Yabancı basından Suriye analizleri: "Türkiye ve İsrail arasında çatışma yaşanacak mı?"

Yunanistan, Türkiye'nin bölgede artan nüfuzundan endişeli

İstanbul'daki Suriyeliler, Esad rejiminin yıkılmasının ardından kutlama düzenlemişti (AFP)

Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) liderliğindeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesinde Türkiye'nin oynadığı rolle ilgili yabancı basında analizler yayımlanmaya devam ediyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Esad rejiminin sona ermesinden en fazla stratejik çıkar sağlayan ülkelerin başında "her ikisi de ABD'nin müttefiki olan"  Türkiye ve İsrail'in geldiğini yazıyor. 

Analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hamas'a desteği hatırlatılarak, İsrailli yetkililerin "Türkiye destekli Sünni İslamcı bir cephenin" Ortadoğu'da nüfuz kazanmasından endişelendiği belirtiliyor. İsrail Parlamentosu Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu Başkanı Yuli Edelstein şu yorumları paylaşıyor: 

Türkiye'yle ilişkiler kesinlikle kötü bir noktada ama daha da kötüleşme potansiyeli her zaman var. Bu aşamada birbirimizi tehdit ettiğimizden değil fakat Suriye sözkonusu olduğunda, Türkiye'nin destek verdiği ve silahlandırdığı gruplarla çatışmalar yaşanabilir.

Diğer yandan Tel Aviv Üniversitesi'nden Ortadoğu tarihi uzmanı Eyal Zisser göre, İsrail açısından Şam'ın İran'ın değil Türkiye'nin etkisinde olması daha iyi bir senaryo sunuyor:

Türkiye, İsrail'in yok edilmesini arzulamıyor, nükleer silah geliştirmiyor, Hizbullah'a devasa bir füze cephaneliği sağlamıyor ve Suriye'ye onbinlerce milis göndermiyor.

Türkiye'nin eski Şam Büyükelçisi Ömer Önhon da iki ülke arasındaki çatışma ihtimalinin abartılı olduğunu belirterek şunları söylüyor: 

Türkiye'nin karşı olduğu Netanyahu hükümetinin politikalarıdır. Bunlar değişirse ilişkiler de tarih boyunca olduğu gibi yeniden normale dönebilir.

 


Amerikan gazetesi Washington Post'un analizinde, Esad rejiminin İran ve Rusya'nın desteğini çekmesiyle düşmesinin Ortadoğu'da "yeni güç dinamikleri yaratacağı" belirtiliyor. 

Yazıda, bu süreçte özellikle Türkiye ve İsrail'in atacağı adımların belirleyici olacağına dikkat çekiliyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Financial Times'taki yazıda, Suriye'nin Erdoğan ve Netanyahu arasında çatışmalara yol açabileceği yorumu yapılıyor. Ayrıca bölgedeki ülkelerin de buna katılabileceği ifade ediliyor: 

Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de çıkarları söz konusu olduğu için Suriye, rakip bölgesel güçlerin savaş alanı haline gelme riskini taşıyor.

Yunanistan'ın köklü gazetelerinden Kathimerini'deki analizde, Ankara'nın bölgede artan nüfuzunun Atina'da endişe yarattığı belirtiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yazıda, seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'ın Erdoğan'a övgüleri de anımsatılıyor. Cumhuriyetçi lider, Şam'ın düşmesinin ardından Erdoğan için "çok akıllı ve çok güçlü bir adam" demişti.

Analizde, Türkiye'deki inşaat şirketlerinin Suriye'nin yeniden inşasından önemli gelir elde edebileceği, Avrupa'nın da bu süreçte bölgeye finansman sağlayabileceği yazılıyor.

Diğer yandan Türkiye'nin Suriye üzerinde kontrol sağlayarak Doğu Akdeniz'deki yetki alanını genişletmek isteyebileceği savunuluyor. Türkiye ve Libya arasında 2019'da yapılan anlaşma buna örnek olarak gösteriliyor. Analiz şu ifadelerle noktalanıyor: 

Ankara sahadaki konumunu sağlamlaştırmaya odaklandığı için bu endişeler şimdilik varsayımsal kalıyor. Bununla birlikte Atina proaktif bir şekilde İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi kilit bölgesel aktörlerle sağlam bir ittifak kurdu. Bu koalisyon, Türkiye'nin artan nüfuzuna karşı somut bir denge unsuru olarak hizmet etmektedir. Yunanistan, Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını korumak ve Ankara'nın bölgesel hırslarını dengelemek için bu ortaklıklardan yararlanmaya hazırdır.


Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post, Financial Times, Kathimerini 

DAHA FAZLA HABER OKU