CHP lideri Özel: Erdoğan'a yakın şirketlerin SGK'ye 9 kamyon altın borcu var

Özel, Konya'nın Cihanbeyli ilçesini ziyaretinde, belediye önüne toplanan vatandaşlara hitabında, 31 Mart'taki yerel seçimlerde CHP'nin başarısının, "İktidar değişmez" algısını yıktığını kaydetti

Fotoğraf: X

CHP lideri Özgür Özel, Konya'nın Cihanbeyli ilçesini ziyaretinde, belediye önüne toplanan vatandaşlara hitabında, 31 Mart'taki yerel seçimlerde CHP'nin başarısının, "İktidar değişmez" algısını yıktığını kaydetti.

Gelecek yerel seçimlerde büyükşehir belediyesi dahil olmak üzere çok sayıda belediyeyi kazanacaklarına inandığını belirten ve CHP'nin 1977'de Konya'da 10 ilçe belediyesi kazandığını, bugüne dek boyunlarının bükük olduğunu vurgulayan Özel, "Bu seçimlerde öyle bir adım attık ki Cihanbeyli'yi, Akşehir'i, Ereğli'yi ve Seydişehir'i kazandık. Bu şu demek 'Artık Konya'da hiçbir şey ezberlerdeki gibi olmayacak. Dürüst yönetenler, çalışkan olanlar, israf yerine hizmet yapanlar, insan ayırmayanlar, yoksulun, emeklinin, emekçinin yanında duranlar, halkçı belediyecilikten yana olanlar, artık Konya'ya çok önemli bir adım attılar." ifadesini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yerel seçimlerde Türkiye ekonomisi için önemli illeri kazandıklarına değinen Özel, CHP'li belediyelerin hizmetlerinin, gelecek seçimlerde CHP'ye iktidar yolunu açacağını dile getirdi.

"SGK'ye olan borcu altına çevirdik"

Özgür Özel, büyük bir iddiayı söylediğini belirterek, "Genel seçimleri kazandıktan bir yıl sonra yapılacak seçimde Konya Büyükşehir dahil, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olacaktır. Seçime ittifaksız girdik ancak milletle ittifak yaptık." diye konuştu. "SGK’ye olan bütün borcu altına çevirdik vallahi SGK‘nin dokuz kamyon, 10 kamyon altın alacağı var. Bunun dokuz kamyonu Tayyip Bey’e yakın şirketlerden, bir kamyonu bütün belediyelerden" diyen Özel, şu ifadeleri kullandı:

Tayyip Bey altın hesabını sevmiyor. Dün bana demiş ki ‘Hazır elinde hesap makinesi sarraf sarraf gezip altın hesabı yapıyorken, bir de hesapla bakalım demiş CHP’li belediyelerin borcunu.’ Hesapladık. SGK’ya olan bütün borcu altına çevirdik vallahi SGK‘nın dokuz kamyon, 10 kamyon altın alacağı var. Bunun dokuz kamyonu Tayyip Bey’e yakın şirketlerden, bir kamyonu bütün belediyelerden. Kamyonun üçte biri de AKP’li belediyelerin borcu, üçte ikisi geri kalan bütün belediyelerin borcu. Ama bizim üçte ikinin de yarısı AK Partili belediyeler.

Buradaki gibi yemişler yemişler ödememişler. Faiziyle birlikte bize ödetiyorlar. Tayyip Bey’e dün söyledim, SGK‘nın önüne o yandaşlarının borcu olan dokuz kamyon altını çek, kamyonun üçte biri bizim borcumuz, getirmeyenler namerttir. Ama o CHP’li belediyelerden faiziyle alıp CHP’yi silkeleyip, buradaki işçiyi, memuru maaş alamaz hale getirip bir ay sonra, 1.5 ay sonra yapılandırma yapmaya niyetleniyor, yandaşın faizini silecek, ana parayı bilmem kaç parçaya bölecek.

"Milletimizle ittifak yaptık"

Ülkedeki çiftçilerin zor günlerden geçtiğini aktaran Özel, şöyle devam etti:

Yurt içi gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'i çiftçiye destekleme olarak verilecek. Bu sene bütçeye binde 2'yi koydular. Yani 615 milyar lira, çiftçiye para dağıtılması lazımdı, sadece 135 milyar lira koydular. 480 milyar lira çiftçinin hakkını bir yerde tuttular. Peki bütçede gider kalemlerinde ne var? 480 milyar lira size verilecek para verilmemiş, 701 milyar lira vazgeçilecek kurumlar vergisi toplamı. Bu ne biliyor musunuz, hani 5'li çete var ya, hani 40 haramiler var ya, hani bu hükümetin bütün ihalelerini alan o bildik şirketler var ya, onlar para kazanacaklar, vergi vermeleri gerekecek, tam vergiyi verecekleri zaman, vergilerini affediyorlar ya, vazgeçilecek kurumlar vergisi toplamı 701 milyar lira.

"Cumhuriyet Halk Partisi, ‘Biz, siyasi ittifak yapamadık. Milletimizle ittifak yapmaya geldik" diyen Özel, şöyle devam etti:

Artık bu ittifakta sosyal demokratlar tek başına değildir. Sosyal demokratların yanında muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar, yani insana insan olduğu için değer veren, yoksulluğa itiraz eden, her türlü adaletsizliğe, gelir adaletsizliğine de mahkemedeki adaletsizliğe de, sosyal adaletsizliğe de itiraz eden Türkiye’nin bütün demokratları bir araya geldiler ve Türkiye ittifakını kurdular...Önümüzdeki seçimleri de sadece sosyal demokratlar değil; muhafazakarlar, milliyetçiler, Kürtler… Ama yeter ki demokrat olsunlar, birlikte dursunlar. Ezenden hakkını almaya, kısa çöp uzun çöpten hakkını almaya karar versin. Bu adaletsiz vergi sistemine, bu adaletsiz gelir dağılımına, bu emekliye verilen sefalet ücretine, bu emekçiye verilen asgari ücretin yetersizliğine, çiftçiye, köylüye yapılan zulme hep birlikte itiraz etsinler. Göreceksiniz halkın iktidarını kuracağız, Türkiye ittifakını kuracağız. Seçimleri kazanacağız. Bu ülkedeki mazlumların ve mağdurların yüzünü güldüreceğiz. Söz veriyorum…

Emekli maaşları resti

Emekli maaşları hesaplanırken, 10 bin lirayı 12 bin 500 lira yapmanın maliyetinin 33 milyar lira olarak hesaplandığını anlatan Özel, "Bu parayı bulduk, emeklimize verdik' dediler. 'Asgari ücret yapsaydın' dedim. Bana '66 milyarı sen nereden bulacaksın?' dedi. Emekliye 66 milyar lira bulamıyor, zenginde 701 milyar liradan vazgeçiyor. Bunu şöyle görmek lazım; Tayyip Bey tarafını belirlemiş. Onun tarafı siz değilsiniz." değerlendirmesinde bulundu. Özel şöyle devam etti:

Buradan AK Parti’nin Abdullah Güler’e yani Meclis’teki AK Parti grubunun başkanına, grup başkanvekillerine sesleniyorum. Eğer şu kadarcık haysiyetiniz varsa, bu adamın bu yaptığının altında kalmazsınız. Çıkacak, atanmış bakan, seçilmiş 600 tane milletvekiline daha Meclis’e kanun teklifi verilmeden 14 bin 400 bilmem kaç’ diye küsuratına kadar emekli maaşını söylüyor. Siz de bunun altına imza atıp el kaldıracaksınız öyle mi? Biz buradan Meclis’in onurlu, çalışkan, haysiyetli, kendini bu Bakan’a ezdirmeyecek, emeklisini bu Bakan’a ezdirmeyecek, bütün milletvekillerinin vicdanına sesleniyorum.

