Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat’ın doğusuna yönelik harekatı başlattı ve ilerlemeye devam ediyor.
Aylardır diplomatik görüşmeleri süren ve hazırlığı yapılan söz konusu harekat pazar günü ABD Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanın telefon görüşmesi sonucu varılan bir mutabakatla hayata geçirilmiştir.
ABD harekata destek vermediğini ve dahil olmayacağını açıklamış, karşı olsa da Türkiye’nin yapacağı harekatı kabullenmek zorunda kalmıştır.
Peki, neden kabul etmek zorunda kalmıştır?
ABD’nin oyun planı nedir?
Türkiye’nin oyun planı nedir?
İki ülkenin nihai amaçları nedir?
Bu amaçların ne kadarı bu harekat ile gerçekleşecektir?
Tükiye’nin söz konusu harekatı yapma konusundaki kararlığı karşısında ABD, Türkiye’nin kontrolsüz ve sınırlamasız kalmaması; ABD’nin istemediği bir kaosun çıkmaması için Türkiye’nin bu harekatına yeşil ışık yakmıştır.
Böylece ABD Türkiye’den belli sınırlara uyması konusunda (Güvenli Bölge'nin derinliği, DAEŞ, Kobani’den girilmemesi vb.) mutabakat sağlandıktan sonra bu harekata yeşil ışık yakmak durumunda kalmıştır.
Tabii bunun yanında ABD’nin Türkiye’yi kaybetmemek, onu biraz daha Rusya’nın yanına itmemek ve NATO’da bir çatlamaya engel olmak için bu harekata göz yummak durumunda kalmıştır.
Ayrıca ABD’nin bölgesel ve küresel hesaplarında Türkiye’nin müttefikliğine ihtiyaçları olduğunu da belirtelim.
Peki, iki ülkenin nihai amaçları nedir?
ABD Fırat’ın doğusunda beş senedir özenle hazırladığı, teçhiz ettiği, silahlandırdığı PYD/PKK ordusunu (60 bin, 70 bin civarında) kaybetmeyi göze alamadı.
Çünkü ABD'nin bölgede bir özerk devletçik kurması için bu orduya ihtiyacı var.
ABD bu orduyu olası özerk devletin temeli olarak görüyor.
ABD bölgede özerk devlet kurma amacından hiç sapmadı ve stratejisini buna göre belirliyor ve belirleyecek.
Türkiye’nin nihai amacı ise, bölgede bir terör devletinin kurulmasını engellemek ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak.
Türkiye’de bu nihai amaca uygun olarak stratejisini geliştiriyor ve geliştirmeye devam edecek.
Nihai amaçları yukarıda belirtilen ülkelerin şu andaki oyun planları nedir?
Bu harekatla söz konusu amaçlarına ulaşma konusunda neler elde ediyorlar?
ABD şimdiye kadar besleyip, büyüttüğü YPG/PKK ordusunu Türkiye’ye ezdirmeden güneye çekiyor.
Ve nihai amacına hizmet edecek olan orduyu koruyor.
Türkiye’nin tesis edeceği Güvenli Bölge’yi 30-35 km. derinlikle sınırlıyor.
Türkiye ise Fırat’ın doğusunda 480 km. uzunluğunda, 30-35 km. derinliğinde bir güvelikli bölge tesis etme imkanını elde ediyor.
Bu bölgenin kontrolünü tek başına kendi üzerine alıyor. YPG/PKK ordusunu kendi sınırından 40-50 km. uzağa itiyor.
Bölgenin temizlenmesinden sonra, iki milyon civarındaki sığınmacıyı bölgede iskan etmeyi planlıyor.
Böylece sınırda bir emniyet kuşağı yaratıyor.
Ayrıca bölgede Araplar aleyhine yaratılan demografik yapı değişikliğini de düzeltmiş oluyor.
İki müttefik orta yolda anlaşarak nihai amaçlarının gerçekleştirilmesini önümüzdeki dönemde oluşacak konjoktürel duruma bırakıyorlar.
Yani bu harekatla Türkiye’nin YPG/PKK ordusunun dağıtılması konusundaki hedefi ile ileriye öteleniyor.
Ancak Türkiye nihai hedefine bir adım daha yaklaşıyor.
Türkiye kontrol edeceği bu Güvenli Bölge'de PYD/PKK’nın tesis ettiği siyasi ve idari yapıyı bozma imkanını elde ediyor.
ABD ise kontrolündeki PYD/PKK ordusunu koruyarak nihai amacı için uygun şartların oluşmasını bekliyor olacak.
Biraz da harekat nasıl yürütülüyor ona bakalım.
Harekatın en önemli safhası, harekat öncesi kazanılan diplomatik başarıydı kanımca.
Harekatın birinci aşaması, belirlenen derinlikteki Güvenli Bölge hedeflerine ulaşılmasıdır. Şu anda yapılan budur.
Söz konusu hedeflere ulaştıktan sonra bu safha sona erecektir.
Harekatın ikinci safhası, bölge içinde seçilen üs bölgelerin teşkili ve birliklerin burada konuşlanmalarıdır.
Bu üs bölgelerinden biri Tel Abyad-Ayn İsa arasında,
İkincisi Rasulayn-Haseke arasında,
Üçüncüsü de Kamışlı’nın doğusu-El Malikiye arasında yolların düğüm yerlerde tesis edilebilir.
Bu safhadan sonra temizlik safhası başlayacaktır.
Üs bölgesindeki komando ve zırhlı birliklerle meskun mahaller kontrol edilecek, alan hakimiyeti sağlanacak ve idari bir sistem teşkil edilecektir.
Güvenli Bölge tesisinde sonra sığınmacılarla ilgili hususlar ve çalışmalar devreye girecektir.
Ancak nihai hedef için hazırlıklı olmak durumundayız.
Nihai hedefin bölgede özerk yapı ya da terör devletçiğinin esasını teşkil eden PYD/PKK ordusunun dağıtılması olduğu unutulmamalı ve stratejimizi buna göre tespit etmeli, ABD, İsrail ve Batının stratejilerini de çok yakından takip etmeliyiz.
* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish