Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, belediye meclisi toplantısında, 159 kişinin işten çıkarıldığını, işten çıkarılanlardan bir kişinin 'FETÖ Uzmanı' ünvanıyla kendisine kartvizit bastırdığını söyledi.
Gazeteci İsmail Saymaz da, kartviziti paylaşarak FETÖ Uzmanı ünvanı kullanan kişinin Çetin Acar olduğunu yazdı.
Saymaz, Acar'ın 5 yılda belediyeden toplam 270 bin lira maaş aldığını söyledi.
FETÖ Uzmanı kartviziti bastıran Çetin Acar, Independent Türkçe'ye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"FETÖ'nün askeri mahrem imamlarından biriydim"
Kartvizit bastırdığının doğru olduğunu söyleyen Acar şunları söyledi:
FETÖ'nün askeri mahrem imamlarından biriydim. 2009'da bunlar beni, FETÖ içindeki bazı yanlışları görüp konuşmaya başladığım için attı. En son FETÖ'nün yurt dışı okullarında öğretmenlik yaptım, yöneticilik yaptım.
"İlk kitabımı HSYK'daki değişikliklerden sonra bastım"
Acar, sözlerine şöyle devam etti:
Bunlar beni atınca, Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı kurumlarıyla tanıştım. "Dün Cemaat Bugün Paralel Devlet" adıyla bir kitap yazdım. Bir televizyon programında, sivil savcılar davet ederse bütün bildiklerimi anlatırım demiştim. Kitabımı da 17-25 Aralık'tan önce yazmıştım ama polis onlardan, yargı onlardan olduğu için basmadım. 2014'te HSYK'daki değişiklikler üzerine kitabımı bastım.
"Savcılık ve Terörle Mücadele benimle temasa geçti"
2014'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Terörle Mücadele Şubesi kendisiyle temasa geçtiğini söyleyen Acar, "Bütün bildiklerimi anlattım. Benim vermiş olduğum ifadeyle, FETÖ Çatı Davası'na katkıda bulundum. 15 Temmuz 2016'da darbeninin olduğu gün savcı Serdar Coşkun iddianameyi mahkemeye sunmuştu" diye konuştu.
"Savcılık çalışma yapmamı istedi"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisinden 'FETÖ'nün özellikleri nelerdir?' başlığıyla bir çalışma yapmasını istediğini söyleyen Acar, 35 maddelik bir çalışma yaptığını ve o çalışmayı da ikinci kitabı olarak yayınladığını da söyledi.
"Gerek yargıdan gerek devletin kurumlarından 'Siz buna maaşını verin' dediler"
Acar, belediyeden maaş almaya başlamasını şöyle anlattı:
Çalışmalarım üzerine, gerek yargıdan, gerek güvenlik kurumlarından o dönemin yetkilileri, 'Bu arkadaş bizim için önemli. Siz buna maaşını verin. Bu arkadaş çalışmalara devam etsin' dediler. Mansur Bey başkan olana kadar bu devam etti. Mansur Bey'den, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos maaşlarımı da aldım. BELKA adındaki şirketten aldığım son maaş 6 bin 282 liraydı.
"İşe gitmediğim için tutanak tutulmuş, bürokrat arandı, sorun çözüldü"
İşe gitmediği için tutanak tutulduğunu söyleyen Acar, şunları söyledi:
15 Mayıs 2019'da benimle alakalı işe gelmediğime dair bir tutanak tutulmuş. Bunun üzerine, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çok önemli bir bürokrat aranarak, 'Bu arkadaş devletimiz için önemli birisi. Buna yanlış yapmayın' denildi. Kimin aradığını, kimin arandığını söyleyemem. Bu telefon üzerine tutulan tutanakla ilgili sıkıntı, 24 saat bile geçmeden halloldu. Ben bu telefondan sonra Haziran, Temmuz, Ağustos maaşlarımı aldım. Ramazan Bayramı'ndan sonra yeni bir genel müdür tayin edildi. Bu genel müdür tayin edildikten sonra ben BELKA A.Ş'yi arayarak üç defa randevu talep ettim. Bana dönüş yapmadılar, kimse görüşmedi. Eylül'de ne olduysa maaşım yatmadı. İşten çıkarıldım.
"Benim üzerimden Mansur Başkan'a operasyon çektiler"
Bana operasyon çektiler. Benim üzerimden Mansur Başkan'a da operasyon çektiler. Benim dosyamı kim onun önüne koyduysa, onlar operasyonu çekenlerdir.
"FETÖ'de 30 senem geçti"
FETÖ'yle 30 yıllık ilişkisinin olduğunu söyleyen Acar, "Ben devletime milletime hizmet eden bir insanım. Ben FETÖ daha cemaatken, terör örgütü olmamışken vatana millete hizmet ettiklerini düşündüğüm için içlerindeydim. Benim 30 senem geçti bu yapıda. Ama bunlar hain çıktı. Ortaokul birinci sınıftan itibaren FETÖ'yle irtibatlıydım. Evlerinde kaldım." dedi.
"Kitabım Genelkurmay Çatı Davası'nın bel kemiğidir"
'FETÖ'nün TSK Yapılanması' adlı kitabını yayımlamadan önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi notu olarak verdiğini ve kitabının FETÖ Genelkurmay Çatı Davası'nın belkemiğini oluşturduğunu savunan Acar, şunları söyledi:
Benim 'FETÖ'nün TSK Yapılanması' adında bir kitabım daha var. Kitabımın kapağının ucunda, bir mühür vardır. Orada, 'Bu kitap dosya halinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi notu olarak verilmiştir' yazıyor. Ben kitabı basmadan evvel, savcılığa FETÖ'nün TSK yapılanmasını verdim. İddianame yazıldıktan sonra kitabım yayınlandı. Benim kitabım, Akın Öztürk'ün yargılandığı Genelkurmay Çatı Davası'nın bel kemiğidir. Örgütün yapısını, özelliklerini benim kitabımdan aldılar.
"FETÖ'nün ideolojisini yazdım ve savcılığa verdim"
Acar, neden FETÖ Uzmanı kartviziti bastırdığını ise şöyle anlattı:
Seçilmişlerin İhaneti adında bir kitabım daha var. Uluslararası sistemde bir örgütün terör örgütü olarak anılması için onun ideolojisini ne olduğunun tanımlanması lazım. Ben bunun üzerine çalışıp, FETÖ'nün ideolojisinin ne olduğunu yazdım ve bilgi notu olarak savcılığa verdim. Başkalarından da katkı aldılar tabii bu konuda. Böyle birinin kartvizitinde FETÖ Uzmanı yazması kadar doğal bir şey var mı? Ben açıktan mücadele eden biriyim. Kendimi gizlemiyorum. Gizli tanıklık teklif edildi. Asla kabul etmedim. Niye ben kendimi gizleyeyim, onlar korksunlar. Gizli tanık olmuş olsaydım, Mansur Bey beni işten atamazdı.
"15 Temmuz'da gazi olmadım ama işten atılarak FETÖ gazisi oldum"
Acar, sözlerini "Benim yapmış olduğum hizmeti devletim ve kurumları biliyor, hükümetimiz biliyor. Bu yanlış bir yerden dönecek. 15 Temmuz'da gazi olmadım, şehit de olmadım. Ama işten atılarak FETÖ gazisi oldum. Ben kendimi şu anda devletimizin emaneti olarak görüyorum." diyerek sonlandırdı.
© The Independentturkish
