'Polislerin yaralandığı olayda güvenlik zafiyeti var'

Ceren Özdemir'in katil zanlısı Özgür Arduç, gözaltına alınırken iki polisi bıçakla yaraladı. Şüphelinin otomobile bindirilmeden üstünün aranmaması ve ellerinin kelepçelenmemesi tartışmaları beraberinde getirdi. Uzmanlar Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Polislerin pratik eğitimlerinin artırılması gerektiğini belirten uzmanlar, hangi durumda silah kullanmaları gerektiğinin idrak edilmesinin şart olduğunu söylüyor / Fotoğraf: AA

Ordu'nun Altınordu ilçesinde bıçaklı saldırı sonucu öldürülen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'in katil zanlısı Özgür Arduç, kendisini gözaltına alan güvenlik güçlerine direnmiş, olayda biri karnından olmak üzere iki polis memuru yaralanmıştı.

Bu durum, Arduç'un gözaltına alınma sürecinde güvenlik zafiyeti yaşandığı ihtimalini gündeme getirdi.

Katil zanlısı Özgür Arduç'un üstünün aranmayarak, kelepçesiz şekilde otomobile bindirilmesi, polisin şüpheli kişifleri yakalama prosedürlerini uygulama şeklini de tartışmaya açtı.

Polislerin bıçakla yaralanmalarına rağmen Arduç'a silahla müdahalede bulunmaması, "silah kullanmaya çekindikleri" şeklinde yorumlandı. 

Emekli Emniyet Müdürü Yesugay Aksakal ve Ceza Hukukçusu Hüseyin Ersöz, yaşananları Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Aksakal: Emniyet Teşkilatının eğitimleri teoride kalıyor

Terörizm ile Mücadele Strateji Araştırma Birlik ve Dayanışma Derneği (TİM) Başkanı ve Emekli Emniyet Müdürü Yesugay Aksakal, polislerin ilk olarak şüpheli şahısların üstünü arayıp kendi güvenlik tedbirlerini almasının şart olduğunu söylüyor: 

Bir polis önce arama prosedürlerini uygulayarak, kendi güvenlik tedbirlerini almalı. Şahıs ya da şahısların üst aramasını yapıp, araç ya da bina içerisine almalı. Örneğin bir şüphelinin, üstü aranmadan aracın içine alınması zaafiyettir. Şüphelilere, özellikle elleri kelepçeleme gibi hareket kabiliyetlerini engelleyici metodlar uygulanmalı, araç ya da bina içerisine bu şekilde sokulmalıdır. 

Emniyet Teşkilatında verilen eğitimlerin teoride kaldığını belirten Aksakal, “Halbuki gerçekçi olaylara yakın, pratik, simülatif eğitimlere ağırlık verilmeli” diyor.
 

Yesugay Aksakal. Independent Türkçe..jpg
Terörizm ile Mücadele Strateji Araştırma Birlik ve Dayanışma Derneği (TİM) Başkanı ve emekli Emniyet Müdürü Yesugay Aksakal: Şüphelilerin hareket kabiliyetlerinin engellenmesi için kelepçe takılması şart / Fotoğraf: Independent Türkçe


“Uzun yargılama sürecinden çekinen polisler, silah kullanmakta tereddüt ediyor"

Yesugay Aksakal, hukuki süreçten çekinen pek çok polisin zaruri durumlarda dahi yetkilerini kullanmakta tereddüt ettiğini öne sürüyor:

Polislerde hukuki olarak silah kullanma yetkisi olsa da yine hukuki prosedürler, Emniyet teşkilatındaki personelde çekincelere neden oluyor ve silah kullanmaktan çekiniyorlar.

Ordu'da yaralı polis Zeki Çelik'e ziyaret. AA.jpg
Katil zanlısı Arduç tarafından bıçakla karnından yaralanan polis Zeki Çelik'in tedavisi sürüyor / Fotoğraf: AA

 

“Yumuşak tedbirler ve personelin çekinceleriyle bu tür olayların çözümü mümkün değil”

Yurtdışındaki olaylarda, Türkiye’ye kıyasla polisin silah kullanımının daha yaygın olduğunu belirten Yesugay Aksakal, polis seçiminde gözetilmesi gereken kriterlere de vurgu yapıyor:

Gelişmiş ülkelerdeki yakalama ve gözaltına alma prosedürlerine bakarsak, polislerin çok daha kesin davranış sergiledikleri görülüyor. Örneğin ABD’deki, İngiltere’deki benzer vakalara bakın, ‘Devlete başı kalkanın başı kopar hesabı’ direkt vururlar. Bir suçlu, devletin yetkilisine hiçbir zaman baş kaldıramaz. Yumuşak tedbirler ve personelin çekinceleriyle bu tür olayların çözümü mümkün değil. Günümüzde polis seçiminde psikolojik kriterlerin gözetilmesi şart. Simülatif eğitimlerin artırılması da kişileri (polisleri) tecrübe kazanmaya yaklaştırır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aksakal, polislerin silah kullanma çekincesine örnek olarak 11 Aralık 2016’da Dolmabahçe’de yaşananları hatırlatıyor:

Hatırlayın Dolmabahçe’deki canlı bomba saldırısını. Orada da polis, canlı bombaya yaklaşarak onu durdurmak istemişti ama başarılı olunamadı. Ne yazık ki onlarca can gitti.

 

2016 Aralık Dolmabahçe. AA.jpg
İstanbul Dolmabahçe'deki Beşiktaş Vodafone Arena'nın yanında ve Maçka Parkı'nda düzenlenen iki ayrı terör saldırısında 44 kişi yaşamını yitirmiş, 166 kişi de yaralanmıştı / Fotoğraf: AA

 

Ersöz: Bir şüphelinin elinde bıçakla polise mukavemet göstermesi, silah kullanmayı gerektirecek nedenlerden

Ceza Hukukçusu Hüseyin Ersöz ise polisin silah kullanma yetkisinin sınırlarını şöyle anlatıyor: 

Ancak bu yetkinin sınırsız olduğu düşünülmemelidir. Bunun sınırlarının ne olduğu konusu, daha çok yargı kararlarıyla belirlenmiştir. Bir polisin ya da vatandaşın hayatına kast edecek bir durum söz konusu değilse, o kişinin etkisiz kılınmak amacıyla öldürülmesi hukuka uygun bir durum değildir.

Bir şüphelinin etkisiz hale getirilmesi ile yaşam hakkının ortadan kaldırılması arasında ince bir çizgi olduğunu belirten Ersöz, polislerin bu ayrımı yapabilmelerinin önemini vurguluyor:

Polisin silah kullanmasının sınırları tam anlamıyla çizilmediğinden, polisler çoğu zaman silah kullanmakta çekimser hareket etmektedir. Bir şüphelinin etkisiz hale getirilmesi ile yaşam hakkının ortadan kaldırılması arasında ince bir çizgi vardır. Bu durumun polis memurları tarafından dikkatlice irdelenmesi, iyi gözetilmesi gereklidir.

 

Avukat Hüseyin Ersöz. Yarsuvat & Yarsuvat..jpg
Hüseyin Ersöz: Polisler hukuk kurallarını iyi bilmeli ve nerede silah kullanma yetkilerinin olduğunu idrak etmelidir  / Fotoğraf: Yarsuvat & Yarsuvat Hukuk Bürosu

 

"Şüphelinin etkisiz kalacak şekilde bir uzvundan vurulması da söz konusu olabilir"

Ceren Özdemir’in katil zanlısı Özgür Arduç’un bir polisi karnından yaraladığı olayı değerlendirmesini istediğimiz Hüseyin Ersöz, burada güvenlik zaafiyeti olduğunu belirtiyor. Avukat Ersöz, bu olayda polisin silah kullanma yetkisinin de bulunduğunu anlatıyor:

Bir şüphelinin elinde bir bıçakla polise mukavemet göstermesi ve bir polisi karnından yaralaması, silah kullanmayı gerektirecek, o kişiyi etkisiz hale getirmeyi zorunlu kılan nedenler arasında kabul edilebilir. Şüphelinin elindeki silahı, bıçağı kullanmaktan men edilmesi, polise mukavemet göstermesinin engellenmesi ya da ortadan kaldırılması söz konusu. Burada şüphelinin etkisiz kalacak şekilde bir uzvundan vurulması da söz konusu olabilir. Bunun tüm polisler tarafından idrak edildiğini söylemek mümkün değil. Polislerin iyi bir eğitim alması ve amirleri tarafından iyi yönlendirilmesi gerekir. Bu da aynı zamanda yargı kararlarını iyi bilmeleri ve mevzuatı (kanunların çerçevesini) iyi bilmeleriyle mümkün olabilir.

"Şüpheli polise direnir ya da kaçma ihtimali olduğundan şüphelenilirse kelepçelenir"

Ersöz, polislerin silah kullanma yetkilerine ilişkin ise üç noktanın gerekliliğine vurgu yapıyor:

Polisler, hukuk kurallarını ve yargı kararlarını iyi bilmelidir. Pratik eğitimler almaları ve uygulama kabiliyetine sahip olmaları gereklidir. Hukuk kuralları ile olayı bağdaştırıp ‘Evet burada silah kullanma yetkimi kullanabilirim’ idrakına varıp, silah kullanmaları gereklidir.

Kelepçeleme işlemine ilişkin olarak ise Hüseyin Ersöz, "Şüpheli polise direnir ya da kaçma ihtimali olduğundan şüphelenilirse kelepçelenir" diyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU