CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gezi Parkı Davası'nda iki yıl dört ay tutuklu kaldıktan sonra hakkında beraat kararı verilen ve tahliye edilen, aynı gün 15 Temmuz davasından yeniden tutuklanan iş insanı Osman Kavala’yı Silivre Cezaevi’de ziyaret etti.
Aynı koğuşa koydular
Çakırözer, ziyarette konuşulanları Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e anlattı. Öztürk, Kavala’nın sözlerini köşesine şöyle taşıdı:
Beraat kararından sonra odamdaki televizyonu, buzdolabını başka hükümlülere bırakıp eşyalarımı toplayarak cezaevi aracıyla Silivri'den çıkarıldım. Bir süre sonra cezaevi aracı yolda durduruldu. Araca yanaşan bir sivil görevli, hakkımda yeni bir gözaltı kararı olduğunu belirtti. Doğrudan emniyete ve ardından adliyeye götürüldüm. Tutukluluk kararı sonrasında Silivri'de aynı koğuşa geri koydular.
'Haksızlığın giderileceğine inanıyorum'
Kavala beraatının ardından yeniden tutuklanmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:
İlk tutuklandığımda günler süren gözaltı sürecinin ardından savcı yüzü görmeden hakim önüne çıkarılmıştım. Bu sefer de aynısı oldu. Emniyetteki gözaltının ardından savcılığa gittiğimde savcının çıktığını ve mütalaasını bıraktığını söylediler. Sonra hakimin önüne gittim. O da yeni hiçbir şey sormadı. Tutukluluk kararımı açıkladı.
Uğradığım büyük haksızlığa, hukuksuzluğa tabi ki üzülüyorum. Ama aynı zamanda ülkemin ve yargı kurumunun içine düştüğü vahim hale üzülüyorum. Çok sıra dışı vahim adaletsizlikle karşı karşıyayım. Ama bu haksızlığın da eninde sonunda hukuk yoluyla giderileceğine olan inancımı koruyorum.
'Kavala ve Demirtaş'ın durumları demokrasinin turnusol kağıdı'
CHP Milletvekili Utku Çakırözer ise, Kavala'nın yeniden tutuklanmasıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
Türkiye'de hukuk devletinden nasıl süratle uzaklaşıldığını ve yargının siyasi baskı altında bağımsızlığını, tarafsızlığını nasıl yitirdiğini görmek isteyenler için Kavala'nın tutukluluğu en önemli göstergedir. Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın durumları demokrasimiz açısından turnusol kağıdı gibi. Her ikisi de uymakla yükümlü olduğumuz AİHM kararlarına rağmen, Silivri ve Edirne zindanlarında tutulduğu müddetçe Türkiye'de demokrasiden ve hukuk devletinden bahsedemeyiz.
Independent Türkçe, Sözcü