DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları'ndan Bahçeli'ye yanıt: DEM Parti sizden daha Türkiyelidir

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında konuştu

Ortadoğu'daki gerilime dikkat çeken Hatimoğulları; yeni bir göç ve kırım politikalarıyla karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Küresel hegemonya mücadelesinin giderek kıztığını belirten Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:

"HTŞ ve SMO kimin vekalet savaşını yürütüyor?"

 Bu kızışmalar birçok yerde sıcak çatışmalara dönmüş durumdadır. Dünya kapitalist sistemin krizi her geçen gün daha da derinleşmektedir. Bu krizi aşmak için oluşturulan ittifaklar ve yeni kamplaşmalar söz konusudur. Ticaret savaşları, enerji hakları, jeopolitik rekabet, yapay zeka üzerinden gerilimler gittikçe artıyor. Soğuk savaştan bu yana en sıcak süreçlere tanıklık ediyoruz. Bu kaosun odağında ise tarihi kırılmaların yaşandığı Ortadoğu var. Bitmeyen çatışma ve savaşların yaşattığı kırılmalar her yerde taşları yeniden, yeniden oynatıyor. Ortadoğu'da düzensizlik üzerine yeni bir düzen ikame edilmeye çalışılıyor.

HTŞ ve SMO, El Kaide ve IŞİD'in uzantıları olan bu örgütler kimin vekalet savaşını yürütüyor. Halep; Arapların, Kürtlerin, Ermenilerin, Sünnilerin, Alevilerin barış içinde yaşadığı bir kent. Ve bu kente bu çeteler çökmeye çalışmaktadır. Tel Rıfat'a göre çete savaşları sürüyor. Biz bu filmi 2011'de izlemiştik, şimdi bu filmin yeni sahneleri çekiliyor. Lübnanlaşma riski bugün Türkiye dahil, bütün ülkeler için bir tehlikedir. Türkiye'de iktidarın bu konuyla ilgili çıkaracağı önemli dersler olduğunu düşünüyoruz. Neo Osmanlıcı hayallerinizden vazgeçin. Ülkeyi daha bir beter felakete sürükleyeceksiniz. Rojava'ya yaşayan Kürtlere mızrak, Türkiye'deki Kürtlere zeytin dalı olmaz, olamaz. 1 Ekim'den itibaren MHP Genel Başkanının bazı mesajları oldu ve biz de acaba bir fırsat olarak baktık, bakmaya devam ediyoruz. Ortadoğu'daki her gelişmede Kürtlerin kazanımlarını hedef alan bir akıl, doğru bir akıl değildir. Bu akıl, Ortadoğu'da kaosu derinleştiren bir akıldır. Sınırın öte tarafındaki Kürtlere saldırarak iç barışı sağlamak mümkün değildir. Yayılmacı hayallerle, neo Osmanlıcı politikalarla Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışmak Türkiye'ye fayda getirmedi, getirmez de. 

"Bizlere güzelleme yapmayın"

IŞİD'in pratiği ve anlayışını sergileyen HTŞ'nin Türkiye'de ve dünyada zarar üreteceği bilinmelidir. HTŞ'yi, SMO'yu bizlere güzelleme yaparak anlatmaya çalışmayın. Bizler bu pratiğini gayet iyi biliyoruz. Döner bu tehlike sizi vurur, Reyhanlı sınır kapısında SMO'nun maaşları yatmadığında Türk bayraklarını nasıl yaktıklarını hatırlatmak isterim. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürt halkı ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında olan haklar, hem Kürt halkının kazanımları hem de demokratik bir Ortadoğu için mücadele etmeye devam edecektir. Bu saldırılar hepimize ve geleceğimize dönüktür.

Biz DEM Parti olarak bölgede yaşanan kaosun, hangi güçler tarafından çıkarıldığını gayet iyi biliyoruz. Bizim safımız belli, biz demokrasi ve özgürlükten yanayız. Sözde değil özde demokratik bir Ortadoğu inşasından yanadır. Dünya nükleer savaş gibi bir tehdidin altındayken, çare barıştır, barış bütün sınırlar için en önemli güvenlik yöntemidir. Türkiye 911 kilometrelik sınırında barışı sağlayabilirse güvendedir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, çeteler ve onların arkasındakiler güçler yenilecektir. 

"Yurttaş aç ve sefalet içinde"

Türkiye ekonomisi için tehlike çanları çalıyor. Ekonomi resesyona girmiştir. Artık Türkiye ekonomisi için alarm zilleri olabildiğince yüksek çalmaktadır. Düşünebiliyor musunuz, siz çarşıya markete gidiyorsunuz ve biber 120 TL, domates 80 TL... Biz ekonomiyi uçurduk diyen ey iktidar, sizin meyve sebze fiyatından haberiniz var mı? Siz yurttaşın ne kadar aç ve sefalet içinde olduğunun farkında mısınız? Sanki bu ekonomiyi bu kadar kötü yöneten başka birisiymiş gibi 'biz bu ekonomiyi düzelteceğiz' mesajı vermekten hicap duymuyor musunuz? DEM Parti 85 milyon yurttaşın derdiyle demleniyor. DEM Parti açlıkla, yoksullukla mücadele ediyor. Herkes iş, aş bulsun diye mücadele ediyor. Çocuklar istismara uğramasın, katledilmesin, kadınlar erkekler tarafından katledilmesin diye mücadele ediyor.

"Ar damarı çatlamış kesimler..."

1 Ekim'den beri Türkiye'nin gündeminde MHP Genel Başkanının yaptığı açıklamalar var, Kürt sorunuyla ilgili belirsiz açıklamalar devam ediyor. Toprak ölümden yoruldu, tencere sefaletten yoruldu. O nedenle artık bu sefalet, bu çatışma bitsin istiyoruz. Biz onurlu bir barış için dilimizi büyük bir ciddiyetle kurduk.  Ar damarı çatlamış kesimler DEM eş başkanları çözüm istemiyor diye veryansın ediyorlar. Değerli Türkiye halkları bunlar külliyen yalandır. Bir de DEM Parti'de umut görmeyenler varmış. Bunlar sözde barışı dillendirenlerin, barışa mesafesini gösteriyor. DEM Parti bu kürsüde büyük bir onurla ve özgüvenle, kararlılıkla diyoruz ki, DEM Parti Kürt sorununun onurlu bir barış çerçevesinde çözümünde taraftır ve üzerine ne düşüyorsa yapmaya hazırdır.

Erdoğan ve Bahçeli'ye sordu: Sizin çözümünüz ne?

Asıl biz soruyoruz: Var mı bir demokratik çözümünüz? Umutsuzum diyen Cumhurbaşkanı, barışa dair projeniz nedir? Bu soruna dair yaklaşımınız nedir? Bunu 85 milyon merak ediyor. Bizler geçtiğimiz salı günü İmralı'ya gitmek için başvurduk, henüz bir yanıt alamadık. Takipçisiyiz bu sürecin. Erdoğan yine geçtiğimiz gün şunu söyledi. Cesur olacağız, yeni adımlar atacağız dedi. Bizler de bir cesaret örneği olarak İmralı'nın kapılarını açın diyoruz, sayın Öcalan'la görüşmeler sağlansın diyoruz, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun barışına hep beraber çalışalım diyoruz.

Yine bugün bu kürsüde, bazı konuşmalar gerçekleşti. Yine MHP Genel Başkanı "DEM Parti nerededir?" diye sordu. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz ki, tehdit dilinden vazgeçin, tehdit ederek diyalog kurulamaz, bunu bilince çıkarın. Ve duymak isteyen kulaklar için tekrar ediyoruz, DEM Parti demokrasidir, çözümdür, DEM Parti ortak vatandaşlıkta inkarın karşısındadır. DEM Parti farklılıklarımıza rağmen bir arada yaşayabildiği bir Türkiyelilik kimliğini savunmaktadır. DEM Parti sizden daha Türkiyelidir, bunu hepiniz bilesiniz. DEM Parti Ankara ve Diyarbakır'dır, halkların bahçesidir. Ve biz asıl soruyu kendilerine sormak istiyoruz, siz bu barış sürecinin neresinde duruyorsunuz? Barış canınızın istediği anda, onu aparat olarak kullanacağınız bir şey değildir, barış cesurların işidir, ferasettir barış. 

Biz DEM Parti olarak bu ülkenin onurlu barışı için, demokratik bir Ortadoğu için hep birlikte çalışmaya adayız. Onurlu barışın rotasını şaşırmadan, büyük bir cesaretle, derin okyanuslarda yüzmeye hazırız. Barışa giden yolları kapatırlarsa, bizler yeniden kanatlanacağız ve barışın rotasında uçmaya devam edeceğiz. Tıpkı ağzında zeytin dalı bir güvercin gibi. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU