Özel'den iktidara: Şimdi gırtlağımıza çökecekler, kendi deyimleriyle silkeleyecekler, sonra yandaşları için yapılandırma çıkaracaklar

"Türkiye'nin Suriye politikası, 13 yılda büyük kayıplara sebebiyet vermiştir. Bir an önce Türkiye, hem sığınmacıları göndermeli hem kendi gündemine dönmelidir"

Fotoğraf: X

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde Başak Cengiz Kreş ve Gündüz Bakımevi'nin açılış törenine katılarak konuşma yaptı.

Türkiye'nin gerçek gündeminin yoksulluk ve geçim sıkıntısı olduğunu vurgulayan Özel, "Türkiye’de insanların geçim sıkıntısı var yoklukla yoksullukla mücadele ediyorlar. Dünün orta direği bugün yoksullaştı. Dün işe başladığında 4-5 sene sonra bir elden düşme araba, 10 sene sonra bir yeni araba ya da bir ev alabilme ümidi olan çalışanlar şimdi annelerinden babalarından miras kalmadıysa ev sahibi olma ya da bir araç sahibi olma imkanına sahip dahi değiller. Dünkü orta direk bugünün yoksulları, dünün yoksulları ise derin bir yoksulluğun altında eziliyorlar. Öyle bir zamanda CHP’li belediyelere daha doğrusu elinde kamu yetkisi olup şurasında vicdanı olan herkese bu yoklukla bu yoksullukla mücadele etmek için işin bir ucundan tutmak gerekiyor" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özel, şunları kaydetti:

"5 yılın sonunda kantara çıktık"

Kendilerini donatmak istedikleri yetkileri burada Ankara’yı parsel parsel satana verdikleri yetkileri Ankara’nın namuslu bir evladı Mansur Yavaş kullanıyor diye, İstanbul’a ihanet edenlerin kullandığı yetkileri Ekrem İmamoğlu kullanıyor diye, Türkiye’de yaptıkları hizmetlerden sonra rekor oylarla seçilen AK Parti’den MHP’den belediyeleri almış namuslu dürüst belediye başkanlarımız var diye, Türkiye’de 11 belediyeyi elimizden almak için bizleri ‘Teröristlerle iş birliği yapıyor’ diye ya da Mansur Yavaş belediye başkanı olursa ‘Su faturalarını teröristlere dağıtacak’ diyecek kadar akla, vicdana, ahlaka sığmayacak sözleri söyledikleri halde 5 yılın sonunda kantara çıktık ve bırakın belediye kaybetmeyi Balıkesir’i, Denizli’yi, Manisa’yı, Bursa’yı büyükşehirlerimize kattık. 21 il belediyesinde elimizdeki 15 büyükşehirin dışında Adıyaman’ından Kastamonu’suna, Kırıkkale’sine Afyon’una Kütahya’sına, Uşak’ına kadar CHP’li belediyeler oldu.

"Burada Tayyip Erdoğan’ın kimyası bozulmaktadır"

Türkiye’nin 7 bölgesinde il belediyesi olan tek parti var, CHP. AK Parti’nin Ege’de büyükşehir ya da il belediyesi yok. 9’u da CHP’lidir. İşte burada Recep Tayyip Erdoğan’ın kimyası bozulmaktadır. İşte burada ‘Eyvah bunlara bir dönem izin verdik bu kadarını aldılar. Bu dönem de ilk 6 aylarına bakıyoruz memnuniyet artmış, belediyelerden memnuniyet oranı Türkiye’de yüzde 58’e tırmanmış, rekor oylarla aldıkları yerlerde kendi rekorlarını kırıyorlar, oyları yüzde 70’lere yaklaşıyor. Ben bu belediyeleri çalıştırtmamalıyım’ diye gözü dönmüş bir anlayışa büründü. Bir gün dönüyor ‘silkeleyin bu belediyeleri’ diyor. Ya silkelemek ne demek? Zeytin mi silkeliyorsun? Zeytinde bile güzelce toplarsan verimi artar. Silkelersen bir sene sonraya verimi kalmaz. Silkelemek alıp alıp bitiremediği, erişemediğini düşürmek için yapılan bir iştir. Burada bu hizmet seviyesine erişemiyorsan Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yaptıklarını kıskanıyorsan işte o zaman aklına desteklemek değil, silkelemek geliyor. Buradan Erdoğan'a açıkça ifade ediyorum. Eğer vatandaşın gönlünden düştüyse oraya girmenin yolu var. Bizim zaman zaman vatandaşın gönlünden düştüğümüz oldu. Hatayı kendimizde aradık. Öz eleştiri yaptık. Daha çok çalıştık. Eksiklerimizi kapattık. Vatandaşın gönlüne girdik. Gönülden düşersen çaresi neden düştüğünü düşünüp daha çok çalışmak, hizmette yarışmaktır. O zaman vatandaşın gönül kapısı açıktır, oraya girersin. Ama hazımsızlık yaparsan, arkadan çelme çakarsan, belediye hizmet aracının lastiklerini millete hizmet götüremesinler diye geceleyin indirirsen millet bu hazımsızlığı görür. Senin sindiremediği, hazmedemediğini görür bunun cezasını en ağır şekilde verir. O yüzden sen baskılarınla bizi sindiremezsin. Ama sen sindireceksin. Bu hazımsızlığı yapmayacaksın.

"Hesabı CHP'li belediyeler ödesin"

Belediyelerin SGK'ya borçları varmış. Niye var? Bu iktidar yüzünden var. SGK borçlarına af çıkardığın için, vergi borçlarına af çıkardığın için belediye başkanları eskiden ödeyenle dalga geçiyorlardı. Diyorlardı ki ‘Reis nasılsa af çıkarıyor. SGK'yı yatıracağına o parayı kullan. Af çıkınca faizsiz bölecek nasılsa’. Alıştırdın 22 yıl boyunca bunu yapa yapa. O yüzden AK Partili belediyeler başta olmak üzere öldür Allah SGK vergi borcu taksitlendirilmeden ödemiyorlardı. Biz AK Parti'den aldığımız her belediyeyi SGK ve vergi borcuyla aldık. Faizleri var. Şimdi belediyeler kendisinde olunca faizi silip, taksitlendirme yaparken, ‘Yemeği biz yedik, hesabı faiziyle CHP’li belediyeler ödesin ve bir kerede ödesin, aldıkları paradan keselim. Keselim ki yurt yapamasın, kreş yapamasın, çorba dağıtamasın, okul temizleyemesin, hizmetleri aksasın. Hatta mümkünse hepsini keselim, maaşları dağıtamasın.’ Bu noktaya gelmiş durumda yaptıkları işler.

SGK'nin toplam 100 lira alacağı var. Bu alacağın 10 lirası belediyelerden. Belediyelerin yüzde 65'i bizim, 6.5 lirası da bizden. Diyor ki 'SGK'ye borçlarını ödesinler de SGK de maaş ödesin'. Yahu yüzde 10'u senin, MHP'nin, DEM'in ve bizim belediyelerimizden. Bunun yüzde 90'ı kimde? SGK'nin en büyük borçlusu senin yandaş şirketin. İkinci büyük borçlusu senin müteahhit şirketin. Üçüncü büyük borçlusu senin akraba şirketin. 4, 5,10 hepsi sana yakın şirketler. Şimdi bizim gırtlağımıza çökecekler, kendi deyimleriyle silkeleyecekler, paraları kesecekler, sonra yandaşları için yeni bir yapılandırma çıkaracaklar. Millet bu kötülüğü görsün. Varsa cesaretiniz lütfen açıklayın, SGK'ye kimin kaç para borcu var. Hangi şirket ne zamandır ödemiyor?"

"Baascı değiliz, olmadık, asla böyle bir şeyi kabul edemeyiz"

Suriye'de Baas rejiminin devrilmesine ilişkin konuşan Özel, "Esat rejimi yıkılmış, 'Ben haklı çıktım. diyor. Ya sen ne haklı çıktın? 13 sene önce demiş ki 'Biz gideceğiz Emevi Camii'nde namaz kılacağız'. O namaz bu namaz mı? Arada 13 yıl var. Arada 238 şehit, 200 milyar dolar kayıp ve 4,5 milyon da sığınmacı var. İlk gün 'hepsi dönüyorlar' diye yalandan Çin'den otoban görüntüleri, kapılarda yığılma görüntüleri... Ama giden falan yok." değerlendirmesinde bulundu.

Özel, partisinin 13 yıl boyunca çözüm önerilerini dile getirdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

Diyor ki 'Bunlar Baascı'. Baascı değiliz, olmadık, asla böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Bana diyor ki 'Sen Esad'la görüşmek istedin'. Evet istedim. Ben de söyledim, daha önceki dönemlerde de defalarca söyledik. Diyalog kurulmalı, demokrasiye davet edilmeli, Suriye'de yeni bir hükümetle yeni bir anlayışla birlikte bütün Suriye'yi temsil eden bir demokratik yapı kurulmalı. Seçimler yapılmalı, herkes evine ulaşmalı. Biz, sığınmacılar dönsün diye 'Esad'la görüşelim, onu demokrasiye davet edelim' dedik. Maalesef, bölge sıkıntıda. Esad düşünce, 'Ben düşürdüm' diyen, HTŞ oraya doğru yürürken, düşmeden iki gün önce camii çıkışında, 'Gönlüm bunu istemiyor' diyor. 'Esad keşke benle görüşseydi' diyor. Türkiye'nin Suriye politikası, 13 yılda büyük kayıplara sebebiyet vermiştir. Bir an önce Türkiye, hem sığınmacıları göndermeli hem kendi gündemine dönmelidir.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU