Suriye Anayasası Komitesi üyelerinden Firas Halidi, BM’nin Cenevre Ofisi'nde gerçekleşen Suriye Anayasa Komitesi müzakerelerinin ikinci turunu değerlendirdi.
Independent Arabia’ya açıklamada bulunan Halidi, Esad rejimi tarafının görüşmelerdeki ilk tura kıyasla daha olumsuz ve daha sert bir tutum takındığını, rejimi temsil eden üyelerin, Lübnan ve Irak gibi bölge ülkelerindeki ekonomik krizin sonuçlarını beklemek ve nasıl bir tutum takınacağını belirlemek için zaman kazanmak istediğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Suriye Anayasa Komitesi çalışmalarının karşı karşıya kaldığı zorluklar konusunda Halidi, "Anayasa çalışmalarının ikinci turunda, Esad rejiminin elinden geldiğince Komite’nin çalışmalarını aksatmaya çalıştığını görüyoruz. Her ne kadar Rusya’nın rejim heyetine, muhalefeti gerçek bir partner olarak görmeleri konusunda baskıları olsa da, gizli gündemler sonucu oyalama taktiğini seçiyorlar. Suriye’de çözüme ulaşılmasını istemeyen ülkeler var, bunların başında da İran geliyor, nitekim Suriye’de yakın zamanda bir çözüm gerçekleşmesi İran’ın bu ülkeden çıkması anlamına gelir. Askeri olarak çıksa da Suriye’deki çıkarlarını güvence altına alacak demografik ve mezhepsel değişime dayanan planlarını tamamlamamış olması nedeniyle İran, çözümü mümkün mertebe geciktirmek istiyor" diye konuştu.
Aynı zamanda alt komisyon üyesi de olan Halidi, rejimin Komite’nin çalışmalarını aksatmak amacıyla önkoşullar koymasını ve muhalif bölgelere saldırılarını sürdürmesini eleştirdi.
Rejimin, muhalifleri vatansever olmamakla suçladığını aktaran Firas Halidi şunları söyledi:
"Rejimin komitenin çalışmalarını aksatma amacıyla koyduğu önkoşullar kabul edilemez. Rejim görüşmelerin ‘ulusal kararların bağımsızlığı’ gerekçesiyle Şam’da yapılmasını istiyor, yani ordu ve istihbaratın gölgesinde. Çalışmalarımız esnasında muhalefetin kontrolündeki olan sivil yerleşim alanlarına yaptığı saldırılar da çözüm konusunda ne kadar ciddiyetsiz olduklarını gösteriyor. Kurtarılmış bölgelere saldırılarını sürdürmesi, meseleye hala askeri olarak yaklaşarak karşıtlarını fiili durumu kanıksamaya zorlamak istediğini gösteriyor"
"Zaman alsa da Anayasa Komitesi başarılı olacak"
Suriye Anayasa Komitesi’nin biraz uzun zaman alsa da başarılı olacağını öngören Halidi, "Suriyelilerin ABD ve Rusya’nın uzlaştığı noktaları iyi okumaları gerektiğini düşünüyorum. Bilindiği gibi bu iki ülke birçok hususta ihtilaf halinde ancak uzun süredir devam eden Suriye krizinde ortak görüş noktaları var, Suriyelilerin bu noktaları iyi değerlendirerek çözüm üretmeleri gerekiyor. Muhalefet savaşın sona ermesi ve halkın çıkarları için görüşmelerde son derece esnek davranıyor, hatta bazıları bizi rejimin karşısında fazla yumuşak davranmakla suçluyorlar. Rejim tarafı da halkın taleplerini ve makûs kaderini önemsemeden oyalama taktiklerine devam ediyor. Görüşmelerden çıkarımım şu yönde; rejim heyeti Rusya’dan çekindiği için, komisyon çalışmalarından tamamen çekilmeyi göze alamıyor ancak içten içe çalışmaların başarılı olmasından korku duyuyorlar" diye konuştu.
ABD, Suriye’de Kürtlerin dışında müttefik bulamadı
Halidi, ABD ve Rusya’nın birlikte çalışabilecekleri ortak bulmakta zorluk çektiğini öne sürdü ve şunları söyledi:
"Rejim taraftarları İran etkisi altında, bu yüzden Ruslar şu ana kadar kayda değer pek bir etki gösteremedi, bazı rejim subaylarını ve yerel milislerden bir ordu oluşturmayı başarsa da dilediği düzeyde bir müttefik bulmaktan yoksun kaldı. Devrim taraftarı halk da ‘sınırların da etkisiyle’ bir başka komşu ülkenin tesiri altında. Dolayısıyla ABD de Suriye içinde Kürtlerin dışında bir ortak hareket edebileceği müttefik bulamadı, özellikle devrim yanlısı addedilen (ki değiller) eğit-donat sistemiyle hazırladığı kişilerin başarısız olmasından sonra, PYD geriye kalan tek seçenekti. ABD desteğini alan Kürt gruplar elde ettikleri toprakların büyük kısmını IŞİD'e teslim etti, geri kalanını da bölge ülkelerinin etkisine açık halde bıraktı. Suriyelilerin kendi aralarında anlaşması durumunda İran ve bölgesel muadilinin rolü kalmayacaktır, vatansever bir yaklaşımın vurgulanması durumunda ABD Rusya uzlaşması devam ettiği sürece Anayasa Komitesi’nin başarısız olacağına ihtimal vermiyorum"
Anayasa Komitesi hala ilk aşamalarında
Anayasa Komite çalışmalarının hala ilk aşamalarında olduğuna işaret eden Halidi, anayasa sürecinin Suriye dosyasına tek başına çözüm bulmaktan sorumlu tutulamayacağını ifade etti.
Askeri ve siyasi çözüm yollarının tıkanması sonucunda Suriyelilerin, tüm belirsizliklerine rağmen BM Güvenlik Konseyi’nin 18 Aralık 2005’te kabul ettiği 2254 sayılı kararını benimsediklerini söyleyen Halidi ancak bu kararın uygulanmasındaki zorluklar nedeniyle hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtti.
BMGK’nın 2254 nolu kararında 2016 yılının ocak ayı itibariyle siyasi geçiş için ateşkes ve resmi müzakere çağrısı olduğunu hatırlatan Firas Halidi, "2254 nolu kararda öngörülen ateşkes gerçekleşmedi ve müzakereler askıya alındı, savaş bir süre daha devam etti ve taraflar bir çıkmaza girdi. Bu çıkmazdan kurtulmak için Anayasa Komitesi kuruldu ancak yine de komiteye gücünün üstünde bir sorumluluk yüklenmemeli, nitekim henüz gelecekteki hükümet sistemi üzerinde dahi uzlaşılmış değil. Yeni anayasa yeni Suriye’nin temeli olacak fakat söz konusu BM kararındaki diğer bentlerin de belirli ölçüde gerçekleşmesi, komitenin başarısını mümkün kılacaktır. İkinci turun sonuçları halkımızın özlemlerini yansıtmıyor, rejimin hala oyalama ve Suriye’yi daha fazla harabeye çevirmek için zaman kazanma yoluna başvurduğu görülmüştür. Komitenin çalışmaları uzadıkça ‘özgürleştirilen’ toprakları güç kullanarak elde etme hesapları yapıyorlar. Zaman geriye doğru hareket etmez, Suriyelilere demir ve ateşle hükmedilemez" ifadelerini kullandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Muhammed Yıldız