Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, 9 Şubat’ta Mali sınırına yakın askeri bir kışlada intihar saldırısı düzenleyen ve 1 askerin ölümüne yol açan teröristleri hedef alacak ‘güçlü bir yanıt’ taahhüdünde bulundu.
Güvenlik bilgilerine göre söz konusu saldırının sorumlusu, IŞİD'e bağlı olan Büyük Sahra Çölü Örgütü. Örgüt, Afrika’nın Sahel bölgesinde Adnan Ebu el-Velid el-Sahravi tarafından yönetiliyor. Ebu el-Velid el-Sahravi, 2012 yılından bu yana, yani eski Mali Devlet Başkanı Amadou Toumani Toure’ye yönelik askeri darbeden ve daha sonra kuzey bölgelerde yaşanan güvenlik bozulmasından beri Cezayir güvenlik güçleri tarafından aranıyor.
Bu çerçevede Cezayir Genelkurmay Başkanı, sınır ötesindeki istihbarat teşkilatlarına hitap eder gibi görünürken, "Bugün bu yerden, başta Timiaouine olmak üzere, ülkelerimizin en güney sınırından bu teröristlere, casuslarına ve arkalarında duran herkese, ‘korkak ve umutsuz girişimlerinin başarısız olduğunu’ söylüyorum" ifadelerini kullandı.
General Şangariha, "İyi biliyorsunuz ki, Ulusal Halk Ordusu’ndayız. Her zaman sizi takip edeceğiz. Size nasıl yanıt vereceğimizi biliyoruz. Biz bu güzel toprakların efendisiyiz. Biz, bu meydanın efendisiyiz. Suçlarınıza yanıt vermek için zaman ve mekan seçimlerini geliştiriyoruz. Yanıtımız kuvvetli, belirleyici, silahların ve yasaların gücüyle olacaktır" dedi.
Cezayir anayasası, ordunun, askeri olarak ülke sınırları dışına çıkışını yasaklarken, ulusal toprakların savunulmasını ve güvenliğini öncelik olarak tanımlıyor. Bu nedenle, Mali derinliklerinde Cezayir’e bağlı askeri operasyonların gerçekleşmesi beklenmiyor.
Yazar Abdulhak Ayadi, "Cezayir, açıkça IŞİD'i suçluyor. Daha önce içerideki Hilafet Ordusu olarak isimlendirilen kolunu yok etmişti. Bugün de Büyük Sahra’daki bu kolu hedef alacak" değerlendirmesinde bulundu.
Ayadi, "Cezayir, daha önce olduğu gibi, müttefiki Mali’ye yaslanabilir. Mali, burada silahlı terör gruplarının düşmanı olan bazı kabilelerle de ittifak halindedir”" dedi.
Cezayir’in içerisinde yaşananlara da değinen Abdulhak Ayadi, “Son 5 yılda, ülkedeki güvenlik güçleri, teröristlere bağlı çok sayıda silah deposuna erişim sağladı ve faaliyetlerini sona erdirmeyi başardılar” ifadelerini kullandı. Ayadi ayrıca, Cezayir topraklarındaki operasyonlar hususunda da Mali ile bir dış koordinasyonun mevcut olduğuna dikkati çekti.
Terör kalıntıları
Cezayirli resmi makamların, terör gruplarını tanımlamak için ‘terör kalıntıları’ terimini kullanmayı tercih etmesi sonrasında Genelkurmay Başkanı da yeni bir terim olarak ‘teröristler ve casusları’ kelimelerini kullandı.
Bu çerçevede Abdulhak Ayadi, "Genelkurmay Başkanı’nın ifadeleri, bölgesel veya uluslararası güçlere atıfta bulunmaya benziyor. Cezayir, yıllarca iç durumun ve eski cumhurbaşkanının (Abdulaziz Buteflika) yokluğunun baskısı altında Afrika Sahel bölgesindeki güvenlik sorumluluklarından uzaklaştı. Bu durum, merkezinin bulunduğu Cezayir’in güneyindeki Tamanrasset’ten başlayarak Moritanya, Mali ve Nijer’i de içeren birleşik askeri komutanlığın faaliyetlerinin donmasına yol açtı" dedi.
Ayadi, Genelkurmay Başkanı’nın, bu askeri yapının aktifleşmesini hızlandıracağı yönündeki umutlarını da dile getirdi.
Cezayir’in, Tamanrasset’te başlayan ve 4 başkentte genelkurmay başkanlarının huzurunda periyodik toplantıların düzenlendiği bu askeri yapının arkasında durduğu biliniyor. Ancak diğer üç ülkenin orduları, kısa bir süre sonra Fransa hükümetinin de finansmanlığında paralel bir askeri bloğa dahil oldu. Bugüne kadar, Sahel ülkeleri için Tamanrasset bölgesinde birleşik bir askeri komutanlık merkezi bulunsa da bu merkez, neredeyse yok gibi.
Güneydoğuda Libya sınırındaki bir petrol tesisine karşı yapılan saldırı haricinde, Cezayir Çölü’nde 9 Şubat’ta düzenlenen intihar saldırısı, yaklaşık 7 yıldır devam eden, sınır bölgesindeki sükuneti de bozmuş oldu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin