Gazze'den Beyrut'a: Asimetrik savaşın sonu nereye varacak?

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

21'inci yüzyılın ilk çeyreğinin son demlerindeyiz.

Gelinen son noktada insanlığın savaşlar eliyle çektiği acılar ve özellikle de Ortadoğu halklarının itildiği karanlık son raddeye ulaştı.

İsrail ordusu Filistin'de yürüttüğü acımasız ve kanlı savaş sürecini nihayetinde Lübnan'a da taşımış durumda.

Beyrut ağır bir bombardıman altında ve Gazze ile aynı kaderi yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın ölümünün ardından, Hizbullah'ın Beyrut'ta bulunan istihbarat karargâhı İsrail uçakları tarafından hedef alınıyor.

Burada İsrail'in amacının Hamas'ın ve Hizbullah'ın politik ve stratejik liderliklerini yok etmek olduğu anlaşılıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yahya Sinvar'ın ölümü sonrasında Hamas'ın saflarının daha da sıklaşacağını ve direnişin artan bir ivme ve azimle devam edeceğini düşünüyorum.

Hatta ilerleyen süreçte Filistin'deki tüm direniş örgütleri tek bir çatı altında toplanabilir.

Zira tarihte eşini az rastlanan bir pogrom, bir insanlık trajedisi Gazze'de yaşanıyor.

Dolayısıyla ezber bozan gelişmelere de hazır olmak gerekiyor.

Malum, bazen onlarca yılda olmayan bir günde oluverir.

Özellikle son günlerde BM'ye ait hastaneler, okullar ve mülteci kampları hedef alınıyor.

İsrail işlediği savaş suçlarına her gün bir yenisini daha ekliyor.

Burada asıl akıl almaz olan şey ise, BM'nin sessizliği ve etkisizliği.

Gelinen son süreçte İsrail üzerinde hiçbir yaptırım gücü olmadıkları apaçık ortaya çıktı. 
 


İsrail hem konvansiyonel hem düzensiz savaş tekniklerini, çok boyutlu bir istihbarat savaşını, siber savaşı, dünya geneli politik lobi savaşını ve hatta ekonomik savaş yöntemlerini aktif şekilde kullanıyor.

Aslına bakılırsa, İsrail, Filistin'in dayanma gücünü ve iradesini alt edebilmek için askeri ve politik anlamda tüm caydırıcılığını, oldukça agresif şekilde kullanıyor.

Dolayısıyla tam bir asimetrik savaş süreci yaşanıyor. Savaşan tüm tarafların askeri güçleri göreceli ve kullandıkları taktik ve stratejiler birbirlerinden büyük ölçüde farklı.

Hiç kuşkusuz İsrail ve Filistin askeri lojistik kaynakları eşit değil ve bu durum Filistin açısından ciddi bir yıkıma sebebiyet veriyor.

Bu bağlamda, başta Hamas olmak üzere İsrail'e karşı savaşan direniş örgütleri, İsrail ordusunun yumuşak karnını bulmaya çalışarak, bu savaşı farklı bir noktaya da taşıyabilir.

En önemlisi de lojistik açıdan askeri ekipmanların nitelik ve niceliklerindeki eksik noktaların tespit edilmesi de elzemdir.

Nihayetinde ağır sıklet bir boksörün kendisinden sıklet olarak daha zayıf bir boksörle ringde dövüşmesi misali bir savaş yaşanıyor. Ancak iyi bir gard ve beklenmedik bir yumruk darbesi ile maçın kaderi de değişebilir.

En çok yumruk atanın kazanmasından ziyade, sürpriz bir kroşe darbesi ile maçın galibi belli olabilir.

Bunun en bariz örneği 1960'larda Vietnam ve ABD arasındaki savaşta yaşanmıştı.

Peki, Gazze'den Beyrut'a, asimetrik savaşın sonu nereye varacak?

Bir ihtimal, tarih yine tekerrür eder mi?  

Kuvvetle muhtemel, yakında hep beraber göreceğiz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU