Bakan Uraloğlu’ndan "kişisel verilerle ilgili sızıntı" iddialarına ilişkin açıklama

"Tamamen suni bir şekilde bu gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Biz de gerekli açıklamaları yaptık. Yani bütün vatandaşlarımız net olarak güvende olabilirler"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'de kişisel verilere ilişkin bir sızıntı ve riskinin olmadığını belirterek, "Tamamen suni bir şekilde bu gündem oluşturulmaya çalışılıyor." dedi.

AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Uraloğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Instagram'a getirilen erişim engelinin sorulması üzerine Uraloğlu, her ülkenin kendi kuralları olduğunu söyledi.

Uraloğlu, şirketlerin kurulduğu ülkelere göre uyguladığı kurallar bulunduğuna işaret ederek, "Şirketler siz isteseniz de istemeseniz de o kurallara uyuyor. Mesela sizin yaptığınız bir paylaşımı gönderdiğiniz bir mesajı eğer kendi kurallarına göre beğenmemişse engel getirebiliyor. Paylaşımınızı kaldırabiliyor. Hesabınızı askıya alabiliyor. Şimdi biz de devletiz. Devletlerin de kuralları var. O zaman hangi kurallar geçerli olacak? Bir şirketin kuralı mı yoksa devletin kuralı mı ya da toplumların hassasiyetleri mi? Elbette burada doğru olan ve olması gereken devletlerin kuralları, toplumların hassasiyetidir." diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bakan Uraloğlu, sosyal medya platformlarında kuralların doğru konulması gerektiğini vurgulayarak, ülke olarak bu kuralları koyduklarını ve gerekli yenilikleri de takip ederek güncellediklerini bildirdi.

Müstehcenlik içeren, kumar, Mustafa Kemal Atatürk'e karşı hakaret gibi paylaşımların katalog suçlar kapsamında olduğunun altını çizen Uraloğlu, şunları kaydetti:

Bu noktada Instagram'ı zaman zaman uyarıyoruz ve onların gereklerini yapmasını istiyoruz. Yapmadıkları zaman da böyle durumla karşılaşıyoruz. Oradaki konu bir, bu katalog suçları vardı. Bir de bizim toplumumuzun hassasiyetleri vardı. Gazze'yle ilgili yapılan bir paylaşımda bizim politikalarımıza uygun değil deyip onu kaldırabiliyor veya Heniyye'nin şehit edilmesiyle ilgili paylaşımı sansürleyebiliyor ya da hesabınızı askıya alabiliyor. Biz bunları oturduk, konuştuk. Mesela PKK'yı terör örgütü olarak görüyorlar ama PYD'yi görmüyorlar, FETÖ'yü görmüyorlar. Diyoruz ki, biz bunları terör örgütü olarak görüyoruz. Burada da bizim hassasiyetlerimiz var.

9 günlük erişim engeli süresince Instagram yetkilileriyle yoğun görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Uraloğlu, "Bu görüşmeler sırasında da belli bir aşamaya geldik. Yakın zamanda üst düzey yöneticilerin Türkiye ziyareti olacak, görüşmelerimiz devam ediyor. Tam istediğimiz noktada olmadığımızı söyleyebilirim. Yakın takip ediyoruz. Bütün platformlar artık şunu biliyor. Türkiye bu konuda kararlı. Gerektiği zaman biz her türlü yaptırımı, reklam verilmesinin yasaklanması, erişim hızının azaltılması ve sonunda da engellenmesi gibi işlemleri yapabiliyoruz. Türkiye'nin bunu yapabilir olduğunu da ortaya koymuş olduk. Herkes de ona göre vaziyet alacak" değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, platformların kurallara uymadıkları sürece yaptırım uygulayacaklarını belirterek, "Kesinlikle bu platformlardan daha çok özgürlükçüyüz. Belki orada şunu daha profesyonel, daha iyi yapmamız lazım. Kamuoyunu daha iyi bilgilendirebilirdik. Instagram'ın 58,4 milyon kullanıcısı var. Burada biz Instagram'ın politikalarına karşı bir günlüğüne 1 milyon kullanıcıyı askıya aldık diyebiliyor muyuz? En büyük yaptırım bu. Bir gün bunu da diyebilirsek esasında o zaman bizim o engellerimizden çok daha kıymetli olacaktır diye düşünüyorum." diye konuştu.

"Kişisel verilere ilişkin bir sızıntı ve riski yok"

Kişisel verilerin sızdırıldığına yönelik iddiaları da yanıtlayan Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

Bu konunun çıkış noktasına bakalım. Bu, siber güvenlikle ilgili eylem planının yayınlanması üzerine bir gazeteci arkadaşımızın sorusunun devamında gelen bir soruydu. Orada da net olarak, pandemi döneminde bazı bilgilerin sızdığıyla ilgili o günün Türkiye'si tartıştı ve kendi mecrasında da kapandı şeklinde. Tam olarak söylediğim budur. Devamında yani ne 85 milyonu konuştuk, ne bütün bilgilerin tamamının sızdığını konuştuk. Sanki onları ben konuşmuşum gibi bu bazı kanallarda paylaşıldı. Biz de bunun üzerine gerekli yalanlamayı yaptık. Ben şimdi net olarak söylüyorum, Türkiye'de kişisel verilere ilişkin bir sızıntı ve riski yok, böyle bir gündem de yok. Tamamen suni bir şekilde bu gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Biz de gerekli açıklamaları yaptık. Yani bütün vatandaşlarımız net olarak güvende olabilirler. Asla böyle bir sızıntı, gündem olarak, söz konusu değildir."

"Kendimizi güvende hissedebiliriz"

Uraloğlu, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinde (USOM), yaklaşık 7 bin 400 uzmanla, siber güvenlik konusunda çalışıldığına işaret ederek, Merkezde 2 bin 400 Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME) noktası olduğunu anlattı.

USOM'da IP adreslerinin sürekli tarandığını ve olası saldırıların engellendiğini belirten Uraloğlu, saldırı yapılan bilgisayarların sahiplerinin de bilgilendirildiğini söyledi.

Bakan Uraloğlu, "USOM bu işi başarıyla yapıyor. Dünyadaki ilk 10 ülke içerisindeyiz. Kendimizi güvende hissedebiliriz" dedi.

“Türkiye'de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor”

Uraloğlu, Lübnan’daki Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarına müdahale edilip patlatılmasına ilişkin olarak, "Türkiye'de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Çağrı cihazları özelinde Türkiye'de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim" açıklamasını yaptı.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU