Sihirli mantarlar zihin senkronizasyonunu bozarak depresyonu tedavi edebilir

Psilosibin beyinde uzun süreli değişimlere yol açıyor

Halüsinojenik etki yaratan mantarlar, ruh sağlığı tedavilerinde işe yarama potansiyeliyle son yıllarda öne çıkıyor (Reuters) 

Sihirli mantarların beynin bazı bölgelerindeki etkisinin haftalarca devam edebildiği ortaya çıktı. Bilim insanları maddenin, depresyon tedavisinde işe yarayabileceğini düşünüyor. 

Yarattığı saykodelik etkiyle popülerleşen sihirli mantarların, bazı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılma potansiyeline dair çalışmalar son dönemlerde yaygınlaşıyor. 

Yakın zamandaki bir araştırmada bu mantarların içindeki psilosibin adlı maddenin anoreksiya tedavisinde kullanılabileceği bulunmuştu

Psilosibinin beyinde yarattığı etkiye dair genellikle hayvanlar üzerinde deneyler yapılsa da maddenin sağlık amaçlı kullanılıp kullanılmayacağına karar vermek için insanları içeren çalışmalara ihtiyaç var. 

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün yayımlanan bir çalışmada 7 sağlıklı insanı içeren bir deney yürütülerek bu doğrultuda önemli bir adım atıldı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılar gönüllü katılımcıların bir kısmına 25 miligram psilosibin, diğerlerine de Ritalin'in hammaddesi metilfenidattan 40 miligram verdi. Katılımcılara hangi maddeyi aldığı söylenmedi. 

Birkaç hafta sonra ilk başta psilosibin alanlara metilfenidat, metilfenidat alanlara da psilosibin verildi. Her iki madde de uyarıcı olmasına karşın, saykodelik etki yaratmayan Ritalin, kontrol amacıyla kullanıldı. Bilim insanları süreç boyunca ve sonrasında katılımcıların düzenli beyin taramalarını çekti.

Bilim insanları psilosibinin, beynin varsayılan durum şebekesi denen bölgesinde senkronizasyon kaybına yol açtığını gözlemledi. Metilfenidat alanlarda böyle bir etki görülmedi. 

Zihin belirli bir göreve odaklanmadan serbestçe düşünürken aktifleşen bu bölge, benlik duygusunun yaratılmasında rol oynamanın yanı sıra zaman ve mekan algısıyla da bağlantılı. 

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Joshua Siegel "Psilosibinin en çok değiştirdiği şebeke buydu" diyor: 

Bu durum aslında, saykodelik deneyim hakkında düşündüklerimize, yani egonun çözülmesi, mekan ve zaman algısının çarpıklaşması fikriyle uyuşuyor.

Katılımcılar ayıldıktan sonra etkiler azalsa da varsayılan durum şebekesiyle, hafıza ve duygularla bağlantılı beyin bölgesi arasındaki koordinasyonda en az üç hafta süren bir azalma yaşandı.

Bulguların daha önceki çalışmalarla tutarlı olduğunu söyleyen Dr. Siegel, psilosibinin depresyon tedavisine bu şekilde fayda sağlayabileceğini ekliyor: Madde, beyni daha esnek ve değişime açık bir hale getirerek tedaviye kapı aralayabilir. 

Senkronizasyon kaybının, depresyon hastalarının daha dinamik beyin bağlantılarını yeniden kazanmasını sağlayan bir sıfırlama görevi görebileceği öne sürülüyor. 

Öte yandan bulgulara temkinli yaklaşmakta fayda var. Dr. Siegel psilosibinin kontrollü bir ortamda kullanılması ve psikoz riskinden dolayı beyin taramaları yapılması gerektiğini söylüyor. 



Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Nature

Derleyen: Büşra Ağaç

DAHA FAZLA HABER OKU