Emekliler için geçim haktır, bir asgari ücret şarttır. Bunu oylarınıza sunacağız. Eğer ki bu Meclis’i bu Bakan’a ezdirirlerse bundan sonra o eli Bakan’ın dediği gibi kaldıranların gidip de emeklinin yüzüne bakacak halleri olmaz. Ben yıllardır bunun mücadelesini veriyorum. Bir kişi karar veriyor, herkes el kaldırıyor. Bunun için mi gidiyoruz Meclis’e? Bunun için bu millet yemiyor yediriyor, içmiyor içiriyor, maaşlarınızı günü gününe ödüyor. Bir emeklinin kaç katı maaş alıyorsunuz, oylamaya gelince milletin gözüne değil bakanın sözüne bakıyorsunuz. Yazıklar olsun böyle düzene.

"Suriyelilerin zorla değil ama bir takvim içinde hızla gitmelerinin hazırlığı yapılmalıdır"

Özel daha sonra ziyaret ettiği Ereğli'de halka hitap etti. Özel şunları söyledi:

Bugün 1973'te kazandığımız Ereğli'de 1994'te kazandığımız Ereğli'de benden önce size hitap eden Ümit Akpınar'a sizin dediğiniz şekilde Umut Akpınar'a Ereğli'nin umuduna kavuştuğumuz için çok teşekkür ediyorum. Baba evinin kapılarını 31 Mart'ta açtık, 31 Mart'a giderken açtık, ardına kadar açık tutuyoruz. Hangi siyasi görüşten olunursa olunsun biz CHP'liler olarak şunu açıkça söylüyoruz; baba evi babamızın kurucumuzun evidir. Baba evinin tapusu ne Özgür Özel'indir ne Kemal Bey'indir. Ne üzerinde Deniz Baykal yazıyordu ne Bülent Ecevit ne İsmet Paşa. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır; o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. 

"İktidar olduğumuzda ne kadar meydan, sokak, havalimanı varsa hepsinin adı burada olduğu gibi geri gelecek"

Bugün burada Şehitler Parkı'nda toplanmanın büyük memnuniyetindeyim. Bu park yıllar önce Allah gani gani rahmet eylesin, Kenan Akpınar Başkanım zamanında şehre kazandırılmış ve Cumhuriyet Şehitleri Parkı denmişti. Belediye bizde olmadığı sıralarda birileri Cumhuriyet adından ve Cumhuriyetin 75. yılında kazandırıldığı için 75. yıl Cumhuriyet Şehitleri Parkı adından çekilip Cumhuriyet ismini kaldırmıştı. İsimlerle uğraşmamak, isimlerin üzerinde tartışmamak lazım diye hep söyledik. Ama birilerinin eli Cumhuriyete uzanmıştı. İşte 31 Mart akşamı sizler Ereğlililer Cumhuriyete el uzatanlara çek elini oradan dediniz. Ve geçtiğimiz belediye meclisi toplantısında Umut Başkan'ın CHP grubunun önerisiyle parkımızın adını yeniden 75. yıl Cumhuriyet Şehitleri Parkı yapan, Cumhuriyete el kaldıran, Cumhuriyetin adını geri getiren bütün belediye meclis üyelerimizi alınlarından öpüyorum. Buradan Ak Partililere, MHP'lilere şunu ifade etmek istiyorum; Türkiye siyaseti birbiriyle uğraşan, isimlerle uğraşan, isimlerle didişen siyaseti gerilimi bir kenara bırakmalıdır. Kendi memleketimde bizim belediye meclisimiz Sayın Bahçeli'nin ismini bir yerden kaldırdığında ilk arayan ben oldum. Dedim ki; isimlerle uğraşmayın. Dünya kadar önerge vardı. Sayın Bahçeli'nin isimlerini MHP'den aldığımız belediyedeki meydanlardan, viyadüklerden kaldıracaklardı. Dedim ki; bu ne size ne bize ne Anadolu kültürüne yakışmaz. Onun için tüm seçilmişlere hizmette yarışmaya ve artık bu şehirlerin, bu ülkenin ortak değerlerine uğraşmaya davet ediyorum. Ama bu şu demek değil; iktidar olduğumuzda şunu da asla ve asla bırakmayacağız; geçmişte adı Atatürk olup da değiştirdikleri İsmet İnönü olup da değiştirdikleri Cumhuriyet olup da değiştirdikleri ne kadar meydan ne kadar sokak ne kadar havalimanı varsa hepsinin adı da burada olduğu gibi geri gelecek. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın.

"Belediye başkanımız camiyi onardı. Ezan okunuyor, ibadet ediliyor"

Umut Başkan göreve geldi. Heyecanlı, umutlu ondan umudumuz yüksek. Ancak yarım milyar lira, 528 milyon TL borç devraldık. Kulakların çınlasın Sayın Erdoğan. SGK'nın 10 lira borcunun 9'u senin yandaşların, bir lirası belediyelerin bunun da üçte biri şimdi sendeki belediyelerin. Tutturup duruyorsun, 'SGK'nın parası, silkeleyin, faiziyle alın.' Bize devrettiğin belediyenin haline bak. 528 milyon borç ve Ereğli hizmet bekler. Sandı ki beceremeyecekler. Sandı ki yıkılacağız. Sandık ki SGK borçlarına üzerine haciz koyarak bizi durduracak. 6 Şubat depreminde zarar gören, ibadete kapanan Belkaya Camiisi söz verildiği gibi onarıldı güçlendirmesi yapıldı ve ibadete açıldı. Yine kulaklarınız çınlasın Sayın Erdoğan. Seçimden önce 'beka sorunu olur, CHP kazanırsa beka sorunu olacak. Bayrağı indirecekler. Vatanı böldürecekler. Ezanı dindirecekler' diyen Erdoğan, ezan dinmişti, belediye başkanımız camiyi onardı. Ezan okunuyor, ibadet ediliyor. CHP'yi herkes senden dinlemiyor. Millet gözüyle görüyor.

"Bugün seçim olsa sorularında CHP'nin birinci parti olarak çıkması Sayın Erdoğan'ın kimyasını bozuyor"

Bugün burada, çok iddialı bir iş yapacağız. 108. kent lokantamızı Ereğli'de açıyoruz. Ama ilçe başkanımız, belediye başkanımız övünerek diyorlar ki; Türkiye'nin en güzel kent lokantasını açacağız. Gençlik Kolları Genel Başkanımız lokantanın fotoğrafını Ekrem Başkan'a atmış. Ekrem Başkan kent lokantalarının ilkini açan, markalaştıran tüm Türkiye'ye yayılmasına katkı söyleyen öncü belediye başkanımız. Ben geçtiğimiz ay sadece 6 Aralık günü bundan bir ay önce Bilecik'te 72. kent lokantamızı açmıştım. 33 günde 36 kent lokantamız daha oldu. Neredeyse her gün bir ya da iki kent lokantası açılıyor. CHP'nin iyi hizmetlerini hızla yaygınlaştırması, bu hizmetlerin yoğun destek görmesi, milletin memnuniyet anketlerinde CHP'li belediyelere rıza göstermesi, bugün seçim olsa sorularında CHP'yi birinci parti olarak ifade etmesi Sayın Erdoğan'ın kimyasını bozuyor. O yüzden ne söylediği sözü biliyor ne yapacağını biliyor. Gerçekten şaşırmış durumda. CHP hiçbir zaman sığınmacı düşmanı olmadı. Ama sığınmacı yaratan politikaların düşmanı oldu. Sığınmacı yaratan siyasete ve siyasetçilere itiraz etti. Komşunun iç savaşını kışkırtıp 13 sene oradaki istikrarsızlığa katkı sağlayıp 200 milyar dolar kaybedip 283 şehit verip bir de üstüne oradan 4.5 milyon Suriyeliyi Türkiye'ye getiren Erdoğan'ı eleştirip şunu söyledim; Esad rejimi artık bitti. Geçici sığınmacı statüsünün hukuki altyapısı kalmadı. Elbette bugün zorla değil ama bir takvim içinde, hızla ve hep birlikte gitmelerinin hazırlığı yapılmalıdır. Çıkmış diyor ki; 'giden gider isteyen kalır. Başımızın üstünde yerleri vardır.' Sayın Erdoğan, başının üstünde dediğin kişiler Ereğli'deki yoksul vatandaşın aşının üstünde. Başımın üstünde dediğin işsiz gençlerimizin işinin üstünde oturuyorlar.

"Seni de bir daha asla seçtirmeyeceğiz"

Suriye’deki askeri ve siyasi istikrarın derhal sağlanıp, Von Der Leyen’den hiç utanmadan sıkılmadan ‘1 milyar Euro daha vereyim kalsınlar’ deyip yanında esas duruşta durmadan, ne bir 1 milyar Eurosu? Ne gerekiyorsa vereceksiniz. Bu sığınmacıları Suriye’ye göndereceğiz. Yerleştireceğiz, iş yerlerini açacağız, orada olacaklar. Artık Türkiye’deki misafirlik bitti demek gerekir. Bunun yerine ‘kalsınlar’ demek şudur; Erdoğan Ereğli’nin gönlünden düştü. Konya’nın da düşüyor. Vatandaşın bu yaptıklarıyla gözünden düştü. Burada kaybettiği oyu, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık vererek, kendine 4,5 milyon Suriyeli seçmen yaratarak gidermeye çalışıyor. Buradan sesleniyorum; Bu oyuna gelmeyeceğiz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Seni de bir daha asla seçtirmeyeceğiz.

"Bu koca kentin metrosu yok"

Konya iktidara kepçe ile verip, iktidarın çay kaşığı ile vermediği mağdur bir kent. Maalesef bu koca kentin hala metrosu yok. Hala çevreyolu sorunu çözülmedi. Sanayicinin Mersin Limanı’na ulaşım sağlayacağı tren hattı, lojistik üssü talebi hala karşılanmadı. Üç büyük üniversite var, yurt yok. 156 bin nüfuslu Ereğli’de hastane sorunu var. Doktor yetersizliği var. Ekipman sorunu var.

"Ereğli il olacak"

Gelecekteki Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidar partisinin genel başkanı sıfatıyla, Ereğli’nin il olma talebini sahipleniyorum. Daha öncesinde yine böyle büyük bir meydanda size il olarak plakanızı sormuş ve söylemiştim. O gün dedik nasip olmadı. Ama ilk seçimden sonra Ereğli il olacak, plakası 83 olacak. Sayın Erdoğan bu emeklinin alnının teri bu millet için aktı. Bu dirsekler, bu millet için çürüdü. O eller bu millet için nasır tuttu. Şimdi o havadaki elleri boş çevirirsen, sana kırmızı kartı hep beraber göstereceğiz. İki emeklinin evladı olarak bütün emeklilerin önünde saygıyla eğiliyorum.

Özel’den Bamya çorbası hesabı; “Geçen sene 90 liraydı, bu sene 200 lira oldu”

Var mısın Erdoğan, hesabı bir de bamya çorbası ile yapalım. Konya’da lokantada bir tas bamya çorbası geçen yıl 90 liraydı. Bu sene 200 lira oldu. Bamya çorbasına zam yüzde 122, emekliye zam yüzde 15. Asgari ücrete zam yüzde 30. Geçen seneki asgari ücret 189 kase bamya çorbası içerken, bu seneki asgari ücret 110 kase içiyor. Emekliye günde iki tas çorba parası veriyorsun. Bu milleti bu hale koyarsan, millet de senin önüne sandığı koyar.

 

Independent Türkçe, AA, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU