ayrıca Amerika’nın kendisinden almasını istediği pozisyondan bir nebze de olsa uzaklaşabildi. Ülkesini ziyaret eden ABD’li yetkililerin değişim baskısı, kendisini çok ileri gitmeye zorlamaları halinde İslamcıların ayaklanacağı uyarısıyla savuşturuldu. Mübarek, İslamcıların başarılı olması durumunda Amerika’nın itimat edeceği hiçbir Arap müttefiki olmayacağı uyarısında bulundu.
Mübarek, 1990’da Irak’ın Kuveyt’i istilasından sonra Amerika’nın müdahalesine Arapların destek vermesini sağladığı için ABD’ye borcunu ödediğini de düşündü. Kuveyt’i kurtarmak için Batılı müttefiklerin yanında savaşmak üzere diğer ülkelerin de yaklaşık 40 bin asker göndermesine zemin hazırladı.
Mutabakat sağlama konusunda her zaman endişeliydi, Amerika’nın İsrail’i dizginlemek için harekete geçmemesinden yakınırken bu durum karşısında son derece mutsuzdu. İlerleyen yıllardaysa rolünü farklı unsurları bir araya getirebilecek bir arabulucu olarak gördü ve her zaman sonuç elde edilmese de toplantılar düzenlemede çoğu kez başarılıydı.
Mübarek diğer Ortadoğu liderleri gibi Filistin lideri Yaser Arafat’ı sevmezken, Mısır da sırf Filistin iş en kötü noktaya geldiğinde İsrail’e karşı gelebilecek tek Arap ülkesi olduğu için Filistinliler üzerindeki nüfuzunu korudu. Bu yüzden İsraillileri dizginlemeleri ve Filistinlilerin de istediklerinden daha azını kabul etmesi noktasında Amerikalıları etkilemeye çalıştı.
İçerdeyse sürekli artan nüfus ve zorlu turizm ticaretiyle uğraşmak zorunda kaldı. Tüm bunlar olurken halkı da insan haklarını görmezden gelen ve işkencenin yanı sıra on binlerce kişinin kanun dışı tutuklanmasıyla suçlanan baskıcı rejimiyle mücadele etmek zorundaydı.
Mübarek, Port Said’de kendisinden memnun olmayan birinin bıçaklı saldırısına uğraması ve Etiyopya’da seyahatteyken silahlı adamlar tarafından pusuya düşürülmesi dahil en az 6 kez ölümle burun buruna geldi.
Selefinin aksine, kendisine yönelik suikast girişimlerinden birinin ardından cumhurbaşkanı yardımcısı ataması yönünde kamuoyundan gelen baskıya rağmen yardımcı atamamakta dikkatli davrandı: Bunlardan önce askeri ve sivil desteği dengelemek zorundaydı. Fakat nihayetinde oğlu Cemal’in ön plana çıkması, Mısır’ın Suriye’den sonra iktidar hanedanlığı kurmaya çalışan ikinci Arap cumhuriyeti olabileceği korkusuna yol açtı.
Hükümet karşıtı protestocuların Ocak 2011’de Kahire’de polisle çatışmasıyla patlak veren Arap Baharı onun felaketi oldu. Birkaç hafta süren kargaşa ve bine yakın kişinin hayatını kaybetmesi, istifa etmesine yönelik Washington’dan gelen baskının artırmasına neden oldu, istifa etti ve iktidarı orduya devretti.
Yeni rejim tarafından yargılandı, sedye üzerinde mahkeme salonuna götürüldü ve bir kafese kondu; bir zamanların güçlü diktatörü artık siyasi bir acziyet emsaline dönüşmüştü. Mübarek, Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi'nin cumhurbaşkanlığını kazanmasından hemen önce Haziran 2012’de, protestocuların öldürülmesi için komplo kurmaktan ömür boyu hapis cezası aldı ve Kahire’deki Tora Cezaevi'ne gönderildi. Gerçi ara ara sağlığının bozulduğu iddiasıyla yakınlardaki yeni Maadi askeri hastanesine taşındı.
Ne var ki başka bir ordu mensubu olan Abdulfettah Sisi bir sonraki yıl Mursi’yi devirirken, Mübarek'in cezaevi günleri de kısa sürecekti. Sisi, Müslüman Kardeşler’e yönelik sert adımlar atarken, eski cumhurbaşkanı Mübarek’in aleyhindeki dava 2014’te düştü.
Üç yıl sonra, savcılığın temyiz başvurusunun ardından Mısır’ın en yüksek temyiz mahkemesi Mübarek’i aklayarak, yaklaşık 30 yıl işgal ettiği cumhurbaşkanlığı sarayından çok da uzak olmayan Kahire’nin lüks semti Heiopolis’teki evine dönmesine izin verdi.
Mübarek ardında eşi Suzanne'ı ve iki oğlunu bıraktı.
Eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek 4 Mayıs 1928’de doğdu, 25 Şubat 2020’de hayatını kaybetti.
(Bu yazıda The Independent'ın 2010'da hayatını kaybeden ünlü Ortadoğu muhabiri John Bulloch'un daha önce Mübarek'le ilgili yazdığı bir portre yazısından yararlanılmıştır ed.n.)
Ajanslardan da yararlanılmıştır
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independent