Antalya’da 24-26 Ocak tarihlerinde süren şiddetli yağış ve fırtınayla oluşan beş hortum ardında iki ölü, bir kayıp, 12 yaralı, 315 hasarlı bina ve zarar görmüş binlerce dönüm tarım arazisi bıraktı.
Fırtınanın dindiği ancak yağışların devam ettiği Antalya, yaralarını sarmaya çalışırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü yaptığı açıklamada toplam maddi zararın 100 milyon lira olduğunu ve zarar görenler için “gereği neyse yapılacağını” söyledi.
TÜİK verilerine göre 2017 gayrisafi yurtiçi hasılası 90 milyar lira, Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği'nin (BAİB) verilerine göre 2018 yılı toplam ihracatı 1 milyar 755 milyon dolar olan Antalya’nın tarımda oluşan kaybının hesaplaması ise sürüyor.
Antalya’nın 19 ilçesinden yedisinin hortumdan etkilendiğini söyleyen Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada 5 bin dönüm sera alanının yedi bin dönüm de narenciye arazisinin zarar gördüğünü ifade etti. Bu yaklaşık bin 632 futbol sahası büyüklüğüne eşit.
Hortumun vurduğu bir seradan bir kilogram malın bile kurtarılamayacağının altını çizen Alp “Yıkılan seralarını kendi ekonomik gücüyle tamir edebilecek bir çiftçimiz bile yok” dedi.
Antalya Ziraat Odası Başkanı bu yılki narenciye ve sebze rekoltesinde yüzde 3 ila 5 düşüş beklediklerini söyleyerek hâlihazırda yüksek seyreden fiyatların, art niyetli kişilerce hortum bahane edilerek daha da yükseltilebileceğini aktardı.
Antalya’da en az 650 bin kişinin tarımdan yaşamını kazandığını söyleyen Alp, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 30 Ocak için de hortum uyarısı yaptığını, böyle bir durumda zarar gören alanın genişleyeceğini ifade etti.
Çiftçinin yüzde 40’ı sigortasız
Independent Türkçe’ye konuşan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Karaman’a göre hasar tespiti bir ay sonunda netleşebilir.
Antalya’da hortumların son beş yıldır arttığını söyleyen Karaman, tarım ekspertizlerinin hasar tespiti için arazide olduğunu ve net kaybın ancak uzmanların hazırlayacağı tutanaklar sonunda belirleneceğini aktardı.
Resmi tutanaklar sonrası ise Tarım İl Müdürlükleri’nde sigorta kaydı olan çiftçiye doğal felaketlerden gördüğü zarar ödenecek. Ancak sigortası olmayan çiftçinin durumu net değil.
Mevcut durumda Antalya’daki seraların yüzde 90’ının ekili, çiftçilerin de yüzde 60’ının sigortalı olduğunu aktaran Karaman’a göre sigortasız alanlar için özel yasa çıkarılmalı, yoksa çiftçinin bu hasarı karşılaması mümkün değil.
Toplam portakalın yüzde 27’si Antalya’dan
Kemer, Kumluca ve Finike ilçelerinde cuma günü incelemelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Kumluca ve Finike’de 5 bin dönüm sera arazisinin zarar gördüğünü açıklamıştı.
DHA’ya bir açıklama yapan Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu ise Finike'de 35 bin dönüm alanda narenciye, 12 bin dönüm alanda sera üretimi yapıldığını anımsatarak, son yaşanan afetlerde 5 bin dönüm narenciye bahçesinde, 400 dönüm örtü altı serada hasar meydana geldiğini tahmin ettiklerini söyledi.
3 milyon 650 bin dönüm tarım arazisine sahip Antalya’nın 268 bin 340 dönüm sera alanı bulunuyor. Kent tek başına Türkiye’deki toplam portakalın yüzde 27’sini üretiyor.
Seraların sökülen demirleri geri dönüşüme
Evlerini de kaybettiğini söyleyen ve Alanya’da sera çiftçisi olarak çalışan Mehmet Süm, DHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sökülen demirler geri dönüşüme gidecek. Yeniden düzen kurulacak. Yapacağımız bir şey yok. Hayatla mücadele edeceğiz. Evimde hiçbir şeyim kalmadı. Geriye bir canımız kaldı. Yatacak yerimiz yok. Eşimizin, dostumuzun evinde kalıyoruz. Orada yiyip, içiyoruz.”
“Çiftçinin borcu silinsin”
En az 80 dönüm sera arazisinin yerle bir olduğu Alanya’nın Ziraat Odası Başkanı Turgut Musluoğlu çiftçilerin bu yılki üretim sezonunu kapattıklarını söyledi.
Musluoğlu “Bu üreticilerin üretimde kalabilmesi için acilen hasar tespitlerinin yapılması, zararlarının karşılanması, kredi, sigorta, elektrik, vergi gibi borçlarının ertelenmesi, zirai ilaç, gübre, fide gibi borçlarının afet fonundan ödenmesi gerekmektedir” dedi.
Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar da yaptığı yazılı açıklamada doğal afetlerin ardından tarımsal kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçilerin borçlarının, faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılmasını talep ettiklerini söyledi.