Pragmatik siyasetçi Sinvar

Fotoğraf: AFP

Bir önceki yazımı bitirdiğim yerden başlayacağım:

Yahya Sinvar, Gazze'yi, iki devletli çözümü ve devam eden müzakereleri bilinen kibriyle mi ele alacak?

Bu aşamada kendisi İsrailliler için ideal bir seçim mi?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Binyamin Netanyahu, Sinvar'a suikast haberinin hayalini kuruyor ve kendisine galip unvanını verecek, onu savaştan havalı bir şekilde çıkaracak ve bir sonraki aşamada onu bekleyen iç hukuk savaşını en az zararla atlatmasının yolunu döşeyecek bir sonuç istiyor ve buna ihtiyacı var.

O zaman Netanyahu, terörist Hamas hareketini ortadan kaldıran ve liderlerini küçük düşüren sadık bir vatansever olacak.

Bu, ancak ve ancak mahkemeye çıkarılırsa dikkate alınacak önemli bir husustur.

Netanyahu geçtiğimiz yıllarda Hamas ve İslami Cihat liderlerini avlama girişimlerinin çoğunda başarılı oldu.

Bunlardan bazıları, Kassam Tugayları komutanı ve Sinvar'ın yakın arkadaşı Muhammed ed-Dayf gibi üst düzey isimlerdi.

Ancak Sinvar benzersiz bir durum olmaya devam ediyor, çünkü Sinvar, Halid Meşal dahil daha önceki suikast vakalarından farklı olarak taktiksel bir hedef.

Peki, neden?

Hamas Siyasi Bürosunun başına Sinvar'ın seçilmesiyle, hareketin siyasi ve askeri kanatlarını ayırma fikri tamamen ortadan kalktı.

Bazı Arap ve Batılı ülkeler, çatışmaları durdurma ve anlaşmazlıkları çözme konusunda kısa da olsa ileriye doğru adımlar atma umuduyla, iki kanat arasındaki farkı korumaya, siyasi tarafla müzakere kapısını aralık bırakmaya çalışıyordu.

Gerçek şu ki bu fikir, İsrail ile silahlı örgütler arasında bir dizi uzun vadeli ateşkes anlaşmaları sağlamayı başardı ve bu da Gazze halkına bir rahatlama ve barış içinde yaşama alanı sağladı.

Nitekim Gazze Şeridi hem imar hem de yaşam kalitesi açısından büyüdü, gelişti, sakinleri tozdan ve barut kokusundan arınmış, temiz bir hava soludu. Tüm bunlar bu sükûnet ve huzur molalarının sonucunda gerçekleşti.

Resmî olarak bu dönem sona erdi. Siyasi ve askeri kanat birbirine karıştı.

Çünkü Yahya Sinvar sert, agresif bir silah adamı ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlanan Filistinlilere işkence yapmak ve onları öldürmek konusunda uzmanlaşmış bir geçmişi var.

İnatçı ve cesur, ancak bu niteliklerin tümü rolünü yerine getirmesi açısından önemli fakat Sinvar'ın bugün ihtiyaç duyduğu en önemli şey olan pragmatik kişiliğin yanında ikinci planda kalıyor.

Ama Sinvar gerçekten de pragmatik. Sinvar göründüğü gibi tek yönlü bakmıyor, geri dönüş yolunu kapatmıyor.

Bir hava saldırısında ölmek için Hamas'ın lideri olup öne çıkmadı.

Hak ettiğine inandığı ve onlarca yıldır beklediği yerde gerçek bir lider olarak kendisine değer veren siyasi oyunun dışında kalmak için hareketin lideri olarak öne geçmedi. En azından bu kadar basit bir şekilde devre dışı kalmak için lider olmadı.

Sinvar düşünce ve kararlarında keskin olmakla tanınıyor, ancak birçok gerçek bunun aksini vurguluyor.

Cezaevinde olduğu sırada, bir keresinde beynindeki bir hastalık nedeniyle kaldırıldığı hastanede İsrailli bir doktor onu ölümden kurtarmıştı.

