CHP lideri Kılıçdaroğlu: Dış politikada egemen güçlerin taşeronluğuna soyunursanız başınız beladan kurtulmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesinden İpek Özbey'in iç, dış politika, yargı ve ekonomi ile ilgili sorularını yanıtladı

Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı davasından, Türkiye'nin İdlib'deki varlığına, hükümetin dış politikada attığı adımlardan ​ekonomideki son gelişmelere kadar pek çok meseleyi Cumhuriyet'ten İpek Özbey ile konuştu. 

"Erdoğan bazen ABD'nin bazen Rusya'nın taşeronluğuna soyundu"

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye konusunda attığı adımları eleştirdi, Türkiye'nin bölgede Moskova ve Washington'ın taşeronluğuna soyunduğunu öne sürdü. 

Türkiye'nin bölgedeki gözlem noktalarının Suriye'nin kontrolüne geçtiğini anımsatan CHP lideri, rejimin kendi topraklarından teröristleri ayıklamak istediğine işaret edip Türkiye'nin terör örgütlerini himaye eden ülke konumuna geldiğini iddia etti:

Bütün dünya bunların terörist olduğunu kabul ediyor. Türkiye ise Erdoğan’ın politikasıyla adeta, terör örgütlerini himaye eden bir ülke durumuna geldi. Bu güzel ülkeyi, bir terör örgütünün korucusu olma pozisyonuna getirmeyi Erdoğan nasıl hazmedebiliyor? Erdoğan, neredeyse Türkiye’yi HTŞ’nin hamisi durumuna getirdi. (...) ​Dış politikada egemen güçlerin taşeronluğuna soyunursanız başınız beladan kurtulmaz. Erdoğan, bazen ABD’nin bazen Rusya’nın bölgedeki taşeronluğuna soyundu. Amerika, kendi askerinin ölmesini istemez ama bizim askerlerimiz ölüyor, şehit oluyor. Siyasi iktidarın, Suriye’deki iç savaşın başladığı tarihten günümüze, sürdürdüğü yanlış politikanın sonucu evlatlarımız şehit düşüyor. 

​​"​İdlib'de tam olarak ne yaşanıyor bilmiyoruz"

CHP Genel Başkanı, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, İdlib’de tam olarak ne yaşanıyor, bilmiyor. Askerlerimizin dahi nasıl şehit düştüğünü Rus kaynaklarından öğreniyoruz. Oysa tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı dahi, Suriye’nin tamamından daha değerli​" dedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu,  ​Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İdlib'de yaşanan çatışmaları "savaş" olarak nitelendirmesinin hatırlatılması üzerine TBMM'nin olup bitenden haberi olmadığını ileri sürdü: 

TBMM’nin neden haberi yok? 'Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız' diyoruz, bunu kalkıp açıklıyoruz, sonra da 'HTŞ orada kalacak' diyoruz. Niye kalacak? Niye savaşıyoruz, hangi gerekçeyle savaşıyoruz? Türk ordusu ve Suriye ordusunun, Rus ordusunun savaşmasının mantıklı gerekçesi var mı? Ben Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor ve oradan göç istemiyorsam konuşacağım kişi bellidir. Suriye sınırı içinde kalmak koşuluyla siviller için olanakları yüksek kamplar yapılır. Bu kamplar için AB’den de destek alınır. Suriye ve Rusya’nın cihatçı gruplara yönelik saldırılarında neden taraf oluyorsun? Siyasi iktidarın acilen TBMM’ye bilgi vermesi gerekiyor.  

​"Gezi baskıcı rejime diz çöktürdü, Kavala üzerinden intikam alınıyor" 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Osman Kavala'nın Gezi davasından beraat edip 15 Temmuz davasıyla yeniden tutuklanmasına ilişkin "Gezi'nin bir başka özelliği de baskıcı rejime, diktatöre boyun eğdiren, diz çöktüren bir eylemdir" tespiti yaptı: 

Kavala ve benzerleri üzerinden intikam almaya çalışıyorlar. (...) FETÖ’cülerin mağduru olmuş kişileri, bugün FETÖ ile ilişkili göstermek, kendi ayıplarının, yanlışlarının, 'siyasi ayak' olma durumlarının üstünü örtmek için suçluyorlar. Fakat bunlar geçecek, Türkiye ilk seçimlerin ardından büyük bir hızla gerçek anlamda yargı bağımsızlığına kavuşacak. Kimse umutsuz olmasın.  

​​Yargı içinde bir kavga olmadığını, hukukun üstünlüğüne inanan ve siyasi otoritenin emrinde olan yargıçlar bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: 

Hukuk nedir, hukukun üstünlüğü nedir, bütün bunları içselleştiren, bu konuda eğitim alan, bu konuda dünyayı gözleyen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararlarını düşünen, bu çerçevede bakan, demokrasi, özgürlükler penceresinden dünyaya bakan bir yargı camiası var. Bir de tümüyle Sarayın emrinde olan bir yargı camiası var. Zaten Türkiye ikiye bölünmüş durumda. Bir Sarayın Türkiyesi bir de halkın Türkiyesi diye. Sarayın hâkimleri var, bir de halkın hâkimleri. Sarayın işadamları var, bir de gerçekten alın teri döküp mücadele edip üreten, ihracat yapan ülkesine döviz kazandıran işadamları var.  

​"Ne darbesi Allah aşkına, Türkiye'nin gerçek gündemi işsizlik"​

CHP lideri Kılıçdaroğlu son dönemdeki darbe tartışmalarını gereksiz olarak niteleyip asıl sorunun ekonomide olduğuna işaret etti: 

Ekonomi perişan vaziyette. Mutfaklarda gerçekten yangın var. İşsizlik almış başını gidiyor, Türkiye’nin gerçek gündemi bu. Darbe falan filan… Ne darbesi Allah aşkına? Bana kim çıkıp da darbeler bu ülke için yarar getirmiştir diyebilir? Tartışma tamamen AK Parti’nin gündemi saptırmak, yeni bir mağduriyet alanı yaratmak istemesiyle ilgili.

 

Independent Türkçe, Cumhuriyet

DAHA FAZLA HABER OKU