Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, 2028'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıkladı.
Moderatörlüğünü Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç'ın yaptığı Ankara Kent Konseyi'nin 'Söz Onda' programında katılımcıların sorularını yanıtlayan Erbakan cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili şunları söyledi:
Yeniden Refah Partisi bu kez kendi adayını çıkaracak. Cumhurbaşkanı adayı olacağımı ifade etmem gerekir. Bununla ilgili hem teşkilatlarımızın hem kurmaylarımızın hem de seçmenin ciddi bir beklentisi ve talebi var.
Bir de burada tabii, bir önceki seçimde biz biliyorsunuz cumhurbaşkanı adaylığından feragat ettik. İmzaların toplanma sürecinde adaylığımızdan çekildiğimizi ifade ettik. Tabii, bir defa daha, bir başka cumhurbaşkanı adayı lehine bizim seçime girmememiz siyaseten de mantıken de uygun olmayacağını düşünüyoruz. İnşallah, bu sefer Yeniden Refah Partisi kendi cumhurbaşkanı adayını gösterecek ve bu adayın da bir partinin genel başkanı olması son derece doğal.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Erbakan, Abdullah Öcalan ile DEM Parti heyeti arasında yapılan görüşmeler için ise şunları söyledi:
Terörist başı Abdullah Öcalan'ı ne Ankara'da ne de ana karada istemiyoruz diye ifade etmiştik. Orada bulunduğu yerde kalması gerekir. Hatta kendisinin şimdiye kadar idam edilmesi gerekiyordu. Canının bağışlanmasını bile kendisine yapılan büyük bir lütuf olarak görüyoruz. Bizim gördüğümüz ve bildiğimiz kadarıyla, böyle bir çağrı yapılması ve bu çağrı sonucunda da Öcalan'ın işte umut hakkından yararlanarak cezaevinden çıkartılması ve böylece de mevcut iktidarın da DEM Partinin desteği ile istediği yönde bir anayasa değişikliğini yapması şeklinde bir sürecin yürüdüğünü görüyoruz. Tabii çok şeffaf da değil ama ana hatlarıyla bu şekilde. Böyle bir sürecin yanında olmadığımızı daha önce de net bir şekilde ifade ettik.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'la başlayan ve gazetecilerle süren tutuklamaları da değerlendiren Erbakan, “Bu tür müdahaleler Türkiye'ye olan güveni sarsmaktadır” dedi. Bu uygulamaları son derece sert bulduğunu aktaran Erbakan şöyle konuştu:
Bir siyasi parti genel başkanı yemekteyken, akşam restorandayken alınıyor, götürülüyor ve tutuklanıyor. Şimdi, davet etseniz gelebilecek durumda adresi belli, genel merkezinin adresi belli. Kendisi davet edilir, ifadesi alınır. Ve tabii, tutuklu yargılamak yerine tutuksuz yargılanması çok daha uygun olurdu.
Gazeteciler için de aslında aynı durum söz konusu. İzinsiz bir şekilde, gizli bir şekilde bir görüşmeyi kaydedip yayınlamak tabii ki uygun değil, basın etiğine de uymuyor. Ama gazetecilerin de tabii tutuklanmaları bir sertlik görüntüsü yaratıyor. Türkiye'ye yatırımcıların bakışını, Türkiye'deki gençlerimizin geleceğe dair umutlarını, kendi insanımızın dahi Türkiye'ye bakışını olumsuz etkileyen bir tablo olarak karşımıza çıkıyor.
Independent Türkçe