AYM, İletişim Başkanlığı'nın "dezenformasyonla mücadele" birimini anayasaya aykırı buldu

Mahkeme, "Her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunmanın İletişim Başkanlığı (Başkanlık) bünyesinde ihdas edilen Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri arasında olduğunun" düzenlendiğini vurguladı

Fotoğraf: AA

Anayasa Mahkemesi (AYM), İletişim Başkanlığı bünyesinde "manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele" için kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılan düzenlemeyi iptal ettiğini duyurdu.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; karar kurumun internet sitesinde yayımlanırken, daha sonra kararla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin X hesabından yapılan paylaşım silindi.

Anayasa mahkemesinin internet sitesinde karara bir süre ulaşılamadı. Daha sonra kurum X hesabından erişim probleminin yoğunluktan kaynaklandığı belirtildi.

Mahkeme, CHP'li 137 milletvekilinin açtığı iptal davasına konu olan kurallarda, "..Her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunmanın İletişim Başkanlığı (Başkanlık) bünyesinde ihdas edilen Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri arasında olduğunun" düzenlendiğini vurguladı.

Dava dilekçesinde de özetle; kurallarla Başkanlığa verilen stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin görevlerin haberleşme ve basın özgürlüğüyle ilgili olması nedeniyle kanunla düzenlenmesi gerektiği, temel hak ve özgürlüklerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (CBK) ile düzenlenemeyeceğinin ileri sürüldüğü belirtildi.

Ayrıca, kurallarda öngörülen görevler kapsamında alınacak tedbirlerin genel çerçevesinin ilke ve esaslarının belirlenmediği belirtilerek, kuralların Anayasa’ya aykırı olduğunun savunulduğu ifade edildi.

"Cumhurbaşkanlığı kararıyla düzenlenemez"

Mahkeme "Anayasa’nın 104. maddesinde Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğini" vurguladı.

Anayasa Mahkemesi, dava konusu kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile basın hürriyetine müdahale teşkil edeceğinin açık olduğuna hükmetti.

Kararda, "Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür" denildi.

Sonuç olarak da kuralların CBK ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiğinin anlaşıldığı, kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar verildiği kaydedildi.

 

Independent Türkçe, BBC Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU