Irak'ta çok sayıda cana mal olan protestolardan insan hikayeleri

Irak'ta ekim ayı boyunca binlerce kişi sokaklara döküldü, yüzlercesi hayatını kaybetti

Başkent Bağdat'taki Iraklı protestocular (AFP)

Kısmen küçük bir grubun işsizliği, yolsuzluğu ve toplumsal adaletsizliği protesto etmek için Bağdat'ın Tahrir Meydanı'nda 1 Ekim'de başlattığı eylemler, Irak'ın son zamanlarda gördüğü en büyük kitlesel gösterilerden birine dönüşerek güvenlik güçlerinin kanlı müdahalelerine sahne oldu.

Protestoların ikinci dalgasının gerçekleştiği cuma ve cumartesi en az 69 Iraklı öldürüldü, yüzlercesi de yaralandı. Bu ay en az 225 kişi hayatını kaybetti.

Geçen hafta gerilimi azaltmak için yayımlanmış gibi görünen hükümet soruşturması güvenlik güçlerinin gerçek mermi kullandığını ve 149 siville 8 güvenlik personelinin hayatını kaybettiğini doğruladı. Raporda, ölümlerin yüzde 70'inin göğse ve kafaya isabet eden mermiler nedeniyle gerçekleştiği belirtildi. Başbakan Adil Abdülmehdi birçok memurun ve güvenlik sorumlusunun görevlerinden alınması talimatını verirken diğer birçok kişinin de yargılanacağını duyurdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Göz yaşartıcı gaz ve sıcak su TOMA'larının da kullanıldığı eylemlerde bazı göstericiler devlet güçlerinin ateşlediği gaz fişekleri tarafından vurularak hayatını kaybetti. Hafta sonu Bağdat'tan güneydeki Nasıriye'ye kadar ülke genelinde binlerce kişi sokaklara çıkmaya devam etti, hükümet binaları ateşe verildi.

Bazı imamlar eylemcileri Baas Partisi'yle, IŞİD'le ya da İsrail'le bağlantılı olmakla suçladı ancak gerçekte her bir protestocunun sokağa çıkmasının kendi nedeni var. İşte hayatını kaybeden eylemcilerden bazılarının hikayeleri.

Amjad El Budairi, 22

 

 

Amjad El Budairi'nin, Irak’ın meşhur "çayının" bardağını 2 TL'den ucuza sattığı bir çay arabası vardı.

Eylül 2018'de yetkililer Divaniye bölgesinde halka açık alanlarda işporta ve yiyecek-içecek satışı yapan tüm araçları kaldırma emri vermişti. Bölgede işsizliğin büyük bir problem olmasına ve elektrik, şebeke suyu gibi temel hizmetlerin lüks sayılmasına rağmen yetkililer "yasal olmayan" satış araçlarını kaldırmanın işlevsel bir çözüm olacağına inanıyordu. Sosyal medya sayfaları Amjad'ın satış arabasına el koyarken Amjad'la boğuşan belediye çalışanlarının görüntülerini paylaşmıştı.

Budairi yerel bir restoranda günlüğü 6 dolara (yaklaşık 35 TL) garsonluk yapmaya başlamıştı. Restoranın sahibi çay arabasını yakında tutarak biraz ek gelir elde etmesine izin vermişti. Budairi 2 Ekim'de Divaniye bölgesindeki protestolara katıldı. Göz altına alındıktan sonra gece yarısı serbest bırakıldı. Ertesi gün akşamüstü 5 civarında tekrar protestolara katıldı ve bir daha evine dönemedi. Irfaa Sawtak isimli internet sitesine konuşan Amjad'ın kardeşi Ahmet Budairi, kardeşinin ölümünü soruşturan komiteye vurulma görüntülerini gösterdiğini söyledi. Ancak yetkililer, güvenlik güçlerinin Amjad'ı kasten hedeflediğine ikna olmadıklarını ve "duvara nişan almış" olabileceğini söyledi.

Budairi arkadaşlarıyla selfie çekmekten ve sosyal medyaya melankolik gönderiler yazmaktan hoşlanıyordu. Son gönderilerinden birinde şunları söylemişti: "Belki de kendi kederimi sevmeliyim ki sevdiğim her şey gibi o da beni terk etsin."

Hamza Ali, 26

 

 

Sosyal medyadaki paylaşımlara göre Sadr şehrinden Ali'nin düğününe günler kalmıştı. Nişanı için yapılan fotoğraf çekiminde beyaz bir atın yanında, giydiği koyu kırmızı frakla poz vermişti. Hamza şantiyelerde çalışıyordu, satış arabasıyla çeşitli ürünler satıyordu ve bazen de arkadaşının arabasını kullanarak özel taksi şoförlüğü yapıyordu. Ali yaptığı işlerin enflasyonla şişmiş geçim masraflarını ancak karşılıyor olmasına sinirliydi. Daha iyi bir hayat için 4 Ekim’de Tahrir Meydanı'ndaki gösterilere katılmıştı. Talepleri basitti: yolsuzluğun son bulması ve daha fazla iş olanağı.

Biri başına ve diğeri bacağına isabet eden kurşunlar Ali'yi öldürmüştü. Ailesi Ali'nin koyu kırmızı frağıyla çektirdiği fotoğrafını cenaze afişinde kullandı. Bir aile üyesi, "Hep gülerdi ve herkesin gülüşünü son bir kez görmesini istedi" dedi. Altı erkek kardeşten biriydi.

Ahmet El Ghezi, 20

 

 

Ghezi, Bağdat'ın Al-Ur muhitinde büyümüştü. Doğumundan kısa süre sonra babası Baasçılar tarafından infaz edilmişti. Aile yıllarca zorluk çekmiş ve Ahmet çalışacak kadar büyüdüğünde su ve serinletici içecek satmak için bir satış arabası almıştı. Annesine destek olmak için para kazanmıştı. Bir zamanlar parlak bir öğrenci olsa da okulundan geri kalmıştı.

Yirmisinde hala lise eğitimini tamamlamayı bekliyordu. En yakın arkadaşı Ahmet Fadıl, "Fazla sebebi olmamasına rağmen Ahmet bir sebep bularak güler ve hayatı severdi" dedi.

Ahmet güvenlik güçlerinin gerçek mermi kullandığını ve birçok kişinin yaşamını yitirdiğini öğrendikten sonra protestolara katıldı. 3 Ekim'de ölümcül biçimde vuruldu. Ahmet'in en yakın arkadaşı: "Onu evine geri taşıdık, annesi cansız bedenine sarıldı ve saatlerce ağladı".

Muhanned Kamil, 22

 

 

Nasıriyeli Kamil, Bağdat'taki Mustansiriyah Üniversitesi'nde eczacı olmak için eğitim görüyordu. Arkadaşları onu çalışkan bir öğrenci, siyasetten ve şiirden hoşlanan kendini adamış bir kitap kurdu diye tanımlıyor. Kamil Facebook'a "yozlaşmış hükümetin kararlarına" karşı "protestolara katılmaktan" onur duyduğunu yazmıştı. Kamil işsizlik konusunda diğer protestoculardan daha az endişeliydi çünkü Irak'ta tıbbi uzmanlığı olan öğrencilerin mezuniyetten hemen sonra kamuda iş garantisi mevcut. Özellikle eczacılık mesleği geniş olanaklar sunuyor. Kamil'se artık tahammül edilemeyecek noktadaki adaletsizlik nedeniyle protestolara katılmıştı. Kamil, 3 Ekim'de El Haboobi Meydanı’nda vuruldu. Ölümünden hemen önce şöyle yazmıştı: "Irak için ölmek, aşağılanarak yaşamaktan daha asildir."

Dhia Hüseyin, 27

 

 

Hüseyin evliydi ve öldüğünde 6 aylık bir kızı vardı. Arap edebiyatı diploması vardı ancak kendi alanında iş bulmayı başaramamıştı ve basit el işlerine tutunmuştu. Arkadaşları onun romantik olduğunu ve eşini içtenlikle sevdiğini söyledi. Hüseyin günde 16 saat çalışmasına rağmen ailesine daha iyi bir yaşam sunamadığı için ıztırap çekiyordu. Protestoların hükümeti üniversite mezunları için iş imkanları yaratmaya sevk edeceğini umuyordu.

Nasıriye’de sevgi ifadelerinin genelde gizli saklı olduğu muhafazakar Zi Kar bölgesinde yaşayan Dhia’nın herkese açık Facebook profil resminde eşi yakasını düzeltiyor ve o da hayranlıkla eşine bakıyor, fotoğrafın altında da "Kalbim sadece seni bulur" yazıyor. Ölümünden birkaç saat önce paylaştığı son gönderisinde Irak ordusunun protestocuları koruduğu görüntüler var. Arkadaşlarından birine göre 2 Ekim'de Bedir Kolordusu'nun karargahının yakınlarında vurularak öldürüldü.

Ali Ekber Luwaihi, 19

 

 

Profesyonel judocu Luwaihi, Ürdün’ün başkenti Amman’daki Batı Asya Şampiyonası’nda mücadele etmeye hak kazanmış Irak milli takımındaydı ama seyahat için kaynak bulması gerekiyordu. Babası, "Toplayabileceğimiz kadarını toplamıştık" dedi. "Bir milyon dinarın (yaklaşık 4 bin 800 TL) biraz üzerindeydi ve altın madalyayı kazanmıştı. (Spor Bakanlığı) hava alanında onlara sadece çiçek verdi.” Protestoların üçüncü gününde Luwaihi bir arkadaşından 5 bin dinar (yaklaşık 25 TL) borç almıştı ve başından vurularak öldürüldüğünde üzerinde bulunan tek para buydu. İnternette dolaşan videoda arkadaşları acı içinde onun yasını tuttu. Antrenörü başında bulunduğu takımın sona geldiğini çünkü Irak'ta "Ali" için sıkça kullanılan takma adıyla "Alevi" olmadan hiçbir şeyin aynı hissettirmediğini söyledi. Luwaihi'nin 20. doğum gününe bir ay kalmıştı.

Mu'ammal Khafaji, 20

 

 

Khafaji Vasit vilayetndeki Kut şehrinde yaşayan üç erkek kardeşin en küçüğüydü. Üniversitede işletme okuyordu ve kardeşine göre "Irak'tan ümidini yitirdiği" için mezun olup göç etmeyi planlıyordu. Günün büyük çoğunluğunu müzik dinleyerek ve kız arkadaşıyla konuşarak geçiren zararsız biriydi. Protestolar başladığında farklı olduklarına inandı ve daha iyiye doğru bir değişimin geleceği umuduyla hayal kırıklığını dile getirmek istedi.  Saatlerini göz yaşartıcı gazdan etkilenen diğer protestoculara yardım ederek harcadıktan sonra 4 Ekim’de Khafaji'nin başına isabet eden bir mermi onu öldürdü. Ölümünden bir gün sonra üniversitesi tüm final sınavlarını başarıyla tamamlayarak üçüncü sınıfa geçtiğini duyurdu.

Muntaser Sa'adi

 

 

Sa'adi'nin, Nur ve Aym adında iki küçük kızı vardı. Görevine inanan ve kimseye yardım etmekten çekinmeyen tutkulu bir sağlık görevlisi olarak biliniyordu. Sa'adi 22 Ekim'de, Amara şehrindeki İmam Hüseyin Hastanesi'nde meslektaşı ve arkadaşı Hüssam'dan protestocuların acil müdahaleye ihtiyaç duyması halinde gerekecek tüm ilaçların hazır olduğundan emin olmasını istemişti. Hüssam, "Kimseninkine benzemeyen, çok saf bir ruha sahipti" dedi. Cuma gecesi Muntaser yaralılara yardım etmek için gösterilere katıldı. Sokakta yatan genç bir adam gördü ve tedavi etmek için ona doğru koştu. Hüssam'a göre bir yabancıyı kurtarmaya çalışırken protestocular ve Asaib Ehl El Hak milis kuvvetleri arasındaki çatışma esnasında vuruldu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU