Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer'in tutukluluğuna dün sabah itiraz edilmişti. İtiraza 3 gün içinde karara bağlaması gerekirken 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aynı gün içinde akşam saatlerinde reddedildi. Mahkeme'nin gerekçesinde, soruşturma kapsamındaki gizli tanığın ifadesindeki eylemlerin yeni elde edildiği belirtildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mahkemenin gerekçeli kararında, Ahmet Özer’in tutukluluğunun devamına ilişkin gizli tanık beyanları önemli bir yer tuttu. Gizli tanık ifadesinde Özer’in belirli eylemleri örgütle bağlantılı olarak gerçekleştirdiği iddia edildi. Mahkeme, "Tanık Koruma Kanunu'nun 9/8. maddesine göre gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı" ilkesine dikkat çekti, ancak bu beyanların içerdiği eylemlerin detaylarına atıfta bulunarak farklı bir değerlendirme yaptı. Mahkeme, bu eylemlerin belirli bir örgütle organik bağ veya temsil ilişkisi olmadan gerçekleşmesinin mümkün görünmediğini vurguladı.
Kararda, gizli tanık ifadesinin kişi, yer ve zaman unsurları açısından somut ve ayrıntılı açıklamalar içerdiği belirtildi. Mahkeme, ifadenin içerdiği eylemlerin somut delil olarak değerlendirilebileceğini ve "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterdiğini" belirtti.
Gerekçede şu ifadeler kullanıldı:
Tanık Koruma Kanunu'nun 9/8.maddesine göre gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı göz önüne alınsa dahi gizli tanığın ifadesinde geçen eylemlerin az önce açıklandığı üzere örgütle belirli bir organik bağ veya temsil ilişkisi bulunmaksızın gerçekleşmesinin mümkün olmaması başka bir deyişle söz konusu eylemin sübutu halinde niteliği itibarıyla kişi, zaman ve mekan unsurları yönünden ayrıntılı ve somut açıklamalar olması da göz önüne alındığında tek başına atılı suçun oluşmasına yeterli görülebileceği ve hal böyleyken bu aşamada kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delil olarak nitelendirilebileceği, gizli tanığın ifadesinde geçen eylemlerin zamanına göre yeni elde edilmesi nedeniyle toplanması gereken başkaca delillerin bulunması ile şüphelinin üzerine atılı suç için kanunda ön görülen ceza miktarının alt ve üst sınırı karşısında tutuklulukta geçirdiği sürenin bu aşamada orantılı olması hususları bir arada değerlendirildiğinde kararda değiştirilecek bir husus bulunmadığından şüpheli müdafilerinin itirazının reddine, kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgililere tebliğine, dosyanın gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kesin olarak karar verildi.
Independent Türkçe