Doktor onu bir kez daha hastanede ziyaret ettiğinde Sinvar onu büyük bir minnettarlıkla karşıladı ve hatta ona hayatını borçlu olduğunu söyledi.

Bu zihniyete sahip bir adam, silahını ne zaman kaldıracağını, nereye nişan alacağını bilecek kadar akıllıdır.

2017'den bu yana Gazze'de hareketin lideri olarak çalıştığı sırada bile onun siyasi çabaları diğerlerinin başarısız olduğu konularda başarılı oldu.

2011'de Hamas'ın meşhur Şam'dan çıkışı meselesinin ardından Suriye rejimiyle uzlaşmayı başardı. Mısır rejimiyle de ilişkilerini güçlendirdi ve ona yakın isimlerden biri oldu.

Hatta daha da önemlisi Hamas ile Riyad arasındaki yakınlaşma girişimlerinin de manevi babası oldu.

Bir Amerikan atasözünün dediği gibi:

Her şey göründüğü gibi değildir.


Ancak 7 Ekim 2023 olaylarının beyni olan Sinvar, bir anda iktidara gelip siyasi yetkilerini kullanmayacak.

Hayatının geri kalanında onu liderliğe taşıyan 7 Ekim hadisesinin içinde hapsolacak.

Peki, Hamas veya Hizbullah liderlerinin yeraltında saklanmaktan şikayetçi olduğunu kim söyledi?

Karşı karşıya oldukları en büyük sorun, İsrail'in, Washington'a verdiği taahhütten daha önemli bir nedenden dolayı sürdürdüğü üst düzey liderleri hedef almama yönündeki örtülü anlaşmadan çekilme kararı almasıdır.

O neden de İsrail'in söz konusu liderlerin o sırada ölmesini istememesiydi.
 


Eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail ile Hamas arasında 2021'de ateşkes ilan edilmesinin ardından Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf'in suikast için meşru hedefler olduğunu belirtmişti.

Sinvar çıkıp Gazze sokaklarında yürüyerek evine dönüp, kendisini F-16 uçağından atılan bir bombayla vurması için ona meydan okuyarak karşılık verdi.

İsrailli bakan, hedef açık olmasına rağmen bunu yapmadı.

Gantz, Sinvar'dan mı korkuyordu?

Mesele suikastın zamanlamasında ve değerinde yatıyor.

Bütün bu gerçekler ışığında Gazze'deki savaşı durdurmaya yönelik müzakerelerden ne bekleniyor?

İki adamın, Netanyahu ve Sinvar'ın çıkarları siyasi ya da kişisel olarak farklılık gösteriyor.

Netanyahu zafer tezahüratları ve yargılanmaktan kaçmayı arzuluyor.

Sinvar, uzun olmasını istediği ömrü boyunca Gazze'nin hükümdarı olarak taç giymek istiyor.

Her iki tarafın talepleri ile başa çıkacak olanlar ise arabulucular ve özellikle de ABD'dir.

Sinvar, hayatına bir zarar gelmeyeceğine dair garanti istiyor ama Netanyahu'nun zaferine bir unvan olması için gerçekleştirmeye çalıştığı hedef de onun hayatı.

Bugün İsrail yerini tespit edip onu avlamak için hassas Amerikan radarlarıyla donatılmış olduğundan Sinvar artık hayatına yönelik tehdidin baskısı altında.

Ama aslında onu izleyen ve İsrail'e yol gösterici bilgiler sağlayan Washington'un kendisi.

Sinvar şu temel taleplere boyun eğmeli; tüm İsrailli rehineleri serbest bırakma ve açık bir ateşkesle tüm silahlı operasyonları durdurma.

Peki, Netanyahu için ne söylenebilir, onu ne tatmin edecek?

Daha fazla son derece gelişmiş Amerikan silahlarının sunulması kişisel olarak ona hizmet etmiyor.

Philadelphia Koridoru'nda kalmakta diretmek ona yarardan çok endişeye neden olacak bir baskı kartı.

Ancak Beyaz Saray'daki kişi değişene kadar, kendisine umut veren geçici bir durum olarak, Filistinlilerin reddettiği bu tek karta sıkı sıkıya tutunabilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU